ABD kapanacak mı?

2020 ABD Başkanlık Seçimi'nde 162 milyon oy kullanıldı. Bu bir rekor. 63 milyonu ise posta yoluyla kullanıldı. Buraya kadar herşey normal. Ancak bir tuhaflık vardı. Seçim öncesi Trump sürekli posta yoluyla gelecek oylarda hile yapılacağını iddia ediyor, hatta bundan da öte feryat ediyordu.

Gülenler oldu, "Trump kaybedeceğini anladı, şimdiden bahane arıyor koltuktan inmemek, ABD'yi kaosa götürmek için" diyen açıklamalar tavan yaptı. Meya böyle gaz verdi. Bu da normaldi. Çünkü medyanın tatamı Küresel Sermaye'nindi ve kendilerine savaş açıp "Ulus" Devleti savunan Trump'ı önceki seçimde dahi topyekün yerden yere vurmuşlardı. Hatta hukuk darbesi ile indirmek için Trump'ı seçildikten sonra dahi "Rus ajanı" diye manşetlerinde itham ederek kampanya yapmışlardı. Arkalarındaki küresel sermaye Trump'ı Başkanlık görevini yaparken bile indirmek için elinden geleni ardına koymadı. Bunu yapan seçimde de hile yoluna başvurabilir miydi? Evet... Birçok ülkede liderleri tayin eden bir Sermaye gücü, ABD'de de özellikle posta yoluyla gelecek oyarda "PARANIN GÜCÜ"nü göstererek b unu kolaylıkla yapablirdi. Nitekim Trump ve onu destekleyen Amerikan derin devleti seçim öncesi "Posta yoluyla hile yapılacak" diye boşuna bas bas bağırmadı. Askeri istihbarat NSA ve CIA'nın Trump'ı detekleyen kanadı bu istihbaratı seçim öncesi Beyazsaray'ın önüne koydu.

Bugün gelinen noktada Trump, Michigan'ı örnek göstererek posta ile hileli oy kullanıldığını iddia etti. Trump oy sandığında önde gidiyordu. Ama devreye posttadan gelince şekil değişti. Michigan'da kullanılan 180 bin posta oyunun tamamı Joe Biden'a çıktı. Tam 180 bin oy... Tulum olarak "Biden" dedi. Ortada matematiğe, fiziğe, akla, zekaya aykırı "OHA" olunacak bir durum vardı. Trump da haklı olarak burada hile yapıldığını bağırıyor.

Birçok eyalette kesinleşen bir gerçek var. O da son 3 yılda hayatını kaybetmiş kişilerin de oy kullandığı. Birçok eyalette oy sayımına gözlemcilerin alınmaması ise bir başka skandal. Amerikalı birçok siyasetçi, herhangi bir ülkede yapılan seçimlerde, "Eğer gözlemci yoksa hile vardır" yorumunu yapmıştı.

Kabinde oy kullanan 100 milyon Amerikalı'nın tercihine baktığımızda fark büyük. Trump, yüzde 59'la zirvede. Rakibi Biden ise yüzde 40.1 oy aldı. Ancak posta yani 62 milyon kişi de ise Biden'ın açık ara farkı ortaya çıkıyor. "Ne yani Trump'a oy verenler kabinci, Biden'a oy verenler postacı mı? Böyle birşey olabilir mi?" sorusu akla geliyor.

2020'da 63 milyon posta ile oy kullanırken 2016'da kaç kişi bunu tercih etmişti. 2016'da yapılan ABD Başkanlık seçimlerinde, posta yoluyla sadece 75 bin erken oy kullanılmıştı. Amerikalılar, posta ile kullanılan oyların detayına bakılmadığı görüşünde. Barkodları olduğu doğru ancak seçmen sayısından tam 20 milyon fazla posta oyu dağıtıldı. Bu dağıtılan oyların büyük bir çoğunluğu yok.

Yüksek Mahkeme, seçimlere dahil olursa sonucun Trump lehine olacağı düşünenler var. Çünkü delillerin çok güçlü olduğu iddia ediliyor. Ve dahası Yüksek mahkemeye üyeler atayan Cumhuriyetçiler 6'ya 3 çoğunluğu ele geçirmiş durumda. Seçimin hemen öncesinde demokratları destekleyen küresel sermayenin medyasında hergün bu mahkemenin üyeleri ve atamalarının yerden yerde vurulması da tesadüf değil.

Birçok eyalette de oy pusulalarının çöpte bulunduğu ortaya çıktı. O pusulalarda ağırlığın Trump lehine olması da aslında kurgulanan sistemin ne kadar doğru işlediğinin kanıtı. Posta ile kullanılan ama çöpe giden oylarda Trump, resmi olarak sayım merkezine giden oylarda ise Biden kazanıyor.

ABD'nin Başkanı twit atıyor, küresel sermayenin twitteri yayından kaldırıyor. ABD'nin Başkanı basın toplantısı yapıyor, küresel sermayenin medyası "Yalan söylüyor" diyerek yayını kesiyor. Savaşın bu kadar büyük olduğu bir ortamda Çin'i büyüterek ABD'yi soyan Küresel sermaye ile Çin'e savaş açan Trump arasındaki oy kavgası bağırıp çağırmakla, karşılıklı suçlamalarla kalmayacaktır. ABD'yi dünyayı unutturacak, kendi iç savaş tehlikesine aylarca hapsedecek günlere doğru gidiyoruz.

ABD galiba dünyaya kapanacak!