Direkten döndüler

Maç bittiğinde az kalsın Türk spor kamuoyu şu cümleyi kuracaktı: "Futbol ciddi bir olaydır, laubalilikler cezalandırılır."
Gerçekten de 90 dakikanın özeti buydu. 87. dakikada Beşiktaş 2-0 öndeydi. O ana kadar maç en az 7-0 olmalıydı. Üstelik antrenman temposunda oynanıyordu ama ne olduysa son 5 dakika oluverdi. Eskişehir önce Gekas ile 2-1'i yakaladı. Ondan sonra da o ana kadar güle oynaya mücadele eden Beşiktaşlılar, 'Ne oluyoruz yahu!' derlerken son saniyede golü kalelerinde görüyorlardı.
Son saniyede direkten dönen top, Beşiktaş kalesine girse herhalde son yıllarda seyrettiğimiz en ilginç karşılaşma olurdu. Maça Beşiktaş çok iyi başladı. İlk 15 dakika iyi oynadılar. Daha sonra maç dengeye girmişti ki Beşiktaş galibiyeti buldu. Quaresma sağdan girdi, Gomez'e 'Al da at' deyip Beşiktaş'ı öne geçirdi. Bu dakikadan sonra sahada Eskişehirspor diye bir takım yoktu. Özellikle ikinci yarıda orta sahayı çok çabuk geçen Beşiktaş'ın her atağı neredeyse gollük pozisyon oldu. İkinci golü de buldular, daha sonra 5-6'ya götürülecek maç laubalilik, son pas ve vuruşların yanlışlığı yüzünden tıkandı. Beşiktaş az kalsın dramatik bir puan kaybıyla İstanbul'a dönecekti. Beşiktaş yorgundu, bence Türkiye Ligi'nin en zayıf takımlarından biri olan Eskişehir'e karşı son saniyedeki şanslarının yardımıyla da olsa kazanmasını bildiler.
Eskişehir iyi değil ve böyle giderlerse de küme düşmenin en büyük adaylarından biri olurlar. Deniz Ateş Bitnel yetenekli bir hakem. İyi de yönetti.
Ama Beşiktaş'ın ilk golü ofsayt gibi görünüyor. Yardımcı hakemin hakkını yemeyelim, ofsayt olsa bile 10-15 cm ile ofsayt. Biz bile görüntülerden net bir şey söyleyemiyoruz.

BÜYÜK FİYASKO!
F.Bahçe 2-0 öne geçtiği maçı kazanamadı... Bütün problem sözüm ona antrenör Pereira'da. Oyuncu ilişkileri sıfır... Van Persie'yi kaybetmek üzereyiz. Taktik anlayış sıfır... "Hoca gözü" denen hem maç öncesi hem de maç esnasında farklılığa yönelebilecek bir kapasite maalesef Pereira'da yok. Bildiği tek şey baskı kurayım, alan daraltayım ve babadan kalma usullerle hücum edeyim. Böyle hocalık olmaz. Oyuncu değişiklikleri yanlış. F.Bahçe bütün öne geçtiği maçlarda mantalitesini farkı bulmaya değil de galibiyeti korumaya yöneliyor. Dün gece de öyle oldu. Son yarım saat 3. golü bulayım diyeceğine skoru korumayı düşündü ve golü yedi. F.Bahçe belki de yüzyılın en pahalı kadrosunu kurmuşken getirdiği hoca belki de F.Bahçe tarihinin en büyük fiyaskosu olacak. Nani dışında yaratan üretebilen bir oyuncu yok. Fernandao çok iyi niyetli çok çalışkan ve böylesine maçlar için ideal bir santrfor. Sorun şu; Fernandao gol attığı sürece görünen o ki Van Persie yedek kalacak. Eğer bir hoca F.Bahçe takımını Akhisar'la oynanan maçta çift santrforla oynatamıyorsa, diğer bir değimle Van Persie ve Fernandao ilk 11'e yan yana yazılamıyorsa ya hoca korkaktır ya da hoca çift santrforla oynamayı beceremiyor demektir. Aziz Yıldırım ve ekibi yine hata yapmıştır. Yeteneksiz, at gözlüklü bir hocayı takımın başına getirip böylesine pahalı bir kadroyu ona teslim etmişler. F.Bahçe şampiyon olsa bile görüşüm değişmeyecek. Pereira, kapasite olarak F.Bahçe'yi çalıştırmaktan çok uzaktadır. Sonuç olarak böyle kayıplar lig yarışında ağır hasar bırakır. Gelelim hakeme; iyi niyetli, yetenekli ama bazı hataları vardı. Fernandao'nun attığı ilk gol ofsayt değildi. Fakat bazı kartları ve faulleri yanlış verdi.