Esenyurt'taki tekel bayi saldırısında flaş gelişme! 2 kişinin hayatını kaybettiği davada istenen cezalar belli oldu
Esenyurt'ta geçtiğimiz Temmuz ayında 2 kişinin hayatını kaybettiği, 4 kişinin ise yaralandığı tekel bayii dehşetinde soruşturma tamamlandı. Olayla ilgili hazırlanan fezlekede tutuklu 4 kişi hakkında ağırlaştırılmış müebbet ve 41 yıldan 58 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
İstanbul Esenyurt'a bağlı Güzelyurt Mahallesi, Mehmet Akif Ersoy Caddesi üzerinde bulunan bir tekel bayiinde geçtiğimiz Temmuz ayında alacak verecek tartışmasında yaşanan dehşet dolu anlar Türkiye'nin gündemine oturmuştu. Tekel içerisinde meydana gelen silahlı kavgada Yunus Emre Erzen ve Batuhan Bayındır hayatını kaybetmiş, Yusuf Erzen ve Murat Özer ise yaralanmıştı. Olaya ilişkin Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüphelilerden Tarık Özer, Murat Özer, Azat Özer ve Servet Özer tutuklanarak cezaevine gönderilmiş, Adem K., Erdal A., Ercan T., Vedat E., Hüsamettin A. ve Nimetullah Ö. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
Soruşturmanın tamamlanması sonrası hazırlanan fezleke, iddianame düzenlenmesi amacıyla Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi. Fezlekede tutuklu şüpheliler; Tarık Özer, Murat Özer, Azat Özer ve Servet Özer hakkında ayrı ayrı 'Tasarlayarak ve kan gütme saikiyle öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve 'Kasten öldürme, tasarlayarak kan gütme saikiyle öldürmeye teşebbüs',
'Birden fazla kişi tarafından birlikte silahla tehdit ve ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma ya da bulundurma' suçlarından 41 yıldan 58 yıla kadar hapis cezaları talep edildi. Serbest bırakılan şüpheliler; Adem K., Erdal A., Ercan T., Vedat E., Hüsamettin A. ve Nimetullah Ö. hakkında ise 'Suçluyu kayırma' suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezaları talep edildi.
İCRA TAKİBİ SONRASI HAKARET İÇERİKLİ MESAJ DETAYI
Fezlekede şüpheliler; Murat Özer, Tarık Özer, Azat Özer ve Servet Özer'in tekel bayiine, olayda hayatını kaybeden Yunus Emre Erzen'nin babası Cantürk Erzen'in WhatsApp durumunda kendisi hakkında başlatılan icra takibi hakkında hakaret ve küfür içerikli mesaj yayınlaması sonrası geldiği anlatıldı. Ayrıca şüphelilerin tekelde Cantürk Erzen'i bulamayınca oğlu Yunus Emre Erzen'den babasını çağırmasını istediği, çağırmaması üzerine de silahlı kavganın meydana geldiği anlatıldı.
MURAT ÖZER'İ HASTANEYE BIRAKIP KAÇMIŞLAR
Yunus Emre Erzen'in 8, Batuhan Bayındır'ın ise 2 merminin isabet etmesi kaldırıldıkları özel hastanede hayatını kaybettiği belirlendi. Olay sonrası şüpheli Tarık Özer, Azat Özer ve Servet Özer'in silahlı kavgada ayağından yaralanan şüpheli Murat Özer'i Beylikdüzü'nde özel bir hastaneye bırakıp kaçtıkları öğrenildi. Murat Özer'in hastanede, Servet Özer'in bir arkadaşının ikametinde ve Azat ve Tarık Özer'in ise kendilerini ihbar etmeleri üzerine yakalandıklarına değinildi.
ŞİKAYETLERİNDEN VAZGEÇTİLER
Silahlı kavgada yaralanan Yusuf Erzen, hayatını kaybeden Yunus Emre Erzen'in anne ve babası Cantürk Erzen ve Solmaz Erzen'in şüphelilerden şikayetçi oldukları öğrenilirken, hayatını kaybeden Batuhan Bayındır'ın ailesinin ise maddi ve manevi tazminat haklarını alarak şikayetlerinden vazgeçtiklerini bildirdikleri öğrenildi.
"ERKEKSEN DÜKKANA GEL PARANI AL"
Şüpheli Tarık Özer'in eşi Yadigar Özer ise beyanında kocasının demir tüccarı olduğunu, olaydan yaklaşık 20 gün önce kendisine ticaret yaptığı bir kişinin çekini ödemediğini ve icraya verdiği, şahsın WhatsApp'tan eşine hakaret ve tehdit içerikli "Erkeksen dükkana gel, paranı al" şeklinde mesaj attığını ve durum paylaşımı yaptığını söylediği öğrenildi.
"ELİMİ OMZUNA SAKİNLEŞMESİ İÇİN KOYDUM"
Şüpheli Murat Özer, beyanında hayatını kaybeden Yunus Emre Erzen'in omuzuna elini sakinleşmesi için koyduğunu belirterek, "Cantürk Erzen, abim Tarık Özer'e olan borcunu ödemedi. İcra takibi sonrası da hakaret içerikli paylaşımlar yaptı. Bunların üzerine barışmak üzere Cantürk Erzen ile konuşmak için tekel bayiine gittik. Orada bulunan oğlu agresif hareketler sergileyince sakinleşmesi için elimi omzuna koydum. Silaha yönelince de kendisini itip içki şişesi ile vurdum. Olayda kendi silahımı kullanmadım. Kullandığım silahın nerede olduğunu bilmiyorum" dedi.
"KAÇ KEZ ATEŞ ETTİM HATIRLAMIYORUM"
Şüphelilerden Tarık Özer ise beyanında, "Cantürk Erzen'in hakaret içerikli mesajları sebebi ile kardeşim Murat Özer ile onunla konuşuruz düşüncesi ile oğlum Azat Özer'i de alarak tekele gittik. Servet Özer de oradaydı. Ortalık karışınca kavgayı ayırmak istedim. O sırada yerde kan gördüm. Oğlum Azat Özer "Baba" diye bağırınca onun da vurulduğunu düşündüm. Panikle çıkardığım ruhsatsız silah ile ateş etmeye başladım. Kaç kez ateş ettiğimi hatırlamıyorum. Olay yerinden çıktık. Kardeşim Murat Özer'i hastaneye bırakıp dağıldık. Büyükçekmece'de kendimize ait olan bir arsaya gittim. Oğlum Azat da iki gün sonra yanıma geldi. Birlikte bir gün kalarak teslim olmaya karar verdik ve olduk"
"KİM KİME ATEŞ EDİYOR ANLAYAMADIM"
Şüphelilerden Servet Özer ise bir süre sonra kimin kime ateş ettiğini anlayamadığını söylediği beyanında, "Olay günü amcamın oğlu Murat Özer, Cantürk Erzen'le tekele konuşmaya gideceklerini söyleyerek beni de çağırdı. Tekele gittim. Bir süre sonra arbede başladı. Silahlar patlamaya başlayınca geri çekildim. Kimin kime ateş ettiğini anlamadım. Olay bitince amcamın oğlu Murat Özer'i hastaneye götürdük. Sonra araç bende kaldı ve bir süre sonra Murat Özer'in otoparkına park ettim. Bir müddet Esenyurt'ta parkta kaldım. Sonra annemin evine en son da bir arkadaşımın evine gittim. Burada polis ekipleri tarafından gözaltına alındım. Olayda silah kullanmadım, araçta da silah görmedim" dedi.
"KAN GÖRÜNCE BABAMA SESLENDİM"
Şüphelilerden Azat Özer ise beyanında şu ifadelere yer verdi: "Tekele girdikten sonra Yusuf Erzen'in belinde bir kabartı olduğunu fark ettim. Yunus Emre Erzen de sürekli kasanın altındaki bölmeye bakıyordu. Silaha yönelmesi ile ortalık karıştı. Amcam Murat Özer'in ayağında kan görünce panikle babama seslendim. Babam da bir, iki el ateş etti. Olay sonrası yerde gördüğüm bir silahı arkamızdan ateş etmesinler diye aldım. Yolda da hatırlamadığım bir yere attım. Sonrasında hastaneye amcamı bıraktık ve hastaneden taksi ile kaçtım. Bir süre sonra da babam ile birlikte teslim olduk"