Van Persie, penaltıdan golü atmış, koşarak hocası; o çok sevdiği teknik direktörü Pereira'ya gidiyor... Üstelik Pereira da askerden dönmüş oğlunu kucaklarcasına, Van Persie'yi kucaklıyor. Bir dudak dudağaöpüşmedikleri kaldı. Aslında bu tablo, hem Pereira'nın hem de Robin van Persie'nin nasıl adamlar olduğunu çok net ortaya koyuyor... Fenerbahçe'de işler karışmış, şampiyonluk şansı mucizelere kalmışken cilveleşen bu iki adam; sezon başında birbirlerini yedi... Van Persie denen kişi, bakın oyuncu demiyorum... Artıkbenim için sadece bir şahıs, sezonbaşında oyuna girerken tafra, oyundançıkarken tafra, türlü türlü hareketlerama düngece iş işten geçmiş,hocasınabağlı, onu kucaklayanbir insan. Pereira; sen de kalıbının adamı değilmişsin... Birkaç ay önce sana Aziz Yıldırım emretti, Van Persie'yi oynatmak zorunda kaldın. İkiniz de Fenerbahçe'den defolun gidin. Hatta mümkünseyanınızaNani ve birkaçoyuncuyu dahaalın gidin. Çin'e mi gidersiniz, Hollanda'ya mı Portekiz'e mi bilmem ama Fenerbahçe'yi sabote ettiniz, küçük düşürdünüz ve en önemlisi çoluk çocuğunuzun boğazına rızık diye soktuğunuz paraya ihanet ettiniz. Fenerbahçe dua etsin ki düngece Mersin'le oynadı. İlk yarıdaVolkan Şen'in kişisel gayretleriyleskoru tam sağlama alacaktıki maç 2-1 oldu. İkinci devre maçınsıkıştığı dakikalarda Fernandao 3.golü attı da Fenerbahçe yara sardı... Aslında pek yara filan da sardığını söyleyemeyiz. Tribünler karışık, millet 'Ersun Yanal' diye bağırıyor. Stat dışı karışık. İnsanlar birbirini vuruyor. Görünen o ki Terraneo iddialara göreFenerbahçe'yi soyup gitmiş. Yazık... Ama bütün bunların sorumlusu sensinAziz Yıldırım! Çok tuhaf adamlaratakımı teslim ettin. İnsanların kariyerindenetkilenip tüm disiplinin kaybolmasınaizin verdin. Hadi şimdi toparlada görelim bakalım.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.