008 James
Adam bunun da cevabını veriyor;
"Çok önemli bir rol oynuyorlar.
Türkiye'yi bir müttefik olarak kaybetmek ne Avrupa ne de ABD için iyi bir şey olur. Onları NATO'da tutmak için elimizden gelenin en iyisini yapmak zorundayız.'' Adam Manhattan'da manavlık yapan biri değil... Bakkal dükkanı işleten hiç değil. Onun adı Robert O'Brien... Beyaz Saray'ın yani Başkan Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı. Söylediklerinde tek bir yanlış yok. Türkiye onlar için hayati önem taşıyor. O yüzden bu topraklarda son yıllarda hiç durmaksızın operasyon çektiler. İnsanları sokaklara döktüler. Taşeronlarla geldiler, darbe girişimlerinde bulundular. Hücrelerine kadar NATO'ya, dolayısıyla Amerika'ya bağlı manda olmayı kabul etmiş, her şeye "Peki" diyen bir Türkiye istediler.
Bunun da Ankara'yı ele geçirmekten başka bir yolu yoktu. O yüzden kirli ittifakları örgütlediler. Otellerin arka kapılarından ajanlarını soktular, Türkiye'den önemli isimlerle gizli toplantılar yaptılar. Türkiye'yi adeta ajan tarlasına dönüştürdüler. Büyük yığınak yaptılar. Belki de hiçbir ülkede böylesine yığınak yoktu. Geçtiğimiz hafta Yazboz çekimleri için Ankara'daydık. Sevgili Bülent Erandaç, çekim sonrası bizi yemeğe götürdü. Ankara otellerinde yapılan gizli buluşmalardan ve önemli isimlerden öyle örnekler verdi ki şaşkına döndük.
Ve dün de ilginç bir olay yaşandı İstanbul'da. Tophane'deki Kılıç Ali Paşa Cami yakınlarında, yerde cansız yatan bir kişi bulundu. Yapılan inceleme sonucu yerde bulunan ölünün İngiliz James Gustaf Edward Le Mesurier olduğu belirlendi. BBC onu "İngiliz istihbaratı MI6'nın eski ajanı" olarak tanıttı. Aslında ajanlığın eskisi veya yenisi yoktu. İstihbarata bir girdin mi bir daha çıkamazdın.
James, 2013'ten bu yana Suriye'de arama kurtarma faaliyetleri adı altında çalışan Beyaz Baretliler adlı örgütün kurucusuydu. Bünyesinde çok sayıda İngiliz subayı vardı. Geçmişte bununla ilgili konuştuğumuzda bazı Türkler'den dahi tepki aldık. "Yardım kuruluşunu nasıl istihbarat örgütleriyle ilişkilendirirsiniz?" diye. Ses tonları öfkeliydi. Şimdi istihbarat örgütlerinin hesaplaşması ile karşı karşıyayız. Ve bu hesaplaşma İstanbul'da gerçekleşiyor. Amerika da Rusya da Beyaz Baretliler'den nefret ediyor, bazı iddialarda ve suçlamalarda bulunuyorlardı. Kraliçe'nin önemli adamlarından biri olan James gece evindeydi. Eşi "Uyuyorduk" diyor. Evinin balkonundan düştüğü yönünde görüşler ortaya atıldı. Bazı Batılı istihbaratçıların yazdığı sitelerde "Evine sadece kendisiyle eşinin üç parmak iziyle girilebiliyordu" diye bilgiler paylaşıldı. James bir yardım kuruluşunun kurucusu ise neden evine üç parmak iziyle girilecek sistem kurmuştu? Ajanslarda ise yüzünde kesikler olduğu öne sürülüyordu.
Yeni bir Kaşıkçı benzeri olayla karşı karşıyayız. Dünyada pasta kavgasına girenler, yine İstanbul'u merkez seçip burada hesaplaşma içine giriyor.
Nedenlerine ait koku yakında etrafa saçılacaktır. Ve başka hesaplaşmalara da tanıklık edeceğimiz kesin...
Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı "Türkiye'yi yanımıza almak zorundayız. Yoksa ABD ve Avrupa kaybeder" diye boşuna söylemiyor.
Onların kaybetmeme modelinde de "Sürekli Operasyon" var. 008 James'ın ölümü de bunun bir parçası...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Putin’in köpeği (27.11.2024)
- Katiller panikte (25.11.2024)
- CHP'ye Trump darbesi (24.11.2024)
- Yumruklar konuşuyor (21.11.2024)
- Musk savaşı başladı (18.11.2024)
- "Trump; "Ben deliyim" (16.11.2024)
- İyiler de kazanır ama... (14.11.2024)
- Ödleri neden patlıyor? (11.11.2024)
- “Türkiye Günleri” yolda (09.11.2024)
- Trump namlunun ucunda (07.11.2024)