Akyazı, Trabzon için milat olabilir

Fenerbahçe üst üste aldığı galibiyetlerle çıkışa geçti derken, duraklama dönemi başladı. Sarı-lacivertli takımın sorunu ne?
Sorun bazı oyuncular kötü oynadığında Fenerbahçe oyunu çözemiyor. En önemli rakibi Beşiktaş'ta ise durum farklı. Birkaç oyuncu kötü oynadığında başka diğer oyuncular sahneye çıkabiliyor. F.Bahçe'de ise özellikle birkaç atak oyuncusu gününde değilse F.Bahçe pozisyon bulmakta çok ama çok güçlük çekiyor.

Beşiktaş yenilmez bir şekilde yoluna devam ediyor. Bugün Kasımpaşa ile oynayacak. Başakşehir'in de Trabzonspor maçı var. Zirve el değiştirir mi? Beşiktaş ilk yarıyı namağlup kapatabilir mi?
Tabii ki zirve el değiştirebilir. Ama şunu söylemem lazım ki Başakşehir'in yaptığı harika çıkış, her türlü övgüye şayandır. Aynı Başakşehir'in sezon sonuna dek yarışın içinde olacağını düşünüyorum.

Galatasaray'da eleştiri oklarının hedefindeki Riekerink, Fenerbahçe'nin puan kayıplarıyla takımı ilk 3'e girince rahat bir nefes aldı. Hollandalı hocanın ve sarı-kırmızılıların geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Galatasaray, zirvede olup da takım savunması en kötü olan ekiplerden biri. Gol bulmakta, pozisyon yaratmakta sıkıntıları yok ama ligin en mütevazi takımı karşısında bile kazanmalarına rağmen çok fazla pozisyon veriyorlar. Örnek mi mesela Gaziantep maçı. Kazandılar, pozisyon buldular ama Antep gibi mütevazi bir takıma karşı anlamsız ve çok fazla sayıda pozisyon verdiler. Bu şampiyonluk yarışında kabul edilemeyecek bir tablodur.

Trabzonspor yeni stadı için gün sayıyor. Akyazı ile birlikte bordo-mavililer eski, özlenen günlerine dönebilir mi? Yeni stat bir sinerji oluşturur mu? Bir takımın eski günlere dönüşünün başlangıcı genelde yeni stattır.
Dünyada da bunun örneklerini görüyoruz. Akyazı Stadı, Trabzonspor için bir milat olabilir. Tabii bu başkaldırışı bu sezon içinde beklemek kolay değil ama bu stadın önümüzdeki yıllarda Trabzonspor'a maddi ve manevi katkısı olacağını düşünüyorum.

ÖNCE ALLAH'TAN, SONRA BENDEN KORKACAKSINIZ!

Süper Lig'de ilk yarı iki hafta sonra tamamlanıyor. 14 haftada yine en çok hakemler konuşuldu. Devre arası hakem seminerinde neler konuşulmalı, hangi eksiklikler ele alınmalı? İlk yarıdaki en bariz hatalar sizce nelerdi?
Hakemlerin performansını konuşarak ya da eğiterek düzenleyemezsiniz… Hakemler maç yönetirken her şeyden korkuyorlar. Basından, kulüp başkanlarından, büyük camialardan, hakem eskilerinden, kısaca her şeyden çekiniyorlar. Billur ve berrak bir ruh haliyle maça çıkamıyorlar, bu da hataların başlıca kaynağı oluyor. Hakemlere eğitim lafları filan hepsi boştur. Hakemlere söylenecek tek bir laf var; bu lafı da Yusuf Namoğlu söyleyecek. Laf da şöyle olmalı: "Eğer maç yönetirken önce Allah'tan sonra da benden başka bir şeyden çekindiğinizi hissedersem bir daha maç yönetemezsiniz."

NAMOĞLU YANLIŞ YAPTI

F.Bahçe, Sow'un Antalya'da iptal olan röveşata golü için hala öfkeli. Son olarak yönetici Mahmut Uslu, "Biz değil FIFA da Cüneyt Çakır kötü, Avrupa'da iyi ama sizin maçları kötü yönetiyor" açıklamasını yaptı. Siz bu konuda neler söylersiniz?
Cüneyt Çakır'ın Avrupa'da başka Türkiye'de başka türlü bir performans gösterdiği eleştirisine, katılıyorum. Ama 'Moussa Sow'un buz gibi golünü vermedi' eleştirisine ise şiddetle karşıyım. Zira Sow'un hareketi kurallara göre tehlikeli oyuna girer ve golün iptal edilme kararı kesinlikle doğru.
Tabii ki bu benim kanaatim. Başkaları ne düşünür bilemem. Ama bence Fenerbahçe camiasını ayağa kaldıran olay, Antalyaspor- Fenerbahçe maçındaki hakem kararları değil. Fenerbahçe'nin en önemli rakibi Beşiktaş'ın son haftalarda yaşadığı hakem kıyakları, Fenerbahçe'yi çileden çıkarttı. Bu konuda haklılar ve reaksiyonlarına saygı duyuyorum.
Zira aynı Cüneyt Çakır, bundan iki hafta önce dünyanın her yerinde sarı kart olması gereken Quaresma'nın pozisyonuna kart göstermeyerek Fenerbahçe maçında oynamasını sağladı.
Quaresma kart görmüş olsaydı derbide oynayamayacaktı.
İşte Cüneyt'in bu ve benzeri hataları insanı çileden çıkarıyor. Cüneyt'i çok sevmeme ve beğenmeme rağmen öyle çifte standart kararlar veriyor ki; örneğin geçen sezon, Trabzonspor'a uygulanan hakem katliamlarının başlangıç günü Trabzon-Galatasaray maçıydı. Denayer'in topa elle temasına penaltı değil dedi ama bu sezon başı Karabük-Başakşehir maçında arkası dönük Karabüklü oyuncunun eline çarpan topa penaltı verdi. Bunlar asla kabul edilemez, hoş görülemez ve Cüneyt Çakır seviyesindeki bir hakeme yakışmayacak kararlardır.

MHK Başkanı Yusuf Namoğlu, Sow'un pozisyonu için Uilenberg ve Rosetti dahil yapılan toplantıda faul kararı verdiklerini söyledi. Peki Çakır golü verseydi kokartı sökülür müydü?
Ben Yusuf Namoğlu'nun kokartı sökerim gibi bir açıklama yaptığına inanmıyorum ama Yusuf Namoğlu'nun yaptığı açıklama, tehlikeli… Zira bundan sonra her canı yanan takım Namoğlu'na diyecek ki 'Hadi bizim pozisyonumuzu da yorumlasana.' O zaman ne yapacak bilmiyorum.

FIFA listesine Halil Umut Meler'in alınması tepkilere neden oldu. Henüz 1.5 sezonu tamamlamadığı için FIFA kriterlerine uygun olmadığı eleştirileri var. Bu tercihi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Eğer bu kriterlere uygun değilse zaten FIFA'dan döner. Doğrudur FIFA, Süper Lig'de belli deneyimin üzerindeki hakemlerin listeye girmesini arzu ediyor… Ama Halil Umut Meler'in, bu süre konusunda eksiği var deniyorsa, TFF bu işi düzenlemelidir.