Katil oğulun canavar annesinden kan donduran vicdansızlık! Kazada yaralanan İbrahim Gümüş: Elimden telefonumu aldı
İstanbul'da ATV kullanan bir gruba çarparak 1 kişinin ölümüne, 4 kişinin de yaralanmasına neden olan 16 yaşındaki katil oğul ile canavar annesi hakkında tutuklama kararı çıkarıldı. ATV kazasında yaralananlardan İbrahim Gümüş, ‘bu kadarı da vicdansızlık’ dedirtecek açıklamalarda bulundu. Gümüş “Aracın farlarını görmemle çarpması bir oldu. Hepimiz başka yere savrulduk. Yardım istemek için telefonumu çıkardım. Ancak birileri elimden telefonumu aldı. Madem o kadar vicdanlılar gelsinler adalete teslim olsunlar” dedi.
Eyüpsultan'da 1 Mart 2024 tarihinde saat 23.50 sıralarında meydana gelen olayda 17 yaşındaki T. C.'nin kullandığı cip, arıza nedeniyle emniyet şeridinde bulunan 3 ATV aracına çarpmış ve kazada Oğuz murat Acı hayatını kaybederken 4 kişi de yaralanmıştı.
Olayla ilgili soruşturma başlatan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Eylem Tok hakkında "Suçluyu kayırma" suçundan ve oğlu T.C hakkında "Bir kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet vermek" suçundan 2 Mart 2024 tarihinde yakalama kararı çıkardı.
Bakan Tunç, Eylem Tok ve oğlunun 2 Mart tarihinde saat uçakla Mısır'a gittikleri tespit edildiği de ifade ederek, "T.C. ve annesinin Türkiye'ye iadesi için Mısır adli makamlarıyla temasa geçilmiş ve iade süreci başlatılarak şüpheliler hakkında kırmızı bülten talep edilmiştir. Mısır İnterpolü tarafından şahısların Mısır'dan ABD istikametine çıkış yaptıklarının bildirilmesi üzerine, adı geçenlerin ABD'den ülkemize iadesi amacıyla hazırlanan geçici tutuklama talep evrakı hem diplomatik kanaldan hem de İnterpol aracılığıyla ABD yetkili makamlarına iletilmiştir" açıklamasında bulundu.
İade süreci ve adli soruşturma titizlikle takip edildiğini sözlerine ekleyen Bakan Tunç, kazada hayatını kaybeden vatandaşa Allah'tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diledi.
Hastaneden taburcu olan Gümüş, o gece yaşananlar için yaptığı açıklamalarda şunları söyledi:
"Gelen aracın çok süratli olduğunu hatırlıyorum. Arabanın farlarını gördüm, görmemle vurması bir oldu zaten. Çarpmanın etkisiyle hepimiz savrulduk. Kalktığımda kimseyi göremedim yanımda. Kafamdan darbe aldım. Yardım istemek için telefonumu çıkardım. O sırada telefonum elimden alındı. Birileri aldı elimden. Büyük ihtimalle aileden biri aldı diye düşünüyoruz. Sonra teyzem beni aramış. Bir bayan çıkmış. Teyzem 'İbrahim nerede' diye soruyor, karşıdaki kişi 'siz kimsiniz' diyor. 'Ben teyzesiyim siz kimsiniz' deyince karşıdaki kişi telefonu kapatıyor. Telefonum kayıp. Ben bir kadın sesi de duymadım olay yerinde. Oradan geçen kişiler yardım etti, ambulansı aradı. Madem o kadar vicdanlılar gelsinler adalete teslim olsunlar. Acımızı bir nebze olsun dindirsinler.
"OĞUZ AĞABEY FLAŞÖRLERİ YAKTI"
Gelen araçların bizi görmemeleri imkansız. ATV bozulunca 3 ATV'yi de emniyetli bir yere çektik. Oğuz abi karşıdan gelen görsün diye ATV'yi ters çevirdi, flaşörleri yaktı. Hatta gelen araçlar bizi gördü, yavaşladı ve yardıma ihtiyacınız var mı diye sordular. Bize çarpanların görmemeleri imkansız bizi. Çok süratli geliyorlardı. Direk yapıştırdı bize. Farları gördüm gerisi yok bende."
"KENDİ ÇOCUĞUNUN GELECEĞİNİ ALDI"
Acılı anne Pervin Aci ise gözyaşları içinde şunları söyledi:
"O çocuk gelsin. Annesi getirsin. Türkiye'de hiç kimse onun çocuğuna bir şey yapmaz. Benim çocuğum toprakta, nefes almıyor. Onun çocuğu nefes alacak, konuşacak. O çocuğu oradan oraya çanta gibi atmasın günah o çocuğa. O çocuğa da üzülüyorum. Eylem Tok'un 'yine olsa yine yaparım' açıklaması hatırlatılan Pervin Aci "Bir anne demez. İnanmıyorum. Bir anne söyler mi bunu? Eğer söylediyse yazıklar olsun. Ama dememiştir." dedi. Aci şöyle devam etti: "Çocuğuna da eziyet etmesin, getirsin güzelce. Günah değil mi o çocuğa, o çocuğun geleceğini aldın. Herkes anne. Öyle bir içgüdü olur mu. Annelik içgüdüsü olsaydı onda önce benim yavrumu kurtarıp hastaneye gelip ne gerekiyorsa yapardı. Benim oğlum zaten gidecekti ama yanında olsaydı, ağlasaydı sızlasaydı, ben gidene kadar dursaydı başında, ben onu başımın üstünde tutardım.
"KEŞKE YARALILARLA HASTANEYE GİTSEYDİ"
Baba Özer Aci da "Ben sesleniyorum, daha fazla kendini rencide etmesin, alçaltmasın, evladımızı sağ sola götürüp yargıdan hukuktan kaçırmasın, yazık olur. O çocuğunu arabanın içine koyup oğlum 2 dakika dur çarpmışsın yaralamışsın, yaralılar var deseydi, bir yaralıyla hastaneye gidip yaralıların durumu sorsaydı, ailelerin telefonuna ulaşsaydı, bir insanın bunu yapmaması lazım. Yazıklar olsun."
Aci ailesinin avukatı Hacı Orhan da açıklamasında "Anne, olayı yetkililere bildirmeme suçunu işleyerek ihmaliyle ölüme sebep olmuştur. Çocukla ilgili ve anneyle ilgili soruşturma başladı. Sayın Bakan açıkladı, kırmızı bültenle aranacaklar. Gittikleri ülkede de rahat edemeyecekler. Havalimanı kayıtlarında babanın çalışanları görülmekte. Anne ve çocuk babanın çalışanları tarafından havalimanına bırakılıyor. Bu nedenle baba hakkında da suç duyurusunda bulunacağız. Zaten annenin kendi başına bu işi yapması mümkün değil."