Yenidoğan Çetesi davasında ara karar! Dava 18 Şubat'a ertelendi
İstanbul’da, bebek acil hastalarını anlaşmalı özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek ölümlerine yol açan ve haksız kazanç elde eden 47 sanığın yargılandığı davanın ikinci oturumu, sanık avukatlarının ifadelerinin alınmasıyla bugün de sürdü. İfade işlemleri sonrası ara karar açıklanırken, dava ise 18 Şubat'a ertelendi. İşte detaylar...
İstanbul'da bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen 26'sı tutuklu 47 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması, sanık avukatlarının beyanlarının alınmasına bugün devam etti. İfadelerin ardından mahkeme heyeti ara kararını açıklarken, dava da 18 Şubat'a ertelendi.
ARA KARAR AÇIKLANDI
Yenidoğan çetesi davasının ikinci duruşmasında mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Dosyanın Bakırköy 23. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine ve tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Dava 18 Şubat'a ertelendi.
"BUNLARIN HESABINI VEREMEZSİNİZ"
Tutuklu sanıkların avukatlarının savunmaları sırasında söz alan Fırat Sarı ise, "Mesleki uzman görüşü üzerinden yapılan birşey olmamıştır. Bana göre bu iddianamenin kabul edilmemesi lazımdı. Otopsiler yapılsaydı, bebek katili olmayacaktık. Hiçbir adli işlem, bizim istememize rağmen yapılmadı. 10 hastaneyi kapattınız, yok ettiniz, iddianame hazırladınız. Bunların hesabını veremezsiniz. Hakkımızda iddianamede yanlış algılar var. Buradaki 10 hastane dışında çalıştığımız hastaneler de vardı. O hastanelerin hiçbiri hakkında işlem yapılmadı, iddianame yanlış kuruldu. Yanlış katlarla bina inşa edemezsiniz. Hakkımızda bu iddianamedeki yanlışlardan dolayı bir algı var. Uzman görüşü bizi suçlu bulacak. Bu iş böyle nasıl çözülecek bilemiyorum. Adli Tıptan yeni raporlar istendi. Bu operasyonun direktifle yapıldığı, hangi hastaneler olduğu belirtildi. Bu iş nasıl çözülecek bilmiyorum" şeklinde konuştu. Duruşmaya 14.00 sıralarında 1.5 saat ara verildi.
"SUÇLAMALARI KABUL ETMİYORUZ"
Sanık Sümeyye Nur Taşçı'nın avukatı, "Dosyada delil olarak gösterilen tape kayıtlarının nasıl alındığı bilinmiyor. Sulh Ceza kararı alınmadan müvekkilimin telefonundaki tape kayıtları, cımbızlanarak alınmıştır. Ses kayıtları ve tape kayıtları kanuna aykırı şekilde elde edilmiştir. Yok edilmesini talep ediyorum. Tutuklanmadan 4 ay önce işten ayrılıyor ve Fırat Sarı'nın asistanı olarak evden çalışma sistemiyle işe başlıyor. Müvekkilim aleyhine bir delil bulunmuyor. Suçlamaları kabul etmiyoruz. SGK'yı dolandırma hususunda bunun muhatabı hemşireler midir? Tahliyesini talep ediyoruz" dedi.
"VAR OLAN DELİLLER BİZİMLE İLGİLİ DEĞİL"
Mehmet Gürül'ün avukatı ise "Müvekkilimle bağlantı olan tüm deliller toplanmıştır. Müvekkilim 2 kere gözaltına alınıyor, serbest bırakılıyor. Yurtdışı çıkış yasağı konmadan tutuksuz yargılandı ve her duruşmaya geldi. Buna rağmen tutuklandı; var olan delillerin bizimle alakalı olmadığını söyledik. Aleyhe bir delil yaşanmadan, Gürül’ün tutuklanması ve tutukluluk halinin devamının istenmesi peşin hükümdür. Yargılama sürecinde öne sürülen iddialar araştırılmak yerine 'Nasıl yok edilir?' düşüncesine girilmiştir. Müvekkilimin tahliyesini talep ediyorum" dedi.
"BEBEK KATİLİ OLARAK YARGILIYORSUNUZ"
Tutuklu Sanık İlker Gönen'in avukatı, "Benim müvekkilim tüm gerçekleri harikulade anlattığı için bize çok birşey kalmıyor. Özellikle ilk duruşmanın tamamında vicdandan bahsedildi. Müvekkilimin adını aldığı ödüllerden siliyorlar. Tüm bebeklerin halen tedavisinde 'İnsanlıktan nasibini almamışlar çetesi' denilen isimlerin verdiği eğitimler kullanılıyor. En iyi isimleri 'Bebek katili' olarak yargılıyorsunuz.Tokluoğlu bebek için aile böbrek rahatsızlığı var diyor siz ona da inanmıyorsunuz. Duruşma savcısı 'Soruşturma savcısıyla duruşma öncesinde de görüşüyorduk' dedi. Biz dün reddi hakim yapmadık. Duruşma savcısıyla soruşturma savcısı öncesinde de görüşüyorsa bizim lehimize delili kim toplayacak? Ben hiçbir bebeğin evrakını dosyaya sokamıyorum. Bugün itibariyle bir evrak daha sundum bunu da suç duyurusu olarak kabul edersiniz. Müvekkilim kendi çocuğu Mete Gönen’in yenidoğanda yattığı evrakları sundum. Bunlar bebek katili ya, kendi çocuklarını da yenidoğana yatırdılar. Basında da, kamuoyunda da buradan bebek katili çıkaramayacaksınız. Tek talebim 3 ay geriye sarıp Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi'ne kaç bebek sevk edildi ve kaç bebek vefat etti bakın." dedi.
"TAHLİYESİNİ TALEP EDİYORUM"
Tutuklu sanık Rıza Keykubad'ın avukatı, "Bu davaya baktığımda ben bir kumpas görüyorum. Benim müvekkilimin işe giriş tarihi bellidir, hangi belgelere imza attığı bellidir. Dosyadaki somut belgelere bakıyorum, nöbet listeleri var. Nöbet listesinde ismi yok. Rıza Keykubad'ın tutuklandığı yetmiyormuş gibi eşini de tutukladılar. Müvekkilim örgütle suçlanıyor ama Fırat Sarı'yı tanımıyor. Keykubat, üzerine atılı suçu işlememiştir. Tahliyesini talep ediyorum" dedi. Sanık Serdar Yüksel'in avukatı ise, "Müvekkilimin tahliyesini talep ediyoruz" diye konuştu.
AVUKAT SALONDAN ÇIKARILDI
MAHKEMEDE TANSİYON YÜKSELDİ
Fırat Sarı’nın avukatı ile mahkeme başkanı arasında tartışma yaşandı.
Fırat Sarı’nın avukatı dün olmadığı gerekçesi bunun hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile savunma yapmak istemiyor. Mahkeme başkanı ise duruşmaya devam etmek istiyor... Savcı araya girdi. Sanık avukatı mahkeme başkanına "Siz duruşmayı yönetemiyorsunuz iddia makamı mı yönetecek?" dedi.
Mahkeme Başkanı: Avukatı dışarı alalım.
Salonda tansiyon yükseldi Fırat Sarı'nın avukatı polis eşliğinde duruşma salonunda çıkarılıyor. Avukat çıkmamaya direniyor. Polis ekipleri Fırat sarının avukatını dışarı çıkarmak için uğraşıyor. Avukat polise direniyor.
FIRAT SARI: 'GEL YAP' DEDİLER
Avukatlarının baskıdan dolayı ayrıldığını iddia ederek şu an avukatı olmadığını söyleyen Sarı, "Ben meslek hayatım boyunca 15-20 bin yenidoğan yoğun bakım hastası baktım. Benim ölüm oranım Türkiye ortalamasının çok altında. Bu dosya sürecekse Sağlık Bakanlığı da suçludur, gelip 3 vakayla ilgili savunma vermeleri gerekiyor. Aynı dönemde bütün hastanelerdeki bebek ölüm oranları açıklansın." dedi.
Çetenin elebaşı olmakla suçlanan doktor Fırat Sarı, "Bu sistemi ben kurmadım, gel yap dediler." dedi.
SAVCININ DEĞİŞTİRİLMESİ TALEBİNE DE RET
Yenidoğan çetesi davasında sanık avukatlarının, savcının değiştirilmesi talebi başsavcılık tarafından reddedildi.
YENİDOĞAN ÇETESİNDE KİME NE KADAR CEZA İSTENİYOR?
İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için 10 bebeğin ölümü nedeniyle "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 10 kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 11 kez uygulanmak üzere toplam 177 yıl 6'şar aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
Sanık Gıyasettin Mert Özdemir'in ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
Ayrıca 8'i kadın 44 sanık hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor.
İddianamede, "dolandırıcılık" suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için de tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, bunların kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediliyor.
HASTANELERE KAYYUM GÖREVLENDİRİLDİ
Soruşturma kapsamında İstanbul ve Tekirdağ Çorlu'daki bazı hastanelerin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti. Ayrıca, Büyükçekmece 1. Sulh Ceza Hakimliğinin kararıyla 13 hastane ve 3 şirkette Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kayyum olarak görevlendirilmişti.
"Yenidoğan çetesi"ne ilişkin başlatılan yeni soruşturma kapsamında, 11 şüpheli tutuklanmış, 3'ü hakkında adli kontrol şartı uygulanmış, 1'i ise savcılıktan serbest bırakılmıştı.
Söz konusu soruşturma sürüyor.
Yenidoğan Çetesi davasında ikinci duruşma bugün devam edecek (A Haber Arşiv)
REDDİHAKİM TALEBİNE RET
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince adliyenin konferans salonunda yapılan duruşmanın öğleden sonraki oturumunda, mahkeme heyeti, bir sanık avukatınca yapılan "reddihakim" talebini reddetti.
Duruşmaya tanıkların dinlenmesiyle devam edilmesi üzerine sanık avukatları, ret kararına itiraz haklarının olduğunu ve üst mahkeme itirazı değerlendirmeden duruşmaya devam edilemeyeceğini söyledi.
TAHLİYE TALEPLERİ ALINDI
Söz alan sanık avukatı Burak Mengü, "Bu yapılan, yasalara ve usule aykırıdır. Heyetinizi yeniden reddediyorum." ifadesini kullandı. Bunun üzerine duruşmada tanıkların dinlenmesinden vazgeçen mahkeme heyeti, sanıkların tahliye taleplerini aldı.
Tutuklu sanık Fırat Sarı (A Haber Arşiv)
"BENİM NEREDEYSE SADECE UZAYLILARA HİZMET ETMEDİĞİM KALDI"
Söz verilen tutuklu sanık Fırat Sarı, önceki duruşmada herkesi dinlediğini söyleyerek, "Ben bu mahkeme salonunda bebek katili ya da dolandırıcı göremedim. Beni bırakın örgüt yöneticisi olarak, beni hekim kimliğim dışında tanıdıklarını düşünmüyorum. Medya gerçek dışı haberler yapıyor. Haber alma özgürlüğü bir bireyin yargılanma hakkından üstün müdür? Benim şu an özgür yargılanma hakkım yok. Benim neredeyse sadece uzaylılara hizmet etmediğim kaldı. Belki bunu bile iddia eden vardır." ifadelerini kullandı.
"ÇOCUĞUMUN ANNEMİN YÜZÜNE BAKAMIYORUM"
Haklarında çok şey söylendiğini kaydeden Sarı, "Bebek katili, kan satan, organ satan insanlar haline geldik. Bu haberler durmadı. Bir basın yasağının gelmesi gerekiyor. Çocuğumun, annemin yüzüne bakamıyorum. Annem, 'Bunları sen yapmış olamazsın.' diyor. 112 tek tek 2023-2024 yılları arasında kaç hastaneye kaç bebek sevk ettiğini açıklasın." şeklinde konuştu.

