Ey hakem kardeşim! Göllük akını niye kestin?

Süper Ligi'in ilk haftasında özellikle 4 Büyük takımın maçlarını tek tek analiz edersek hakemler için nasıl bir yorum yaparsınız?

İlk hafta hakemler için yine problemli geçti diyebiliriz. Aslında maçın skorları problemleri örtbas etti. İlk problem, Denizli'de yaşandı. VAR ile verilen penaltı doğru karar. Marcao'ya gösterilen kırmızı kart da öyle. Ama hemen ardından Babel'in barajdayken serbest vuruşta topu elle kesmesi mutlak bir sarı kart, dolayısıyla da kırmızı kart olmalıydı. Ayrıca maçın sonlarına doğru Denizlisporlu oyuncu omzuyla alıp gole giderken hakem manasız bir şekilde bu gollük akını 'elle oynama' diye kesti. Babel'in sarı kartlık pozisyonuna VAR'ın karışma hakkı yok. Zira olay ceza alanının hemen dışında ve ikinci sarı karttan gelen kırmızı kartlara VAR protokolü izin vermiyor. Amaaa ey hakem kardeşim, elle olmayan pozisyona el verip gollük atağı kesiyorsun. Orta sahada olsa, herhangi bir tehlikeli pozisyon olmasa problem yok , 'yanlış gördü' der geçeriz ama söz konusu olayda sen golü niye engelliyorsun? Bırak gol olsun, sonra elle oynama varsa zaten golü iptal etme hakkın var. Fakat bu maçı Denizlispor kazandığı için fazla toz kalkmadı.

ANLAM VEREMEDİĞİM ŞEYLER

Gelelim Fenerbahçe maçına… İkinci ve üçüncü penaltılar kesinlikle doğru. Ama birinci pozisyonun penaltı olduğunu düşünmüyorum. Peki söz konusu olayda hakem VAR tarafından niye davet edilmedi, bunu da anlayamadım.

Diğer seyrettiğim maçlarda fazla problem görmedim.

ÇAKIR adına yakışır bir yönetim gösterdi
İlk haftada en çok hangi hakemi beğendiniz?

En çok Kasımpaşa-Trabzonspor maçını yöneten Cüneyt Çakır'ı beğendim. Aslında Çakır'ı beğenmek de büyük sürpriz değil. Onu dünya beğeniyor ve en zor maçları ona veriyorlar. Ama gerçekten o karşılaşmada da adına yakışır bir yönetim sergiledi.

F.BAHÇE GERİ DÖNDÜ

İlk hafta en çok hangi maçtan keyif aldınız?

En keyif aldığım maç, mekanın sahibinin geri döndüğü karşılaşma. Yani Fenerbahçe-Gazişehir maçı. 5 gol, ilk 25 dakikada verilen 3 penaltı, coşku ve en önemlisi geçen sene çok sıkıntılı günler geçirmiş bir takımın yeniden toparlanıp en azından oynadığı futbol ve aldığı sonuçla yarışta 'Ben de varım' dediği bir maç oldu.