Atalarımız haklı
"Akdeniz'de niye doğalgaz, petrol arıyorsunuz bu kadar harcama yapılır mı?" diye soru önergesi veriyordu CHP'nin milletvekili… Birtakım rakamlardan bahsediyordu. Ve tamamı uydurma idi. Yunan medyası da bu soru önergesini "Hurra" çekerek manşetlere taşıyordu. Alkışlıyordu avuçlarını patlatırcasına. Zaten Yunanistan da batıktı. Sadece Almanya'ya 300 milyar euronun üzerinde borcu vardı. "Yandık, bittik" diye ağlıyorlardı. Kemal Bey de "İktidara geldiğimizde Yunanistan'ı biz kurtaracağız. DAYAN YORGO" diyordu bir zamanlar mitinglerinde. O Yorgo şimdi tıpkı CHP gibi "Ne işiniz var Akdeniz'de diyor? Bizden binlerce km uzaktaki Fransa'nın savaş uçakları ile, doğalgaz aradığımız bölgede tatbikat yapıp gözdağı veriyor. Dünya'da bir Allah'ın kulu da çıkıp "Yahu senin ne işin Fransa orada" demiyor. Çünkü o Fransa Total şirketi ile doğalgaz çıkarıp sömürmeye gözünü dikmiş durumda bizim denizlerimizi.
Türkiye'de ilginç bir muhalefet vardı… İttihatçı yani Batı'ya endeksli kafalardı bunlar. Asla bu memlekette bir çivi çakılmasını istemezlerdi. Batı üretsin, biz de montajcı olalım derdindeydiler. Yapamazdık. Büyük düşünemezdik. Vizyon hedef koyamazdık. Şehir hastanelerine bile karşı çıkan, "Ne yapacağız bu kadar büyüğünü, bütçemiz delinecek" diyen liderlerden, yerli ve milli imkanlarla ürettiğimiz İHA ve SİHA'lara bile alkışlayacaklarına, ağzına geleni söyleyen bir muhalefetten bahsediyoruz. Vizyonsuz, sadece Batı'nın montajcısı ve yancısı olmaya özenmiş bu ittihatçı zihniyet her daim karşımıza çıkıyordu.
Çivi çakmamıza bile karşılar bu tipler dedik. Çünkü kendileri bu ülkede temel atmama törenleri düzenlemiş, tek çivi çakmamış bir yapının içindeydiler. Pandemi döneminde de Adana'da sahra hastanesi yapmışlardı gururla, hava atarak "Müjde" diye bağırarak. En büyük müjdelerinde "Hastane" dedikleri alan fuar merkeziydi. Hasta odası dedikleri yer de firmalara tahsis edilen standlardı. Tek bir yatak, tek bir cihaz, tek bir çivi yoktu. O ilimizde de karşı oldukları devasa şehir hastanelerimizden biri vardı iyi mi?
"Akdeniz'de, Ege'de, Karadeniz'de niye petrol doğalgaz aramıyoruz" diye yıllardır bağırması gereken muhalefet yoktu bu memlekette. Çünkü 100 yıldır bu kafayı yaşıyorlardı. Alıştırılmışlardı. Kendi topraklarında Erzurum'dan Kars ve Ardahan'a kadar kendine petrol arama yasağını kanunla çıkaran bir zihniyetin devamıydılar. Evet bu ülkede rahmetli Özal o yasayı değiştirene kadar Türkiye bazı bölgelerimizde asla petrol ve doğalgaz arayamıyordu. Yoksa kanundışı iş yapmış oluyor, SUÇ işliyordun. Böyle bir yasa çıkaran zihniyetten de başka ne beklenirdi.
Allah'tan yerli ve milli düşünen, son yıllarda özellikle tüm tehditlere rağmen savunma sanayiinde yatırım yapan iktidar var ülkemizde. "Uçak gemisi yapacağız" diyorlardı. Muhalefetteki kafadan "Ne o uluslararası operasyon mu çekeceksiniz? Ne işimiz var uçak gemisiyle" diye cümleler fışkırıyordu. Şimdi kıyısı bile olmayan tüm ülkeler uçak gemileri ile Akdeniz'de cirit atıyor. Yerli araba için start verildiğinde ayağa kalkan, dalga geçen "Çöp olur" diye bağıran CHP milletvekilleri fışkırıyordu her yerden. "10 yıldır dinliyoruz bu masalları" diyen bile vardı.
Malazgirt destanını yazanların torunları bugün Uzay çalışmalarını büyüteceğini açıklıyordu. Muhalefetten de bu defa "Ne işimiz var uzayda" feryatları yükseliyordu. Halbuki uzaya çıkmıştık bile. Yerli ve milli uydularımız rekor kırarak tam 9 yıldır görev yapıyordu uzayın derinliklerinde. Bundan bile haberleri yoktu. Gelişmiş ülkeler binlerce uydu ile uzayı parselliyor, geleceğin savaşlarına yıldızların gölgesinde noktası atışı yapacak sistemlerle hazırlanıyordu. Mars'ta koloni kurmak için yarışanlar bile vardı. Bizim muhalefet "Ne işimiz var uzayda" diyordu. Aynı anda dört beş ilimizde insanlar çektikleri görüntüleri yayınlıyor, "UFO gördük" diye bağırıyordu. O UFO zannedilenler tepemizde yerleştirilen binlerce alçak irtifalı yabancı uydulardan birkaçıydı... Her ülkeyi nokta atışı vurmanın tatbikatlarını yapıyorlardı tepemizde. CHP milletvekilleri de kurduğumuz uzay ajansının kapatılması için Anayasa mahkemesine gidiyordu iyi mi? Bir değil, on değil yüz değil… Tam 138 CHP milletvekilinin imzasıyla hem de!
Şimdi bu zihniyetin tetikçileri ve yandaşları ekranlarda, gazetelerde, her yerde Karadeniz'de doğalgaz bulduk diye şaşkın ördeğe dönmüş bir vaziyette "İtibarsızlaştırma" yarışına girmiş durumda.
Geçelim başka bir konuya; Atalarımız veciz sözlerinde diyor ki; "Dalmasını bilmeyen ördek, kıçından dalar!"
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Putin’in köpeği (27.11.2024)
- Katiller panikte (25.11.2024)
- CHP'ye Trump darbesi (24.11.2024)
- Yumruklar konuşuyor (21.11.2024)
- Musk savaşı başladı (18.11.2024)
- "Trump; "Ben deliyim" (16.11.2024)
- İyiler de kazanır ama... (14.11.2024)
- Ödleri neden patlıyor? (11.11.2024)
- “Türkiye Günleri” yolda (09.11.2024)
- Trump namlunun ucunda (07.11.2024)