Bir yerde petrol-doğalgaz mı çıkıyor? Akbabalar derhal oraya hücum ediyor, çakallar ulumuya başlıyor.
Tetikçiler gönderiyorlar, piyonları öne sürüyorlar. Önce elemanlarla bölgede savaş çıkarıyorlar. Ardından hakem olarak masaya oturup, enerjiden pay alıyorlar. Bugün Ortadoğu'da yaşanan tüm savaşların perde arkasında enerjinin paylaşımı yatıyor. Irak'ta üretilen 100 dolarlık petrolün 1 doları bu ülkeye kalıyor. Gerisini petrol yataklarına konan Amerikan ve İngiliz şirketleri cebine atıyor.
Doğu Akdeniz'de trilyonlarca dolarlık doğalgaz rezervleri ile Türkiye MİLLİ bir enerji politikası izliyor. Gidiyor gemi alıyor. Kendisine ait olan 3 sondaj ve 2 sismik araştırma gemisi ile yola çıkıp, dünyanın en büyük enerji şirketlerine "Size zırnık yok. Tamamı Türk halkının olacak" diyor. Kendi enerji kaynaklarına ulaşıp çıkartabilen birkaç sayılı ülkeden biri konumuna geliyor.
Doğu Akdeniz'de en büyük kıyıya sahip ülke olduğu için de haliyle trilyonlarca dolarlık pastadan en büyük payı alacak noktaya geliyor. O yüzden Suriye'de, Libya'da, Irak'ta askeriyle, anlaşmalarıyla, gerektiğinde müdahaleleriye Doğu Akdeniz'in güvenliğine yönelik önlemler alan Türkiye'ye her cepheden saldırmak için yanıp tutuşuyorlar. Yunanistan'ı üzerimize sürüyorlar, peşine Fransa'yı takıyorlar. Amerika, Yunan adasında üs kuruyor, ABD Dışişleri Bakanı Rum kesimini ve Atina'yı ziyaret ediyor.
Tabii ki böyle yapacaklar. Çünkü diğer Doğu Akdeniz ülkelerinin kendi başına doğalgaz çıkaracak durumu yok. Rezerv bulunursa bunu Amerikan, İngiliz, Fransız şirketlerine peşkeş çekecekler. O yüzden MİLLİ imkanlarla rezervlere yolculuk yapan Türkiye çıldırtıyor. ABD'de Grand Forks askeri üssünden aldığı istihbaratla haber yapan bir site geçen hafta şu bilgiyi veriyordu; "Üstelik Libya'nın asıl oyuncusu da Türkiye. Akdeniz'in kıyısında Sidre'den Bingazi'ye kadar 350 km uzanan bölüm 40 ülkenin hedefinde. Bu bölgeye 'Petrol Hilali' adı veriliyor. Ülkenin en büyük petrol ve doğal gaz tesislerinin bulunduğu bölgenin yüzde 78'i Hafter'in elinden alındı. Bugün Akdeniz'de Türkiye'nin hedef olmasının nedeni de Petrol Hilali'nin artık patronu olmasıdır." Amerikalılar bir bilinmeyeni de tüm dünyaya bakın nasıl duyuruyorlardı; "Geçen hafta medyaya yansımayan bir olay yaşandı. Hafter'in paralı askerlerine tekrar Rus yapımı Pantsir sistemleri gönderildi. Sirte'nin güneyinde, Terhune ve Trablus'un yüzde 100'ünü tekrar Hafter'in kontrolüne almayı planlayan bu sevkiyata büyük bir darbe vuruldu. Türkiye'nin eğittiği Libya ordusu Hafter'e ağır zayiat verdi." Grand Forks askeri üssü generalleri ağlamaya şöyle devam ediyordu; "Libya'daki son darbe Rusya ve ABD'nin hiç beklemediği bir durumdu.
Washington, Paris, Berlin ve Moskova kabul etmek istemese de 'Petrolümüzü Türkler çıkaracak' diyen Libya'da asıl güç artık Türkiye. Bu durum nedeniyle Akdeniz'de Türkiye daha da hedef haline gelecek. Türkiye büyük risk aldığı Libya'da dengeleri tamamen değiştirdi.
Bu ihtimaller arasında görülmüyordu." Ve feryatları feryat ederek duyuruyorlardı;
"Petrol Hilali için bölgeye yatırım yapan Amerikalı, Rus ve Fransız enerji sirketlerinin kaybı da çok büyük. Çünkü Petrol Hilali bölgesinde petrol üretimi durma noktasında. Washington, Paris ve Moskova gibi başkentlere baskıyı arttıran enerji şirketleri de sesini ve feryatlarını yükseltmeye başladı." Türkiye Azerbaycan ve Rusya'dan gelen boru hatları ile Avrupa'nın vanasını elinde tutuyor, enerji piyasasında söz sahibi haline geliyordu.
ABD, "Enerjiyi Rus boru hatları üzerinden almayın. Bizden alın" diye Avrupa'ya ültümatom veriyordu. Almanlar korkuyor "Bir milyar euroluk enerjiyi Amerika'dan alabiliriz" diyerek ağza bal sürüyorlardı. Ve daha Karadeniz'de 7 yıl ihtiyacını karşılayacak doğalgaz bulduğumuzu açıklıyorduk. Saatler öncesinde Reuters "Bulunan doğalgaz 800 milyar metreküp ve 20 yıllık" diye haber geçiyor, Ankara'nın peyder pey açıklama yapacağı iddiaları ayyuka çıkıyordu. Artık "Önce Türkiye" diyen Türkler çok oluyordu. Cepheyi büyütmek lazımdı. O yüzden açlıktan nefesi kokan Ermenistan'ın da önünde kemik sallandırıp Azerbaycan'a saldırttılar. Olay budur. Köpekler havlamaya, biz de çok olmaya devam edeceğiz.