Trabzonspor şampiyonluk yolunda dev bir adım attı. Tabii çok erken, daha çok fazla maç var ama Trabzonspor'un defansif ve ofansif olgunluğu takdire şayan. İlk devre çok kontrollü oynadılar.
Beşiktaş, özellikle soldan Umut'la çok fazla geldi ama tüm son paslar boş çıktı. Sağdan ise o alıştığımız Ghezzal-Rosier hücumlarının yerinde yeller esiyordu.
Devre biterken Trabzonspor golü buldu. Orta sahadan Berat'ın mükemmel pasıyla, biraz da Vida'nın geç hamle zamanlamasıyla
Abdülkadir kaleci ile karşı karşıya kaldı ve Ersin'i mağlup etti.
İkinci yarı Beşiktaş, 70-75. dakikaya kadar adeta tek kale oynadı.
Bu arada kaleci Uğurcan'ın da ilk yarı ve ikinci yarıda bazı pozisyonlarda devleştiğini söyleyelim.
Maçın başından beri Beşiktaş son paslarda çok başarısızdı ama bu sefer son pası
Trondsen verdi. Trabzonspor'un sol beki neredeyse orta sahadan kalesine pas verince araya Larin girdi, Hüseyin müdahale etti ama top Larin'in önüne düştü, o da golü yaptı. İşte bu dakikadan sonra Beşiktaş'ta inanılmaz bir yorgunluk ve inanılmaz bir disiplinsizlik başladı.
Sahanın en iyilerinden biri olan Nwakaeme, Trabzonspor için çok şey ifade ediyor. Uzatmanın son saniyesinde Serkan ile çok çabuk çıktılar.
Top Nwakaeme'ye atıldı, o da Cornelius'un
önüne yuvarlayıp Trabzonspor'a şampiyonluk
yarışında çok önemli bir galibiyet getirdi.
Görünen o ki bu senenin Trabzonspor için
o sene olma ihtimali her geçen hafta yükseliyor.
Maç öncesi hakem Erkan Özdamar çok
speküle edildi. Ama bir-iki ufak hatası dışında
hakem için söylenecek yegane şey, mükemmel
bir maç yönettiğidir. Kritik bir pozisyon
olan Ghezzal'ın poziyonu bence penaltı
değil. Ayaklar çarpışıyor. Onun haricinde
de oyunculara yaklaşımı, kart standardı ve
karar isabeti
çok yüksekti.