ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Demokrat Nancy Pelosi, Trump'ı eleştirirken, "Trump-Erdoğan'' ilişkilerine dair yakışıksız ifadeler kullandı. Haklı olarak hem Türkiye'de hem de ABD'de büyük tepki topladı. Kasım'da yapılacak Başkanlık seçimlerine çok az kaldı. Haliyle yarış kızıştıkça Trump karşıtlarının -belden aşağı-yukarı dahil-her yolu mübah gören saldırıları da artıyor. Daha da ilginci, ABD seçimlerinde tarihinde ilk defa Erdoğan ve Türkiye sıkça konuşuluyor. Aslında bu durum, Türkiye'nin küresel güç olma yolunda nasıl güçlendiğinin ve Başkan Erdoğan'ın nasıl güçlü bir dünya lideri olduğunun açık bir göstergesi.
Biliyorsunuz, Demokrat Parti Başkan adayı Biden'ın, kampanyasındaki vaadlerinden birisi de şu: Eğer seçilirse, Başkan Erdoğan'ın devrilmesi için Türkiye'de muhalefeti destekleyecek ve CHP'nin güçlenmesi için çalışacakmış. Hayret ki ne hayret! İş nerelere vardı.
Bir Başkan adayı böyle zırvalayabiliyorsa, Bayan Pelosi'nin hezeyanlarına da hiç şaşırmamak lazım. Son olarak Başkan adayı Joe Biden'ın ''Trump Türkiye'nin provokatif eylemlerine müdahale etmeli'' çağrısı yapması ve işi '' Ayasofya tekrar müze olmalı'' noktasına getirmesi ''Komik JOE'' diye bir şey doğurdu.
Zaman zaman Türk-Amerikan ilişkilerini ve küresel olayları konuştuğumuz bir Amerikalı'yı aradım. Biden ve Pelosi'nin zırvalarını, kampanyalarında Türkiye ve Başkan Erdoğan'ın niye bu derece konu edildiğini sordum. "Bak görüyorsun artık sizin seçmenlerinizi bile etkileyecek duruma geldik. İyi ki Türkiye'nin müttefiğisiniz. Yoksa yanmıştınız!" dedim gülerek. Amerikalı gevrek bir kahkaha attı önce. "Sonra birden ciddileşti ve sorularıma cevap verirken özetle şunları söyledi:
- Baştan belirtmeliyim. Hem Biden'ın hem de Pelosi'nin sarfettiği sözler, çok aptalca ve değersiz, boş sözler. Zaten Dışişleri Bakanınız Çavuşoğlu bunlara cevap verirken "İBRETLİK CEHALET" diye bir ifade kullanmış. Bunu çok beğendim. Zira Biden ve Pelosi'nin durumunu anlatan çok net ve açık bir ifade olmuş.
Ama biliyorsunuz, gerek Temsilciler Meclisi'nde ve gerekse Senato'da, lobilerin ve baskı gruplarının etkisi çok büyük. Amerika'nın bir göçmenler ülkesi olduğunu unutmayın. Burada her ülkenin iyi kötü bir lobisi var. Lobilerin ve baskı gruplarının etkisi bir ölçüde anlayışla karşılanabilir.
Ama üzüldüğüm nokta gerçekten Pelosi ve Biden'ın bu derece cehaletleri. Biden uzun yıllar Senato Dış İlişkiler Komitesi'nde üyelik ve başkanlık etmiş birisi. Ayrıca 8 yıl Başkan Obama'nın yardımcılığını yaptı. Kendisinin bir başka ülkenin iç siyaseti ile ilgili sözler sarfetmesini, seçilmiş Başkan Erdoğan'ı devirmek için muhalefeti destekleyeceğini belirtmesi sadece çok yakışıksız değil. Diplomasiye ve teamüllere, uluslararası normlara da aykırı. Trump Biden'a boşuna bunak ve aptal demiyor.
Diğer taraftan Pelosi de öyle. ABD Başkanı ve yardımcısına bişey olması halinde anayasa gereği Başkanlık koltuğuna oturacak 3. Kişinin böyle basit, bilgisiz konuşması üzüntü verici. Tamam Kongre'nin 435 vekili ve 100 senatörünün büyük bölümü dünyaya kapalı olabilir. Hatta çoğunluğunun pasaportu ya da dışı seyahati bile yok. Küresel gelişmelere ilgisiz ve kayıtsız kalabilirler. Bu istenmese de anlaşılır bir durumdur. Ama Pelosi ve Biden gibi en üst makamlardaki kişilerin bilgisizliği ve kayıtsızlığı utanılacak bir durumdur. Lobilerin etkisi ya da oyuncağı olmakla geçiştirilemez.
-Türkiye'nin bu tür zırvalıklara tepkisini nasıl karşılıyorsunuz?
- Bekir bey… Kusura bakmayın ama siz Türkler de çok fazla duygusalsınız. Ülkeniz hakkında burada sarfedilen sözleri çok ciddiye alıyor, çok da sert tepkiler veriyorsunuz. Şunu asla unutmayın: ister Demokrat, ister Cumhuriyetçi, ister şu ister bu kim Başkan olurda olsun; Türk/Amerikan ilişkilerinin ne kadar hayati önem taşıdığını kavrayacaktır. Kavrayamayana da vura vura birileri tarafından öğretilecektir. Seçim kampanyalarında söylenenlerle Türk-Amerikan ilişkilerinin ve işbirliğinin zedelenmesine ulusal güvenlik ve çıkarları öncelik edinen derin yapılar asla izin vermez!
-Biden'ın son çıkışını, ''Ayasofya tekrar müze olmalı'' diyecek noktaya gelmesini nasıl okuyacağız?
-Komik… Güleceksiniz… Erdoğan kalkıp Amerika'da bir kilisenin müzeye dönüştürülmesini istese ne olur? Burada herkes güler… Siz de Biden'a güleceksiniz… Sokakları yakan Floyd'un öldürülmesi olayında Başkan Trump ne yaptı? Gitti kilise önünde İncil ile poz verdi. Neden? Çünkü ABD'de seçimlerde en büyük, belirleyici muhafazakarlar ve kiliselerdir. Muhafazakarlar Cumhuriyetçidir ve Trump'ı destekliyor. Biden muhafazakarlardan oy çalabilmek adına binlerce kilometre ötede, başka ülke topraklarındaki bir camiden bile medet umacak kadar küçülüyor. Buna gülünmeyecek de ne yapılacak?