İntihar mı cinayet mi? Roketsan mühendisinin babasından çarpıcı sözler: Poşetle havasız bırakılarak...
Ankara'da ölü bulunan Roketsan mühendisinin şüpheli ölümüne ilişkin acılı aile ve komşular konuştu. Genç mühendisin komşusu dikkat çeken açıklamalarda bulunarak ölü bulunan mühendisin yüzünde morluklar olduğunu belirtti. Acılı aile, Adli Tıp Kurumu'ndan çıkacak otopsi sonucunu beklerken olayın aydınlatılması için yetkililere çağrıda bulundu. Baba Yücel, oğlunun cenazesini gasilhanede eski meslektaşlarıyla birlikte incelediğini ve çarpıcı bulgulara ulaştığını söyledi. Acılı baba Ahmet Yücel, oğlunun cenazesini gasilhanede eski meslektaşlarıyla birlikte incelediğini belirterek, 'Gördüğümüz izlerden, oğlumun diz çöktürülerek ensesine silah dayanıp etkisiz hale getirildiğini, ardından poşetle havasız bırakılarak bir maddeden zehirlendiğini düşünüyoruz.' dedi. Acılı aile ise oğullarının intihar etmediğini, infaz edildiğini iddia ederek yas tutarken, bu sürecin bir an önce çözüme kavuşmasını bekliyor.
Ankara'da kaldığı evde ölü bulunan Roketsan mühendisinin komşusu, vefat eden kişinin yüzünde morluklar olduğunu söyledi. Olay, 3 Ocak'ta Yenimahalle ilçesinde meydana geldi. Roketsan'da yazılım mühendisi olarak çalışan Yusuf Serdar Yücel'den (25) günlerdir haber alamayan arkadaşları polise ihbarda bulundu.
Polis ekipleri eşliğinde girilen evde Yücel'in cansız bedeni bulundu. Yapılan incelemelerin ardından Adli Tıp Kurumuna götürülen gencin cenazesi ailesi tarafından teslim alındı. Yücel memleketi Isparta'da toprağa verilirken, ilk incelemelere göre sodyum nitrat içerek intihar ettiği belirtildi. Olayla ilgili soruşturmanın ise devam ettiği aktarıldı.
BABADAN ÇARPICI SÖZLER!
Roketsan mühendisi Yusuf Serdar Yücel'in (25) Ankara'daki evinde ölü bulmasıyla ilgili ilk incelemelerde, genç mühendisin sodyum nitrat içerek intihar ettiği öne sürülürken, emekli polis olan babası Ahmet Yücel, oğlunun infaz edildiğini iddia etti. Acılı aile, Adli Tıp Kurumu'ndan çıkacak otopsi sonucunu beklerken olayın aydınlatılması için yetkililere çağrıda bulundu. Baba Yücel, oğlunun cenazesini gasilhanede eski meslektaşlarıyla birlikte incelediğini ve çarpıcı bulgulara ulaştığını söyledi.
Ankara'nın Yenimahalle ilçesinde 3 Ocak 2025 tarihinde meydana gelen olayda, Roketsan'da yazılım mühendisi olarak çalışan Yusuf Serdar Yücel'den (25) günlerdir haber alamayan arkadaşlarının ihbarı üzerine polis ekipleri harekete geçti. Polis eşliğinde girilen evde, Yücel'in cansız bedeni bulundu. Cenaze, yapılan incelemelerin ardından Adli Tıp Kurumu'na götürülerek, sonrasında ailesine teslim edildi. Yusuf Serdar Yücel, memleketi Isparta'da toprağa verildi. İlk incelemelerde, Yücel'in sodyum nitrat içerek intihar ettiği öne sürüldü.
"OĞLUMUN SAĞLIK VEYA PSİKOLOJİK HİÇ BİR SORUNU YOKTU"
Yusuf Serdar Yücel'in emekli polis memuru olan babası Ahmet Yücel, oğlunun intihar etmediğini ve infaz edildiğini iddia etti. Baba Yücel, "Yusuf bizim tek çocuğumuzdu. Sağlık veya psikolojik bir sorunu yoktu. İşine çok bağlı ve başarılı bir insandı. Annesi Aralık ayında onun yanına Ankara'ya gitmişti ve gayet mutlu vakit geçirdiklerini söylüyordu. Olayın yaşandığı gece oğlum yılbaşı nedeniyle mesaiye kalmıştı. İş bitiminde eve dinlenmeye gitmiş. Daha sonrasında oğlum işe gitmeyince arkadaşları şüphelenmiş ve polise haber verilmiş. Eve girildiğinde oğlumun cansız bedeni bulundu" ifadelerini kullandı.
"BU MADDEYLE ÖLÜM ÇOK NADİR"
Baba Ahmet Yücel, olayın başından itibaren birçok şüpheli durumla karşılaştığını belirterek, "Ankara'ya gelirken karakol ekiplerinin bakacağı söylendi, sonra cinayet büroya devredildi. Eve ulaştığımızda stresli bir ortam vardı. Polislik mesleğimden dolayı olay yerinde bir karışıklık olduğunu hemen anladım. Oğlumun odasında sodyum nitrat maddesi bulunduğu söylendi. Araştırdım, bu madde çiftçilerin gübre olarak kullandığı bir tür. Bu maddeyle ölüm çok nadir" şeklinde konuştu.
"POŞETLE HAVASIZ BIRAKILARAK..."
Ahmet Yücel, oğlunun cenazesini gasilhanede eski meslektaşlarıyla birlikte incelediğini belirterek, "Gördüğümüz izlerden, oğlumun diz çöktürülerek ensesine silah dayanıp etkisiz hale getirildiğini, ardından poşetle havasız bırakılarak bir maddeden zehirlendiğini düşünüyoruz. Yüzünde benekler, omuzlarında baskı izleri vardı. Vücudunun geri kalanı tertemizdi. Sağ ayağı ve sağ eli olayın gerçekleştiği pozisyonu gösteriyordu. Bu infazın ardından yalan haberler yayıldı, sahte deliller üretildi. Bu süreçte resmi makamlardan destek alamadım. Oğlumun ölümüne ilişkin dezenformasyon ve delil karartma girişimlerinden şikayetçiyim" dedi.
"BİLİM İNSANLARIMIZ KORUNMALI"
Ahmet Yücel, yetkililere çağrıda bulunarak, "Bundan sonra başka değerli mühendislerimizin ve bilim insanlarımızın başına böyle olaylar gelmesin. Onlar korunmaya alınmalı. Oğlum şerefiyle gitti. İster intihar deyin ister şehit, biz vatanımız sağ olsun diyoruz ve bu süreci Allah'a havale ediyoruz" şeklinde konuştu.
Vefat eden Roketsan mühendisi Yusuf Serdar Yücel'in kesin ölüm sebebinin, Ankara Adli Tıp Kurumu'nda yapılacak otopsi sonucunda netlik kazanacağı öğrenildi. Acılı aile ise oğullarının intihar etmediğini, infaz edildiğini iddia ederek yas tutarken, bu sürecin bir an önce çözüme kavuşmasını bekliyor.
"YÜZ KISMINDA MORLUK VARMIŞ"
Olayla ilgili konuşan gencin komşularından Fuat Yıldırım, "Ev, kokudan durulmaz hale gelmiş. Dışarıda polisler vardı. Ne olduğunu sorduğumda cenaze olduğunu söylediler. Ölen kişinin vücudunda morarma veya darp izleri yokmuş, yatağında ölü bulunmuş. Sadece yüz kısmında morluk varmış. Karşılaştığımızda selamlaşırdık. Bir keresinde dış kapısının açık olduğunu fark ettim. İçeriye girdiğimizde her yer dağınıktı ve alkol şişeleri etrafa dağılmıştı. Biz de 'Kapınızı açık unutmayın' diye uyarmıştık. Herhangi bir problemini görmedim bugüne kadar. Kendi halinde birisiydi. İyi bir insandı, hiçbir kötülüğünü görmedim." dedi.
"ÖLEN KİŞİNİN BU EVDE KAYDI YOK"
Mahalle Muhtarı Hayrullah Gürbüz ise, "Üç tane genç yanıma geldi, arkadaşlarına üç gündür ulaşamadıklarını söylediler. Ben de kendilerine yardımcı olamayacağımı, emniyete başvurmaları gerektiğini söyledim. Onlar da dediğimi yaptı. Buraya polis ekipleri geldi. Burada 2 kişi ikamet ediyorlarmış, biri 10 gün önce ayrılmış. Yöneticiye ulaştık, evden ayrılan kişiyi aradık. Anahtarı getirdi ve polis eşliğinde eve girdik. Polis ekipleri içerideki kişinin öldüğünü söyledi. Ekipler gelip incelemelerde bulundu. İçeride ilaçların olduğunu ve inceleneceğini duyduk. Ölen kişide yara izi yokmuş. Ölen kişinin bu evde kaydı yok, ikameti burası değilmiş." diye konuştu.