Fatih’in torunları
İstanbul'u fetheden o güzel kumandana ve bu şehrin surları önünde şehadet şerbeti içen aslanlara karşı olan utancımızı silip attık.
Dahası tüm dünyaya "Tam Bağımsızlığımızı" coşkuyla, onbinlerin katılımıyla, ekranları başından milyonların gözyaşlarıyla ilan ettik.
Tabii yankıları da büyük oldu. Kolay değildi.
Boğazları kendi malı gören, Türkiye'yi müstemleke olarak algılayan bir Batı vardı yıllardır karşımızda.
Lozan'da o boğazlara bile kilomtrelerce askerlerimizi dahi yaklaştıramayacağımızı dikte ettiren bir sömürgeci zihniyete karşı son yıllarda büyük mücadele veriyorduk.
Çamlıca'ya dahi cami yapmamızı sindiremeyen, kahrolan, deliye dönenler topluluğu vardı karşımızda.
Times da "Türkler Çamlıca'ya cami yapıyor" diye ağlayan manşetler atılıyor, Boğaz'ın tepesine kurulmasını yerden yere vuruyorlardı. "Eyvah boğazlar elden gidiyor" diye çığlık atıyorlardı.
Tüm saldırılarını kale bile almayan Türkiye Çamlıca Camii'ni açtığında hepsi kabız oldu.
Tabii ki bu kabızlar Ayasofya'ya da üzülecek.
Kendi kararlarımızı almamızla deliye dönecek.
Ayasofya Ortadokslar için çok önemlidir. Rahmetli Aytunç Altındal Rus Ortadoks Kilisesi'nin de danışmanıydı. Birgün Rus Ortadoks liderine "Ayasofya"yı sordu.
Ortadoksların lideri "Sizin için Kabe ne kadar önemliyse bizim için de Ayasofya o derece önem taşıyor" cevabını verdi. O Rusya'dan bile "Ayasofya'nın camiye çevrilmesi Türkiye'nin iç meselesi" açıklaması gelirken Batı'dan çıldıranların çığlıkları yükselmesi boşuna değil.
Onların derdi Ayasofya'nın cami olması hiç değil.
Türkiye'nin bağımsız hareket etmesi ve bunu dünyaya ilan etmesi. Ayasofya'dan aldıkları mesaj bu.
O yüzden dünyaca ünlü haber ajansı AP "Ayasofya'da 86 yıl sonra tarihi bir gün yaşandı.
Bugün Avrupa'da üzüntüyle karşılandı." diyerek yeryüzüne haber geçiyor, satırlarında adeta ağlıyordu.
New York Times "Dün İstanbul çok farklı bir güne uyandı" diye haber yapıyordu. "Ayasofya'nın cami olacağına kimse inanmıyordu" diyerek şaşkınlığını dile getiriyordu.
BBC de şoke olanlar kervanına katılıyor "Hiç kimsenin tahmin etmediği bir anda Ayasofya cami oldu" diye haber yaparak yutulan küçük diller ailesine katılıyordu.
Türkiye bölgesinde GÜÇ oluyor, küresel arenada masa kuruyor, Moskova ve Washington ile pazarlık yaparken, Avrupa'yı mekana seyirci olarak dahi giremeyen çulsuza dönüştürüyordu.
Suriye, Libya, Doğu Akdeniz gibi dünyanın kilitlendiği bölgelerde Ankara'nın kurduğu çözüm masasında ABD ile birlikte Ruslar vardı. O yüzden Fransız Macron, çılgına dönüyor, iki liderinden biri olduğu Avrupa Birliği'ni Türkiye'ye yaptırım yapmaya çağırıyordu.
Macron AB'de dahi kale alınmayan bir zavallı parlak çocuğa dönüşüyordu.
Türkiye Ege'de Meis adası yakınlarında sismik araştırmalara başlıyor, Yunanistan donanmasını yola çıkarınca Ankara sahaya savaş gemilerini sürüyordu. Atina Türk savaş gemilerinin yola çıktığını görünce anasına koşan ağlak çocuklar gibi soluğu Merkel'de alıyor "Kurtar bizi" diyordu. Alman basını da dün "Merkel Erdoğan'ı arayarak ricacı oldu" diyerek büyük krizi durdurduğunu yazıyordu.
Ayasofya'daki dünkü Cuma namazına sadece "Camiye dönüştürme" diye bakmak çok basit yaklaşım olur. Fatih Sultan Mehmet'in torunları bugün Batı'ya "Yeter artık. Bundan sonra kararlarımı kendim alırım" mesajını veriyor, bunu dünyaya ilan ediyor. "Ben artık oyun kurucuyum, dünyadaki mazlumların, müslümanların hamisiyim. Artık eski Türkiye yok" diye haykırıyor. O yüzden dün 59 ülkede Ayasofya için "ŞÜKÜR NAMAZI" kılınması, Erdoğan'a dua yağdırılması da boşuna değil. O yüzden BATI'ya kafa tutan tek ülke Türkiye'nin tüm dünyada artan gücü ve nüfuzu karşısında deliye dönüyorlar.
İki gün önce "Dünyada kararlar Washington- Moskova-Ankara ekseninde alınıyor." diye bir kez daha harırlatmada bulunmuştum. Dünyaca ünlü dergilerin "Trump- Putin-Erdoğan" üçlüsünü kapak yapıp "Dünyayı bunlar yönetiyor" diye ağladıklarını hatırltamıştım.
24 saat geçmeden Trump'tan ilginç bir açıklama geldi."Putin, Şiping ve Erdoğan zehir gibi. Çok zekiler. Onlarla ancak ben uğraşabilirim" dedi. ABD BAŞKANI zehir gibi zeki dediği Erdoğan ile uğraşabilmek için seçmenden oy isteyecek duruma geliyorsa gerisini siz düşünün.
Geçmişte bizim liderlerle uğraşan da yoktu iyi mi?
Önüne gelen tokatlıyor, liderlerimiz ve aydın geçinen karanlıklarımız "Aman BATI ne der" korkusunu pompalıyordu.
Dün de CHP'yi destekleyen kanalda tam Cuma saati "Ayasofya nasıl müze olmaktan çıkarılır" ağıtları yakılıyor, İYİ Parti'nin bir il başkanı da "Madem Ayasofya'yı açtık, bari İznik'teki Ayasofya'yı kapatıp müze yapalım" çağrısı geliyordu.
Ayasofya gündemlerinde olmayanlar, cami olmasına ağıt yakanlar BATI'nın kurduğu Lozan masası yıldönümüne koşarken, milyonlar Ayasofya coşkusuna hücum etti. Çağ açıp çağ kapatan Fatih Sultan Mehmat Han'ın vasiyetini anlayamanlar tabii ki BATI'nın kurduğu masalara koşacaklar.
Bu da normal!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Putin’in köpeği (27.11.2024)
- Katiller panikte (25.11.2024)
- CHP'ye Trump darbesi (24.11.2024)
- Yumruklar konuşuyor (21.11.2024)
- Musk savaşı başladı (18.11.2024)
- "Trump; "Ben deliyim" (16.11.2024)
- İyiler de kazanır ama... (14.11.2024)
- Ödleri neden patlıyor? (11.11.2024)
- “Türkiye Günleri” yolda (09.11.2024)
- Trump namlunun ucunda (07.11.2024)