BİRişadamı ile beraberdik önceki gün. Başından geçen bir olayı anlattı. Birgün dünyaca ünlü marka petrol şirketlerinden birinin Türkiye'deki CEO'su ziyaretine geliyor. Laf lafı açıyor... O petrol şirketinin CEO'su "İstanbul bizim için çok önemli." diyor.
Sadece İstanbul trafiğindeki dur-kalk nedeniyle yılda 3 MİLYAR DOLAR ekstra kazançları olduğunu vurguluyor.
Yani adam İstanbul'a köprüler, tüp geçitler yapılmasını istemiyor. Eğer İstanbul trafiğini rahatlatacak yollar köprüler vs. yapılırsa, bu adamların 3 MİLYAR dolarına mal olacak.
O nedenle şiddetle GEZİ olaylarını destekliyorlar. Zaten Gezi'yi organize eden platform da o gün hükümetle buluşuyor, "Köprü, yol yapma" diyor.
İngiliz CEO bu adamları alkışlıyor. İngiliz elçiliğinde çalışanların eşleri de kırmızı elbiseler giyerek, o günlerde GEZİ'ye tam destek veriyor. "İstanbul'a bir çivi bile çakmayacak Belediye Başkanı" en büyük hayalleri! Dünyada hayal bile edemeyeceğiniz büyük soygun var.
Hırsız Batı'nın ta kendisi. Halklarını refah içinde yaşatıyorlardı. Lüks ve konforda fersah fersah öndelerdi. Ama bu zenginlik ve refah için soygun, başka ülkeleri savaştırarak, üzerlerine silahlı terörsitler salarak, kaos ve iç çatışma oluşturarak sağlanıyordu.
Mesela Asala sırf Türkiye Fransa'ya ihale vermiyor diye kuruldu. İki tane uydu ve 100 airbus siparişi verdik.
Asala'nın tamamını Fransızlar verdi, biz de gömdük. PKK' da böyle... Türkiye'ye istediğini yaptırmak, yönetmek, soymak için bir sopa olarak kullanılıyor.
DEAŞ da ABD tarafından Suriye ve Ortadoğu'ya daha fazla yerleşip bölgeyi soymak için kuruldu. Onlar sayesinde ABD Ortadoğu'ya 1 trilyon doların üzerinde silah sattı. Hala da sipariş alıyor. Suriye'de petrol yataklarının olduğu topraklara da kondular. Şu an da 30 bin civarında DEAŞ üyesi sığınacak yer arıyor. CIA'nın bir parmak oynatmasıyla istenilen hedeflere saldırmak üzere hazır kıta bekliyorlar.
Suriye'de ve Irak'ta ABD'nin elinde binlerce DEAŞ üyesi var. Bir kaç gün önce ABD Başkanı Trump Avrupa ülkelerine seslendi. "Ya DEAŞ içindeki ülkenize ait teröristleri alın ya da hepsini cezaevlerinden salacağım" diye tehdit etti. Avrupa bu DEAŞ üyesi vatandaşlarını alsa yargılayamıyor.
Kıta içinde ellerini kollarını sallayarak gezecekler. Örgüt liderine CIA'dan verilecek bir talimatla bir anda Avrupa'yı kan gölüne ve yangın yerine çevirecek uyuyan hücreleri oluşturacaklar. Terörü besleyerek ülkeleri soyan BATI bugün birbirine düştü, öptüğü terörle vurulma korkusu yaşıyor. Dünyada terörle en çok boğuşan ve en başarılı ülke olarak ortaya çıkan ülke de Türkiye... Ayrıca bölgenin kapısı da anahtarı da BÜYÜKGÜÇ olarak bizim elimizde... O yüzden Avrupa'nın hayal edemeyeceğiniz kadar Türkiye'ye ihtiyacı var. Nitekim Merkel'den sonra AB liderliğini ele almaya çalışan Macron da bir taraftan Türkiye'yi eleştiriyor, Balkanlarda hızla yayılmakla suçluyor, diğer taraftan da övgüler yağdırıyor. Macron, Büyükelçiler Konferansı'nda Türkiye'nin vazgeçilmez bir stratejik ortak olduğunu haykırıyor. "Türkiye ile birlikte Rusya'yla ayrıcalıklı bir ortaklık yapmak zorundayız" çağrısı yapıyor. Fransız Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Başkan Yardımcısı Didier Billion da Beyaz Saray'ın resmi yayın organına demeç veriyor dün. "Macron ve diğerleri, Türkiye'nin çok önemli bir ortak olduğunu kabul etmek zorunda.
AB'nin bölgedeki politik ve ekonomik çıkarları, Türkiye'nin katkısı olmadan savunulamaz. Bunun dışındaki sözler EDEBİYATTIR." diyor. Türkiye'ye kürsülerden, kameralar önünden saldıran tüm BAtılı siyasetçiler edebiyatın "HİKAYE" bölümüne takılıyorlar. Tek gerçek ise ABD'nin, Avrupa'nın, hatta Rusya ve Çin'in dahi hayal edemeyeceğiniz kadar Türkiye'ye duyduğu ihtiyaçtır. Yoksa fena halde bazıları batacak, çoğunda refah yerin dibine girecek, belki de terörle iç savaşı dahi yaşayacaklar. O yüzden Ankara'yı ele geçirmek istiyorlar. Kendilerine çalışacak, söz dinleyecek devşirme liderler, yeni kukla partiler arıyorlar. O nedenle bu aralar "Yeni liderler, yeni oluşumlar edebiyatı" aldı başını gidiyor.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.