SÜLEYMAN Demirel'in Cumhurbaşkanı olduğu dönemde kendisini ziyaret eden CIA ajanı Türk ile yaptığı görüşmeyi ve kaynağını dün aktarmıştım sizlere. Aynı CIA ajanı Demirel'i Başbakanlık yaparken de ziyaret etti. Bu defa görüşmenin adresi Güniz Sokak'taki evdi. CIA ajanı, Demirel'e "Sizin kurduğunuz hayalleri dahibiliyoruz" diyordu. "Saddam ile ortakolarak bir atom bombası yapmahayalleri kurduğunuz tarafımızcabilinmektedir" diyerek gözdağı veriyordu.
Pakistanlı nükleer silah uzmanlarıyla teknisyenlerimizin bir araya geldiği ve Saddam'ın bu oluşuma sermaye ile ortak olacağı konusunda CIA bilgi götürmüştü Beyaz Saray'a. Demirel ajanın iddiaları karşısında şaşkına dönmüştü. "Böyle biroluşumdan HABERİM yok" diyordu.
O dönemde Demirel'in lakaplarından biri de "BİR BİLEN"di. Ancak o CIA ajanına "Asla böyle bir şey olamaz. Yoksahaberim olurdu. Kesinlikle olamaz" diyordu. CIA ajanı Demirel'i dinlemiyordu.
"Bakın Saddam sermayesi ile atombombası yapmaya kalkmanız sizin,Saddam'ın ve Pakistan'ın akıbetinibelirler" diye uyarıyordu. Türkiye'dekinükleer enstitünün başkanı, Stockholm'deASEA Atom Merkezi'ni ziyaret ederekuzmanlarla gizli anlaşmalar yapmıştı. Ajantüm bunların CIA merkezinde başkanınmasasında rapor olarak durduğunu söyledi.
Fransızlar'ın da Saddam ile işbirliği içinde olduğunu İsrail'in bunu adım adım takip ettiğini açıkladı. Saddam ya tek başına yapacaktı nükleer silahı ya da Türkiye ile ortak. CIA ajanı, Demirel'e "Asla bunamüsaade etmeyiz" diyordu. Brezilya, Kazakistan ve Türkmenistan'a müracaat ettiğimizi, uranyum anlaşması peşinde koştuğumuzu söylüyordu. Demirel hala "Tüm bu olanlardan haberim yok" diyordu şaşkın şaşkın. CIA ajanı Demirel'in yüzüne baktı ve "Sayın Başbakan istifaederek herhangi bir ülkeye kısa birsüre için dinlenmeye gitmek istermisiniz" diye sordu. Demirel öfkelendi, "Devamlı darbeler yaparak ülkeyi hep 50 yıl geriye götürüyorsunuz. Sizinkiler mi bizimkileri yönetiyor, yoksa bizimkiler mi sizi" diye çıkıştı. Bu görüşmeden üç ay sonra 12 Eylül darbesi geldi.
ABD Başkanının kulağına eğildiler ve "Türkiye'de bizim çocuklar başardı" diyerek darbeyi haber verdiler. O dönemler askerlerin ülkeyi yönettiği, hükümetlerin herşeyden habersiz olduğu dönemlerdi.
Askerler de NATO kanalıyla Pentagon'a bağlıydı. Her darbede hükümetler yıkılırken, askerler içinde hata yapıp raydan çıkanlar, NATO dışındaki yerlere yönelip pusulayı şaşıranlar derhal tasfiye ediliyordu. Son dönemde Türkiye içinde bazı askerler ABD'ye karşı çıkarken, Avrasya'ya yönelim başlatıyorlardı.
FETÖ işte bu noktada harekete geçirildi.
Avrasyacı askerleri içeri attı. Donanmayı adeta dağıtarak hemen her noktada FETÖ'cü subayları kilit noktalara getirdi. Bugün o donanmanın ne kadar önemli olduğunu Akdeniz'de bulunan doğalgazdan anlıyoruz. 15 Temmuz'un darbe girişiminin nedenlerinden birini de artık görüyoruz. Tüm uzmanlar "Hayaledemeyeceğiniz kadar petrol devar" diyorlar. Daha da ötesi Ege ve Karadeniz'in de doğalgaz ve petrol kaynadığını açıklıyorlar. "Akdeniz'dendaha fazla hem de" diyerek... Darbeyle Türkiye'yi parçalara ayırıp haklarımızı peşkeş çekeceklerdi. En son Fransa, Kıbrıs Rum kesiminden adada askeri üs isteyerek anlaşma imzaladı. 7 ülke üs için sırada.
Akbabalar bölgemize akın ediyor. Çakallar pusuya yatıyor. Savaş gemileri cirit atıyor.
Rum Bakan çıkıyor "Artık Türkiye'nindaha da büyümesini engelleyemeyiz. Geçmiş olsun" diyor. Kaybetmemizi istiyorlar. Ankara avuçlarının içinde olsun diye yanıyorlar. İstanbul'a göz dikiyorlar...
Yıkmak istedikleri donanmamızdan 130'u aşkın savaş gemimiz aynı anda tatbikata başlayarak sırtlanlara "Bölgededenizlerde en güçlü benim" mesajını veriyor. Böyle bir ortamda S-400'lerin teslimatını Temmuz'dan da öne aldığımızı açıklıyoruz. Artık kendi silahlarımızı yapıyor, tank, füze, helikopter, savaş uçağı, İHA-SİHA filoları, uçak gemileri üretiyoruz. Ve Allah'a şükür, neleri ürettiğimizi BİLEN, karar veren, imza atan Cumhurbaşkanları ile yönetiliyoruz.
Ve artık içimizdeki herşeyden bihaberlere rağmen darbeleri gömen, tezgahları gören bir BİLEN MİLLETİMİZ de var.
Artık farklıyız...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.