Fransa'da en büyük güç Yahudi Cemaatleri Konseyi CRIF'tir... Tüm başkanları perde arkasında küreselcilerin hakim olduğu bu kurum seçer. Üst düzey alt kadro atamalarının tamamı bu kurumdan yapılır. Hatta her yeni seçilen başkanın özel kalem müdüründen danışmanı olacak isimlere kadar tüm adaylar CRIF'ten gelir.
Sarkozy'den, Hollande ve Macron'a kadar tüm başkanlar CRIF toplantılarında görücüye çıkmış, onay almış ve Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmuştur. CRIF, 2013 yılında Fransa Cumhurbaşkanı Hollande ile ters düştü. Hatta Hollande kendine o kadar güveniyordu ki, CRIF'in Paris'le ilgili özel taleplerini reddetti. Bu olaydan sadece 2 hafta sonra 2014 Ocak'ta Closer dergisi Hollande'ın siyasi hayatını bitiren kapakla çıktı. Holande, Julia Gayet adlı oyuncu ile yasak aşk yaşıyordu.
Bu olay sonrası Hollande artık siyasi suikast kurbanı olan, kirli çamaşırları ortalığa saçılan bir politikacıydı. O hafta kendisini arayan ise dünyanın en güçlü adamlarından biriydi. O CRIF'te bir numaralı söz sahibi David Rene James de Rothschild. New York-Paris hattında tüm hayatını geçiren David Rene James de Rothschild, Hollande'a, "Seni Cumhurbaşkanı yaparken, söz vermiştin. CRIF'in kararlarını sorgulamayacaktın" dedi. Hollande'dan sonra göreve gelen belki de en tescilli cumhurbaşkanı Macron'du. Ancak o da Fransız derin devleti karşısında pes etti ve Rothschild ailesini kızdırdı. O da koltukta artık son aylarını yaşıyor.
Sarkozy de kendini çok güçlü sanıyordu. O da bu hatayı yaptı. CRİF'e kusur işledi. Ertesi hafta Libya'dan aldığı milyonlarca dolar rüşvet medyaya sızdı. Fransız devletini verdiği paralarla güçlü tutan Rothschild, yeni Cumhurbaşkanı adayını da seçti. CRIF toplantılarını dikkatlice izlersek bu ismi buluruz. Macron, geçen ay David Rene James de Rothschild'i ziyaret etti. İhtişamlı koltuğunda oturan David Rene James, Macron'u ayakta bekletip azarladı. Fransa Cumhurbaşkanı sessizce bekledi ve gitti. CRIF'in gücü dünyanın en zengin ailesinden gelir. Bunu her Fransiz politikacı da bilir.
Fransa'da durumlar böyle. Yahudi Cemaatler Konseyi kimi işaret ederse o seçilir. Koltuğa oturan hata yaparsa medyaya her türlü skandalı szıdırılır. Bir de Amerika'da Dünya Yahudi Kongresi adlı kuruluş vardır. Fransızların CRIF'i bu konseye göbekten bağlıdır. Konsey deliler gibi Kasım seçimlerinde Başkan adayı Joe Biden'ı destekliyor. Konseyin NewYork'ta yapılan toplantısına Joe Biden da katıldı. Kendisine Siyonizmin kurucusu Theodor Herzl ödülü takdim edilince gaza geldi. "Ben Siyonistim" dedi. "Siyonist olmak için illa Yahudi olmak gerekmiyor" diye ekledi. Saygılarını sundu ve Başkan adaylığına seçildi. Ancak Amerika'da Fransa'nın aksine bu defa Yahudi konseyinin sonuna kadar desteklediği Joe Biden'ın oğluna ait mailler ortalığa saçıldı, medyaya sızdı. Ukrayna'daki bir şirket Joe Biden'ın oğluna "Senin gücünden nasıl yararlanabiliriz" diye mail atıyordu. Hemen akabinde de Joe'nun oğlu Ukraynalı şirketin yönetim kuruluna 50 bin dolar maaşla giriveriyordu. Bunun ABD'yi ve dünyayı ayağa kaldırması gerekiyordu. Amerikan yasalarına göre siyasi nüfuzu kullanmak suçtu, mailler Biden'in başkanlığını etkileyecek kadar tehlikeliydi. Ancak Facebook ve Twitter FBI tarafından medyaya sızdırılan bu bilgilere sayfalarını kapattı. Halbukir Trump'ın karısına, kızına kadar aleyhte ne varsa giriyorlardı. Sosyal medya bu davranışla seçimde küreselcilerin yanında olduklarını ilan etti. Dünya medyası da pek ilgilenmedi. BBC bile tek satır haber yapmadı. "Yurtdışında siyasi gücü ticari amaçları için kullanıyor" diye kendisine hukuk darbesi yapılmak istenen Trump, aynı yöntemle ve FBI aracılığı ile küreselcilerin Siyonist adayına golü atmıştı. Aslında bir gol de Netenyahu'nun kalesineydi. Trump yönetimi küreselcilerin büyüttüğü Çin ile İsrail'in anlaşmalarını askıya almasını istemiş hemen ertesinde Pekin'in Tel Aviv elçisi öldürülerek gözdağı verilmişti. Netenyahu da ABD ziyaretinde bavullar dolusu kirli çamaşırını getirip diplomatik teamüllere aykırı olarak Beyazsaray'da yıkatmıştı. "Siz kimsiniz ki?.. Ancak kirli çamaşırlarımın temizleyicisi olursunuz" mesajını vermişti.
Kavga büyük... Normal olarak Amerikan mahkemelerinde bu mailler delil olarak kabul edilip "Türkiye'de Erdoğan'ı devireceğim, muhalefete destek vereceğim. Ben Siyonistim" diyen Joe Biden için ışıkların yanması, soruşturma açılması gerekiyor. Bakalım, "Gelecek küreselcilerin olmayacak" diyen Trump, ve kirli çamaşırları ortalığa saçılan Joe Biden kavgası nereye varacak?