Hesap-kitap yapmak ne acı!

İSTANBUL'DAKI Konyaspor maçını 94'te veriyorsun, berabere bitiyor. Dün gece de 5 yapacağın maçta son dakika golü yiyip berabere kalıyorsun. Oyuncu değişiklikleri yanlış, konsantrasyon eksik, laubalilik diz boyu. İlk 20 dakika Galatasaray rolantideyken hatta iyi oynamazken Babel ve Ömer patentli bir gol buldu. Ömer sıfıra kadar inip topun dibine mükemmel girdi, Seri de bomboş golü kafayla yapıverdi. İşte bu dakikadan sonra Galatasaray, maçı 5-10 dakika içinde 2-0, 3-0'a getirecekken sahneye kaleci çıktı ve müthiş toplar çıkardı. Bir ikinci yarı var ki futbol akademilerinde ders olur.

Galatasaray rakibi 3-4 defa çok az adamla yakaladı. Neler kaçırdı neler... Ama işte dedik ya oyuncu değişiklikleri yanlış. Adem Büyük sahada niye kalır bilmiyorum. Hadi Falcao'yu almadın yorgun filan, Emre Mor gibi geniş alan futbolcusu oyuna girmez mi? Dedik ya atamayana atarlar. Öyle de oldu. Son dakikada bir duran topta ve defansın da yaptığı tuhaf bir yerleşim hatasıyla Guilherme beraberlik golünü attı. Rakibin en iyilerinden biri Guilherme. Böyle bir karambolde ona önlem alınmaz mı? İşte laubalilik ve konsantrasyon eksikliği böyle dakikalarda ortaya çıkıyor.
Galatasaray; İstanbul'da Konyaspor ve dün gece Yeni Malatya karşısında laubalilik ve pozisyon hatalarından 4 puan kaybetti. Bunlar hayra alamet değil.

Gelelim maçın hakemi Arda Kardeşler'e... Cin olmadan şeytan çarpmaya başlamış. Ömer Bayram ve Chebake nasıl atılmazlar anlamıyorum. Ayrıca Marcao'ya gösterilmesi gereken mutlak bir sarı kart var. Ama dedik ya Türk hakemleri çabuk şeytanlaşıyorlar. Geçen haftadan sarı kartı olan Marcao, mutlak vermesi gereken kartı verse gelecek hafta Fenerbahçe maçında oynayamayacaktı. Ne acı değil mi? Hakemlerin böylesine hesap kitap yapmaları...