İlk görüşme Başkan Erdoğan'la! Alper Gezeravcı Türkiye ile temasa geçti! İşte ilk sözler...
Türkiye'nin ilk astronotu olan Alper Gezeravcı, 36 saat süren yolculuğun ardından 20 Ocak Cumartesi günü UUİ'ye kenetlenerek, uzay istasyonuna giriş yaptı. Uzayda 14 gün geçirecek olan Alper Gezeravcı bu süreçte sık sık Türkiye ile temasa geçecek. Gezeravcı'nın bugün Başkan Erdoğan ile uzaydan ilk görüşmeyi Başkan Erdoğan ile yaptı. Başkan Erdoğan görüşmede "Deneylerinle bilim literatürüne katkı sağlayacaksın" ifadelerini kullanırken Alper Gezeravcı ise "Ortaya koyduğunuz irade için size minnettarım. Milletime de şükranlarımı sunuyorum" dedi. İşte detaylar...
- Yaşam
- Giriş Tarihi: 22.01.2024 | 11:18
- Güncelleme Tarihi: 22.01.2024 | 18:10
Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı'nın da içinde bulunduğu Axiom-3 (Ax-3) mürettebatını taşıyan Dragon uzay aracı 20 Ocak Cumartesi günü Uluslararası Uzay İstasyonu'na (UUİ) başarıyla kenetlendi. Gezeravcı ilk bağlantısı Başkan Erdoğan ile gerçekleştirdi.
Başkan Erdoğan ile Alper Gezeravcı arasındaki görüşmeden satır başları şu şekilde:
Gezeravcı'ya görevinin hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, "Ülkemiz tarihindeki bu ilk ve çok önemli vazifeyi yerine getirmek için çıktığın yolda sana başarılar diliyorum. Milli Uzay Programı'mız kapsamında gerçekleştirdiğin bu kritik görevle çocuklarımız ve gençlerimiz başta olmak üzere tüm milletimize ilham kaynağı oldun. İnsanlı ilk uzay misyonumuzun Fergani, Ali Kuşçu, Cezeri gibi ilim yolcularının mirasını bir adım öteye taşıyacağına inanıyorum. Senin seyahatinle birlikte uzay çalışmalarında da artık yeni bir dönemin kapısını araladık." diye konuştu.
Erdoğan'ın, "Nasılsın? Her şey yolunda mı?" sorularını yönelttiği Gezeravcı, şöyle konuştu:
"Sayın Cumhurbaşkanım, öncelikle sizi, devletimizin güçlü iradesi ve kararlılığıyla başlatılan insanlı ilk uzay görevimizi yerine getirmek için bulunduğum Uluslararası Uzay İstasyonu'ndan saygıyla selamlıyorum. Çok şükür gayet iyiyim, teşekkür ederim. Göklerdeki istikbalimizin teminatı olan liderlik vizyonunuzun bir parçası olarak Türk astronot ve bilim misyonunda görev almaktan mutluluk duyuyorum.
Cumhuriyetimizin 100. yılında Türkiye Yüzyılı'na adım atarken bu önemli ve anlamlı görevde ülkemi temsil etmenin ve bayrağımızı Uluslararası Uzay İstasyonunda taşımanın gururunu yaşıyorum. Yıllarca uzayı, başka milletlere ait olan bir rüya olarak kabul edip hayal dahi etmekten çekinen, ben de dahil nice Türk gencine ve gelecek nesillerimize bu hayali gerçek haline getirerek hediye ettiniz. Kendimize olan öz güvenimizi ayağa kaldırmamıza ve pekiştirmemize imkan tanıdınız. Bunun için size minnettarım Sayın Cumhurbaşkanım."
"İSTASYONUN İÇİNDE HAVADA BİR KUŞ MİSALİ ÖZGÜRCE HAREKET EDEBİLİYORUZ"
"Orada bulunmandan bizler de kıvanç duyuyoruz. Uluslararası uzay istasyonundaki görevinin şu anda hangi aşamasındasın?" diyen Erdoğan'a, Gezeravcı, şu yanıtı verdi:
"Sayın Cumhurbaşkanım, öncelikle yer çekimsiz ortamda bulunmak hakikaten çok farklı bir deneyim. 8 ayı aşan süre çok yoğun bir eğitim ve titiz bir planlamanın ardından Uluslararası Uzay İstasyonu'na ulaşır ulaşmaz, görevime bu detaylı plana uygun şekilde başladım. Bu faaliyetlerin ilk adımı, Türk astronot ve bilim misyonumuzun en önemli kısmını teşkil eden bilimsel deneylerimizi hassas şartlarda istasyondaki yerlerine aktarmaktı. Deney düzeneklerimizi uzay istasyonuna olan uçuşu gerçekleştirdiğimiz Dragon kapsülünden istasyon içerisindeki deney öncesi muhafaza konumlarına naklederek bu önemli ilk adımı tamamladım.
Bunun ardından da bahsettiğim planlı takvim dahilinde deneylerimize başladım. Buradaki görevim boyunca tüm bu deneyleri tamamlayıp sonuçlarını beraberinde ülkemize getirmek üzere kayıt altına alıyor olacağım. Buradaki ortamın dünyadan en önemli farkı, yer çekiminin yokluğu diyebilirim. Mikro yer çekiminde istasyonun içinde havada bir kuş misali özgürce hareket edebiliyoruz. Tabiri caizse kanatsız uçabiliyoruz. Uzay istasyonundaki bu ortama çok hızlı bir şekilde uyum sağladım. Daha Dragon kapsülünün içerisindeyken, fırlatmanın hemen ardından. Buradaki çalışmalarıma hedeflediğimiz gibi başladım ve üçüncü gün itibarıyla planladığım şekilde devam ediyorum."
"HASSAS MANEVRALARLA İSTASYONA KENETLENMEYİ GERÇEKLEŞTİRDİK"
Türk Hava Kuvvetlerinin yetiştirdiği bir pilot olarak bu görev için en uygun adayın Gezeravcı olduğunu dile getiren Erdoğan, "Fakat bu kez pilot olarak çıktığın irtifadan çok daha öteye geçtik. Eminim zorlu bir yolculuk tecrübesi yaşadın." dedi.
Gezeravcı, şöyle konuştu:
"Sayın Cumhurbaşkanım öncelikle yolculuğun ilk kısmının amacı, dünyanın yer çekimine maruz kaldığımız alt atmosfer bölümünü aşarak uzaya ulaşmaktı. Bu kısım yaklaşık 10 dakika sürdü. Yolculuğumuzun en riskli ve fiziksel olarak da en zorlayıcı kısmı buydu aslında. Ardından yaklaşık 200 kilometrelik yörüngede dünya çevresinde tur atarak Uluslararası Uzay İstasyonu'yla buluşmayı planladığımız zamana uygun şekilde hız ve irtifa ayarlamalarını gerçekleştirmeye başladık. Sonrasında istasyonun bulunduğu yörüngeye çıkıp hassas manevralarla istasyona kenetlenmeyi gerçekleştirdik."
Fırlatmanın ilk 10 dakikasında çok hızlı geçen bölümden sonra dünya yörüngesindeki turun yaklaşık 36 saat sürdüğünü, fırlatma öncesinde uzman ekipler tarafından hava koşullarına, roketin ve kapsülün teknik durumuna dair sürekli takip ve kontroller yapıldığını ve mevcut planın sürekli gözden geçirildiğini ifade eden Gezeravcı, "Geçmiş kariyerinde havacılık eğitimine, girişimine, birikimine sahip eğitimli ve deneyimli bir ekip olarak her aşamada birbirimize sürekli destek ve süreci yürüten uzmanlara güvenimiz tamdı. Herhangi bir anormalliğe karşı her zaman hazırlıklıydık. Ancak sonuçta fırlatma süreci sorunsuz şekilde ilerledi çok şükür ve planladığımız şekilde Uluslararası Uzay İstasyonuna ulaştık." şeklinde konuştu.
"TÜRK BİLİM İNSANLARIMIZIN ÇALIŞMALARINA KATKIDA BULUNMAK İÇİN VERİLER TOPLUYORUM"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Dünyadan yaklaşık 400 kilometre uzaklıkta yer çekimsiz ortamdasın. Bu durum seni nasıl etkiliyor?" sorusunu Gezeravcı, şöyle yanıtladı:
"Sayın Cumhurbaşkanım sizin de ifade ettiğiniz gibi ISS'teki yani Uluslararası Uzay İstasyonu'ndaki ortamı, dünyadakinden ayıran en önemli fark, yer çekiminin mikro düzeyde oluşu ve hissettiğimiz etkilerin birçoğu da buna bağlı. Vücudumuzda, uzaya çıktığımız ilk andan itibaren daha ISS'e ulaşmadan dragonun içinde yani fırlatma sonrası içinde geldiğimiz kapsülün içindeyken bazı belirgin değişiklikleri hemen hissetmeye, görmeye başladık. Dolaşım, kas ve iskelet sistemim başta olmak üzere tüm bedenimde bu değişiklikleri halihazırda da gözlemleyebiliyorum. Örneğin burada, normalde tüm vücuduma dağılması gereken sıvılar, başta kan olmak üzere, yer çekimi olmadığı için vücudumun üst kısımlarına doğru birikiyor. Yüz, çenem bu nedenle dünyada olduğundan daha şişkin görünüyor. Yine vücut sıvılarındaki basıncın değişimi nedeniyle bazı görme sorunları ve bağışıklık sistemi zayıflıkları oluşabiliyor. Çok şükür şu ana kadar bende bunlara ilişkin hiçbir emare yok. Hiçbir problem yaşamadım.
Normalde vücut ağırlığımı taşıyan iskelet ve kas sistemim burada aynı yükü hissetmiyor. Bu da kemik yoğunluğunu ve kas kütlemin burada zaman içerisinde azalmasına neden oluyor. Bu etkiyi azaltmak için özel egzersiz programları uyguluyorum. Ben şu an için bunu fazla hissetmesem de daha üçüncü günümüz, uzun süreli uzay görevlerinde bu durum çok daha fazla hissediliyor ve önemli hale geliyor. Bilim insanları, bu bahsettiğim etkileri ve daha pek çoğunu anlamak ve bunlara karşı önlemler geliştirmek için sürekli araştırmalar yürütüyorlar. Hatta ben de Türk bilim insanlarımızın bu konudaki çalışmalarına katkıda bulunmak için burada bazı deneyler yürütüyor ve veriler topluyorum şu anda."
Erdoğan da "İnsanlı ilk uzay misyonumuzun bir bilim misyonu olması, bizim için çok değerli. Böylelikle bilim literatürüne önemli katkılar sağlayacak çalışmalara Türk bilim insanları imza atmış olacak. Fizikten kimyaya, biyolojiden malzeme bilimine, orada çok farklı alanlarda gerçekleştireceğin deneylerin başarıyla tamamlanmasını ümit ediyorum." dedi.
"ÜLKEMİZİN UZAYDA YÜRÜTÜLEN İLK BİLİMSEL ARAŞTIRMALARININ SONUÇLARI ELDE EDİLECEK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkürlerini ileten Gezeravcı, deneylerinin insan sağlığı, biyoloji, biyoteknoloji, malzeme bilimleri ve fizik alanlarında farklı disiplinlerde araştırma konularını kapsadığını söyledi.
Gezeravcı, şu bilgileri verdi:
"TÜBİTAK bünyesinde hazırlanan gMETAL deneyinde, kimyasal tepkimesiz koşullarda katı parçacıklar ile akışkan ortam arasında homojen bir karışımın oluşturulmasına yer çekimi etkisini araştıracağız. Savunma sanayimizde çok önemli çalışmalardan birisi. TÜBİTAK Uzay Enstitümüz tarafından ilerleyen günlerde gerçekleştirilmek üzere tasarlanan MİYOKA deneyimizde ise TÜBİTAK teknikerleri ve mühendisleri tarafından geliştirilen ve ilk defa uzayda uygulanacak bir elektronik kart üretimi teknolojisi test edilecek Sayın Cumhurbaşkanım.
RASAT, Göktürk-2, İMECE ve TÜRKSAT 6A uydularımızın kartları tasarlanıp üretilirken edinilen tecrübelerden ortaya çıkan bu özgün tekniğin, milli uzay programında yer alan uzay projelerine, özellikle de Ay Araştırma Projesine paha biçilmez katkılar sağlamasını umuyoruz. Uzman deneyimiz var. Bu deneyde kapalı sistemler için yaşam destek ünitesi geliştirmeyi hedefliyoruz.
ESA'ya ait Columbus modülünde devam ediyor halihazırda bu deney. UYNA deneyimiz var. Bu deneyde de yüksek sıcaklık ve mekanik aşınmalara dayanıklı yüksek ve orta entropili alaşım deneyimizi Caatsa modülünde gerçekleştiriyor olacağız. Yani burada, Japonya'ya ait KIBO modülünde gerçekleştiriyor olacağız Sayın Cumhurbaşkanım.
Diğer taraftan tıp alanında uzay ortamının insan sağlığı üzerindeki etkilerini incelediğimiz bir deneyimiz var. Bu deneyde radyasyona maruz kalmanın kansere neden olan baskılayıcı hücrelere etkisi incelenecek. Ayrıca yer çekimsiz ortamdan etkilenen, henüz işlevi keşfedilememiş genler ve bunların bağışıklık sistemiyle ilişkileri araştırılacak. Bu etkilerin tespit edilebilmesi için ilk önce dünyadayken kan örnekleri alındı. Şu anda da uzayda Uluslararası Uzay İstasyonu içerisinde kan örneklerim alınmaya devam ediyor. Görev sonunda dünyaya inişimizi takiben de yine kan örneği vereceğim."
Deneyleri arasında uzay bilimine ilgi duyan genç öğrencilerin çalışmalarına özellikle yer verildiğini vurgulayan Gezeravcı, "Bu da sizin liderliğinizde, devletimizin gençlere verdiği önemin çok güzel sembollerinden bir tanesi. Çünkü onları geleceğin bilim insanları olarak görüyoruz. Örneğin, Muş Bilim ve Sanat Merkezi'nden öğrenci kardeşlerimizin, değerli öğretmenlerimizle birlikte sunmuş olduğu PRANET deneyinde propolisin, mikro yer çekimi ortamındaki bakteriler üzerindeki etkisini araştıracağız. Tüm çalışmalarımdan elde ettiğim veriler, analiz ve değerlendirme için bilim insanlarımıza ulaştırılacak Sayın Cumhurbaşkanım. Sonrasında da bu veriler değerlendirilerek ülkemizin uzayda yürütülen ilk bilimsel araştırmalarının sonuçları elde edilecek." diye konuştu.
"UZAY ARAŞTIRMALARI GENİŞ KAPSAMLI ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ İÇİN PLATFORM SUNUYOR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Orada farklı ülkelerden gelen astronotlarla da birliktesin. Onlara da Türkiye'nin selamlarını özellikle ilet. Biz uzay alanında uluslararası işbirliklerimizi güçlendirirken yürüttüğümüz çalışmalarla yeni teknolojilere öncülük etmeyi amaçlıyoruz. Bu yönüyle de uluslararası uzay istasyonunda gerçekleştirdiğin misyon çok önemli, çok kıymetli." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın selamını ekip arkadaşlarına ileteceğini söyleyen Gezeravcı, birlikte geldiği ekip arkadaşlarının ve halihazırda Uzay İstasyonu'nda göreve devam eden ekibin selamlarını Erdoğan'a iletti.
Uluslararası Uzay İstasyonu'nda diğer ülkelerden gelen astronotlarla etkileşim içinde olmanın büyük bir ayrıcalık olduğunu ve öğrenme fırsatı yarattığını dile getiren Gezeravcı, bu deneyimlerin uluslararası işbirliğinin de gücünü vurguladığını kaydetti.
Bu tür araştırmaların, ülkenin endüstriyel ve ekonomik gelişimine önemli katkılarda bulunacağını ifade eden Gezeravcı, uzay araştırmalarının uzun yıllardır yeni teknolojilerin geliştirilmesine öncülük ettiğini söyledi.
Bu şekilde ortaya çıkmış birçok teknolojinin, artık hayatın ayrılmaz parçası olduğunu vurgulayan Gezeravcı, küresel navigasyon, haberleşme ve gezegenlerdeki değişimleri izleme konusunda bu teknolojilere başvurulduğunu, bu teknolojik ilerlemelerin diğer sektörlere de yayıldığını vurguladı.
Uzay araştırmalarının, gençlerin bilim ve teknolojiye olan ilgisini de artırdığını, ülkedeki eğitimi desteklediğini dile getiren Gezeravcı, bunun da gelecekte Türkiye'de bu alanda gelişmiş insan kaynağının artmasını ve inovasyonu teşvik edeceğini kaydetti.
Uzay araştırmalarının, geniş kapsamlı uluslararası işbirliği için de bir platform sunduğunu aktaran Gezeravcı, bunun, Türkiye'nin diğer ülkelerle ekonomik ve endüstriyel alanlardaki işbirliğini geliştirmesine katkı sağladığını söyledi.
Gezeravcı, uzay alanına yapılan yatırımların çok önemli ve uzun vadeli getirilerinin olacağını bildirdi.
"AL BAYRAĞIMIZI TESLİM ETMEK İÇİN SABIRSIZLANIYORUM"
Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu görevle birlikte çocukların ve gençlerin uzaya olan meraklarının daha da artacağını belirtti.
Erdoğan, "Belki pek çok evladımız bu alana yönelecek, senin izinden gidecek; zaten şimdiden de başladılar. 'Alper abimizin gittiği yerden ben de gideceğim gibi yaklaşımlar var.' Sen ilk astronotumuz oldun ama tabii ki son olmayacaksın. Artık Türkiye de, insanlı uzay görevi gerçekleştiren sayılı ülkeler arasında yerini aldı. İnşallah bu yolculuğumuz güçlenerek devam edecektir." dedi.
Alper Gezeravcı da şunları kaydetti:
"Sayın Cumhurbaşkanım, sizinle gelecek nesillere ilham kaynağı olacak bu görevim sırasında Uluslararası Uzay İstasyonundan bağlantı kurabilmek benim için büyük bir onur ve mutluluk kaynağı oldu. Kendi uydularını yıllardır milli imkanlarıyla üreten bir milletin evladı olarak uzay faaliyetleri alanında bir sonraki adımı milletim adına gerçekleştirdiğimin farkındayım. Millet olarak kendimize olan güvenimizi daha da sağlamlaştıracak bu tarihi görev konusunda ortaya koyduğunuz güçlü irade için size minnettarım. Ayrıca yüce milletimiz ve devletimizin imkanlarıyla gerçekleştirdiğimiz bu görev sırasında bana desteğini sunan ve dualarını esirgemeyen kadirşinas milletimize de şükranlarımı sunuyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan da Gezeravcı'ya başarılar dileyerek, "Görevini tamamlayıp inşallah yeryüzüne sağ salim, iftiharla taşıdığın ay yıldızlı bayrağımızla birlikte dönmeni temenni ediyorum. Sağlıcakla kal. Allah'a emanet ol." diye konuştu.
Gezeravcı, "Sağ olun Sayın Cumhurbaşkanım. İnşallah görevimi başarıyla tamamlayıp sizinle buluşmak ve emanet ettiğiniz al bayrağımızı teslim etmek için sabırsızlanıyorum." dedi.
14 GÜN BOYUNCA ARAŞTIRMA YAPACAK
Uluslararası Uzay İstasyonu'nda yaptığı konuşmada Mustafa Kemal Atatürk'ün "İstikbal göklerdedir" sözüyle dünyaya mesaj yollayan Gezeravcı uzayda 14 gün geçirerek bilimsel araştırmalar gerçekleştirecek.
TÜRKİYE İLE 7 KEZ TEMAS KURACAK
Uluslararası Uzay İstasyonu'ndaki görevi boyunca Türkiye ile en az 7 kez iletişime geçmesi beklenen Alper Gezeravcı, ailesi, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır'la da görüşecek.
İlk Türk astronot Gezeravcı, Bursa'daki Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi'yle ve Ankara'daki Tübitak Uzay Merkezi'yle iletişim kuracak.
TÜRKİYE'Yİ İZLEYECEK!
Türk astronot, Uluslararası Uzay İstasyonu'nda bulunduğu süre boyunca Türk öğrencilerle de görüşecek. Samsun, Kocaeli, Hatay, Diyarbakır, Konya ve Balıkesir'den üniversite, lise ve ortaokul öğrencileriyle deneyimlerini paylaşacak.
Alper Gezeravcı, uzaydan Bakü, Konya, Ankara, İstanbul, Çanakkale'nin fotoğraflarını çekecek. Mersin'in Silifke ilçesi ile Ağrı Dağı'nı da fotoğraflayacak.
İLK DENEY EXTREMOPHYTE
İlk Türk astronot Alper Gezeravcı, Uluslararası Uzay İstasyonu'ndaki ilk deneyi kapsamında, tuz stresine maruz bırakılan bitkileri araştıracak.
Türkiye Uzay Ajansının (TUA) sosyal medya hesabından yapılan paylaşıma göre, Gezeravcı tarafından Türk Uzay Bilim Misyonu için çalışmalara başlandı.
Gezeravcı'nın Uluslararası Uzay İstasyonu'ndaki ilk deneyi tuz stresine maruz bırakılan bazı bitkilerin araştırılması olarak belirlendi.
Ege Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. İsmail Türkan, Doç. Dr. Rengin Özgür Uzilday ve Doç. Dr. Barış Uzilday'ın proje yöneticisi olduğu deneyin adı, "Ekstrem Halofit olan Schrenkiella Parvulanın Tuz Stresine Verdiği Yanıtların Uzay Ortamında Araştırılması" olarak duyuruldu.
Deneyle, uzayda ve yeryüzünde yetiştirilen ve tuz stresine maruz bırakılan "A. thaliana" ve "schrenkiella parvula" bitkilerinde yeni nesil dizileme ile (RNA-seq) transkriptomun ortaya konulması ve mikro yerçekiminde glikofitik ve halofitik bitkilerin tuz stresine verdikleri bazı fizyolojik ve moleküler yanıtların karşılaştırması hedefleniyor.
Uluslararası Uzay İstasyonu'nda çalışmalarına başlanılan ilk deneye ilişkin ayrıntıları A Haber muhabiri Kübra Bal aktardı.
Deney hakkında A Haber muhabiri Kübra Bal'ın anlattıkları:
Türk Uzay Bilim Misyonu artık başladı. Alper Gezeravcı 14 gün boyunca 13 farklı deney yapacak. İlk deneye bugün başlandı. Uzayda yapılacak ilk deneyin adı EXTREMOPHYTE olarak anılıyor. Uzayda ve yeryüzünde yetiştirilen ve de tuz stresine maruz bırakılan parvula bitkisinde yeni nesil dizilme ile transkriportaya konulması hedefleniyor. Deneyle yüksek tuzlu ortamlara dirençli bitkinin çok zayıd yerçekiminde yüksek tuzluluğa karşı gösterdiği toleransı sürdürüp sürdüremeyeceği incelenecek.
Bitki bu özelliği ile diğer gezegenlerde kurulması planlanan üslerde tuz ve metal içeriği yüksek regolitlerin iyileştirilmesi ve astronotların çeşitli atıkların arıtılmasında kullanabilme potansiyelinde olabilir. Türkiye'ye ait dünyada model olarak görmüş endemik bir bitki türüyle uzay ortamında ilk kez deney yapılacak olması oldukça önemli.
GEZERAVCI, 2 HAFTA BOYUNCA UZAYDA BİLİMSEL ÇALIŞMALAR YAPACAK
Gezeravcı, 14 gün boyunca kalacağı UUİ'de 13 farklı bilimsel deney üzerinde de çalışacak.
Bu deneyler, mikro yer çekimi, uzay ortamında insan sağlığı, Tuz Gölü bitkisinin uzay ortamında araştırılması, katı-akışkan karışımların yerçekimsiz ortamda araştırılması gibi alanlarda çeşitlilik gösteriyor.
Ax-3 misyonunun diğer üyeleri Michael Lopez-Alegria, Marcus Wandt ve Walter Villadei de burada daha önceden belirlenen çok sayıda ve farklı alanlarda bilimsel çalışmalara imza atacak.
Görevlerinin tamamlanmasıyla ekibin, aynı uzay aracıyla dünyaya dönmesi planlanıyor.
KARŞILAMA TÖRENİ DÜZENLENMİŞTİ
20 Ocak'ta İlk Türk astronot Alper Gezeravcı'nın yer aldığı Axiom-3 (Ax-3) ekibi için Uluslararası Uzay İstasyonu'nda (UUİ) karşılama töreni düzenlenmişti.
Axiom Space, aralarında Türkiye'nin ilk astronotu Gezeravcı'nın da bulunduğu Ax-3 ekibi için hazırlanan karşılama törenini canlı olarak yayınladı.
Gezeravcı karşılama töreninde yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Çok teşekkür ederim. Öncelikle yedi kişilik keşif ekibine gösterdiğiniz nazik misafirperverlik için teşekkür etmek istiyorum. Aslında bizi kapıda bekliyorlardı. Bu bizim için çok güzel ve nazik bir karşılamaydı. Son 8 aylık eğitim döneminde buraya gelebilmemiz için gösterdikleri büyük çaba için herkese ve UUİ'ye güvenli bir şekilde seyahat edebilmemiz için katkı sağlayan tüm meslektaşlarımıza teşekkür ediyorum. Türkiye olarak tarihimizde bir ilke adım atmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ve buradaki bilim ve araştırma çalışmalarına katkıda bulunmak için sabırsızlanıyoruz."
Uzay istasyonundan Türkçe de seslenen Gezeravcı, "Türkiye Cumhuriyeti'ni kurarak bizlere emanet eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına, bu vatan için canını veren tüm şehitlerimize, buraya adım atmamızı sağlayan güçlü iradesiyle devletimize ve milletimize şükranlarımı sunuyorum. İstikbal göklerdedir." ifadelerini kullandı.
Expedition 70 ekibinden ilk olarak söz alan astronot Andreas Mogensen, uzay istasyonunda görev yapan çeşitli milletlerden astronotların sayısının arttığına işaret ederek "Önümüzdeki iki hafta boyunca uzay istasyonunda yoğun bir çalışma dönemi geçirmeyi dört gözle bekliyoruz." dedi.
Ax-3 misyon lideri Michael Lopez-Alegria ise UUİ'de temsil edilen pek çok milletten insan olmasına ilişkin, "Bu durum, UUİ'yi yalnızca diğer uluslara değil, aynı zamanda bireylere ve araştırmacılara da açmak için yapmaya çalıştığımız şeyin gerçekten sembolik bir göstergesi." değerlendirmesini yaptı.
Lopez-Alegria, "Sanırım Dragon'da ihtiyacımız olduğunu düşündüğümüzden birkaç saat daha fazla zaman geçirdik ama sorun yoktu." diye konuştu.
Misyonun üyelerinden Marcus Wandt da yaklaşık 36 saat süren Dünya etrafındaki uzay yolculuğunun oldukça şaşırtıcı ve garip olduğunu belirterek misyonda farklı milletlerden insanlarla birlikte çalışmanın önemine dikkati çekti.
Wandt, "UUİ'ye varmak ve dünyanın dört bir yanındaki pek çok farklı kültürden ve yerden gelen insanlarla uzayda tanışmak... Bu, bana gelecek hakkında güçlü hisler veren harika bir şey." ifadelerini kullandı.
Misyon üyesi Walter Villadei ise kendilerini sıcak karşılayan Expedition 70 ekibine teşekkür ederken ülkesi İtalya'ya minnettarlığını dile getirdi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı ile görev arkadaşlarının uzay kapsülü içinden çekildikleri ve imzaladıkları fotoğrafı takdim etti.
Kacır, sosyal medya hesabı X'ten, fotoğraf takdimine ilişkin yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a ilk Türk astronotumuz Alper Gezeravcı ile görev arkadaşları astronotlar Michael Lopez-Alegria, Walter Villadei ve Marcus Wandt'ın uzay kapsülü içinden çekildikleri ve imzaladıkları fotoğrafı takdim ettim. Bu tarihi bilim misyonunu himaye ederek, milletimizin hayallerini gökyüzünün sınırlarının ötesine taşıyan Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı sunuyorum."