İşte A'dan Z'ye Seçil Erzan'ın ponzi zinciri! İlk ne zaman başladı? Kayıp paralar nereye gitti?
Türkiye haftalardır futbol dünyası başta olmak üzere onlarca kişiyi dolandıran Seçil Erzan'ı konuşuyor. Denizbank'ta müdür olarak çalışan Erzan'ın vurgununda raporlar, telefon kayıtları, görüntüler ve ifadeler adeta birbirine karıştı. Peki ama Seçil Erzan'ın ponzi zinciri nasıl başladı? Kayıp olan milyon dolarlar nereye gitti?
Türkiye, 20 Kasım'dan bu yana ünlü isimleri milyonlarca lira dolandırdığı öne sürülen bankacı Seçil Erzan'ı konuşuyor. Raporlar, telefon kayıtları, ifadeler, tefeciler, suçlamalar birbirine karışıyor. Peki, Seçil'in 'ponzi' zinciri nasıl başladı, kayıp milyon dolarlar nereye gitti? İşte akıllara takılan sorular ve cevapları...
* Seçil Erzan kim?
1977 Tekirdağ Kapaklı doğumlu. 25 Eylül 2000'de, Çorlu'da 'şube müdürü sekreteri' olarak bankacılığa adım attı. 2002'de gişe görevlisi, 2003'te asistan müşteri danışmanı, 2004'te bireysel portföy yöneticisi, 2007'de bireysel danışman, 2010'da Bahçeşehir Şube Müdürü oldu. Bir yıl sonra da 11 yıl müdürlük yapacağı Florya'ya geçti.
KOLAY KAZANMA HIRSI
* Para sarmalına niye girdi?
Kendi ifadelerine göre; Erzan'ın "kolay kazanma" hırsı 2011'de Bahçeşehir'de müdür iken başlıyor. Savcıya anlattığına göre "manipülatif bir hisseye" 1 milyon lira yatırdı (yaklaşık 660 bin dolar) ve kaybetti. İlk usulsüz para toplama işine o dönem borsada kaybettiği bu paranın açığını kapatmak için başladı. Çevresinden para aldıkça borçlandı, borçlandıkça da para almaya devam etti. 10 yıllık bir bankacıyken borsada batırdığı o kadar parayı nereden bulduğu da meçhul.
* 'Fon' kurgusu ne zaman başladı?
İfadesinde 'fon olayını' 2022 yılının aralık ayında başlattığını söylüyor, ancak mağdur ifadelerine göre Kasım 2022'de para toplamaya başlamış. Bankacılık kariyeri "bireysel danışmanlık ve portföy yönetimi" üzerine yoğunlaştığı için bu tecrübesinden de faydalanarak şahsi ilişkilerini olabildiğince geliştirmiş.
İLK KURBANI BİR İŞADAMI
* İlk parayı kimden aldı?
İfadelerine göre fon işini kurguladıktan sonra gözüne ilk kestirdiği kişi işinsanı Bülent Çeviker. Ondan alacağı yüklü miktar para ile diğer açıklarını kapatacağını düşünüyordu. Kasım 2022'de Çeviker'e fondan bahsetti. Başta ikna olmasa da Çeviker birkaç ay sonra, Şubat 2023'te Erzan'ın gönderdiği Ali Yörük'e 2 milyon 198 bin doları Florya'daki bir restoranın önünde, çanta içinde teslim etti. Erzan'ın eline geçen ilk yüksek miktardaki paranın bu olduğu anlaşılıyor.
ARDINDAN YEŞİL SAHALARA UZANDI
* Futbolculara nasıl ulaştı?
14 Kasım 2011'de Denizbank'ın Florya Şube Müdürü olmuştu. Denizbank Galatasaray'a sponsor olunca bütün futbolcu ve idarecilere Florya Şubesi'nde hesap açıldı. Böylece Galatasaray camiasına girmiş oldu. Özellikle Fatih Terim ile dostluğunu ilerletince diğer bütün futbolcuların da güvenini kazandı ve kendi ilişki ağını kurdu. İfadelere göre; önce Volkan Bahçekapılı'yı aradı. Ondan para aldıktan sonra onun vasıtasıyla 17 Mart'ta Emre'yi aradı. Daha önce hiç görüşmediği Emre'den iki gün içinde üç parça halinde 3 milyon 292 bin doları elden aldı. Fatih Terim'in yeğeni Terim Arıcan üzerinden kızı Buse Terim'e de ulaşıp ikna ederek para aldı.
* Kaç ayda kimden ne kadar para topladı?
Kasım 2022'de para toplamaya başlamıştı. Ama 2023 yılının mart ayında daha da hızlandı. Özellikle futbolculara 30 ve 45 günlük vadelerle yüzde 20, yüzde 30, yüzde 40 faizle paralar kazandıracağını vaat etti. İfadesinde bu kadar anormal yüksek vaatleri "O kadar sıkışmıştım ki..." diyerek gerekçelendiriyor. 5 aylık sürecin sonunda 43 milyon 920 bin dolar ve 15 milyon 625 bin lira toplamıştı.
Seçil'e futbolculardan para aktı. İşte Volkan Bahçekapılı'nın ofisi... Önde Seçil, arkada dolar dolu çantaları taşıyan, futbolcu Emre Belözoğlu'nun şoförü...
* Paraları nerede ve nasıl aldı?
Bu süreçte hesaptan gönderilen para yok. Bütün paralar elden teslim edilmiş. İfadeler ve kamera kayıtlarına göre; paraların bir kısmı alışveriş merkezi, Kapalıçarşı, pastane ve sokaklarda Erzan'ın gönderdiği kişilere teslim edildi. Bir kısmını da banka şubesindeki odasında Erzan kendisi teslim aldı. Teslim aldığı paralar karşılığında "dekont" olarak da yine kendi hazırladığı kâğıtları verdi.
RÜZGÂR NASIL TERSİNE DÖNDÜ
* Soruşturma nasıl başladı?
Bülent Çeviker vadesi geldiği halde parayı alamayıp Erzan'a da ulaşamayınca 7 Nisan'da soluğu bankada aldı. 8 Nisan'da Emre Belözoğlu ve Arda Turan da bankaya gitti. Erzan, 5 Nisan'da bankadan çıkmış bir daha geri dönmemişti. Banka, Çorlu'daki evinde olduğunu Arda Turan'dan öğrendi ve Erzan'a ulaştı. Erzan 9 Nisan'da İstanbul'a getirildi. Banka yöneticilerine kimden ne kadar para aldığını anlattı. Durum savcılığa da bildirildi. Erzan, 10 Nisan'da gözaltına alındı ve tutuklandı. Soruşturmayı İstanbul'daki Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü başlatmıştı, daha sonra Mali Şube devraldı.
Banka şubesinde Seçil Erzan'ın paralarla birlikte göründüğü kamera görüntüleri ortaya çıkmıştı.
* Kaç mağdur ve sanık var?
Banka ve BDDK raporlarında 29 kişinin Seçil Erzan'a para verme iddiasıyla şikâyeti var. Erzan'ın notlarında bu sayı 40'a çıkıyor. Ancak 7 sanıklı iddianameye geçen müşteki sayısı 18. Savcılık, Erzan için "nitelikli dolandırıcılık" ve "özel evrakta sahtecilik" suçlarından 200 yıldan fazla hapis cezası istiyor. Erzan'ın telefonundan sildiği görüşmeler bulunup incelediğinde yeni sorumlular tespit edilir ise dava kapsamı genişleyebilir.
FUTBOLCULAR NE İSTİYOR
Futbolcular ve diğer mağdurlar, "Biz Erzan'a banka müdürü olduğu için güvendik, paraları da bankada teslim ettik, o yüzden bu paraları banka bize geri ödesin" diyor. Yani Erzan'a yüksek kâr veya faiz beklentisiyle ödedikleri parayı Denizbank'tan geri istiyorlar.
20 MİLYON DOLAR NEREDE
* Ne kadar para kayıp?
Kayıp paranın kesin miktarını tespit etmek de şu ana kadar ki verilerle mümkün görünmüyor. Bununla birlikte en az 20 milyon dolar paranın akıbeti hâlâ meçhul...
* Kazanan var mı?
Paraların tam olarak nereye gittiğini belirlemek şimdilik mümkün değil. Erzan'ın beyanları dışında resmi bir kayıt yok. Erzan'ın ajandasındaki el yazısı kayıtlar ve banka yöneticilerine verdiği bilgilerde, kimden ne kadar aldığı ve kime ne kadar geri ödediğine dair detaylar var. Ancak bunlar da sadece beyana dayalı. Çünkü bütün işlemler elden yapılmış. Bazı isimlere parayı "Katbekat geri ödedim" diyor ancak ne kadar ödediği de belirsiz. Bu süreçte birçok belirsizlik olsa da en çok kazananların Erzan'ın para satın aldığı tefeciler olduğu anlaşılıyor.
ARDA KAYBETTİ
Erzan, "faiz değil fon" diyerek ikna ettiği Arda'dan önce 3 milyon dolar aldı. Bir ay sonra "Bu senin kâr payın" diyerek Arda'ya 1 milyon dolar getirdi. Arda arsasını sattı, arkadaşından borç aldı ve bankadan da kredi çekerek yaklaşık 14 milyon doları daha Seçil Erzan'a teslim etti. Erzan'ın notlarına göre Arda'ya 6 milyon 400 bin dolar ödeme yaptı.
TERİM'İN KONUMU NE
Seçil Erzan para alacağı kişileri ikna etmek için "Fatih Terim de bu fona yatırım yapıyor" diyordu. Savcılık ifadelerinde Terim'in fon ile bir alakası olmadığını, para da yatırmadığı söyledi. Ancak Arda Turan'ın dosyaya giren telefon görüşmesinde Terim'e dair soruları ve Erzan'ın notlarında 700 bin dolar verip 1.5 milyon dolar aldığı şeklinde Terim'in de adının geçmesi ünlü spor adamının bu fonla bağlantısını gündeme getirdi. Terim de "müşteki" sıfatıyla verdiği ifadesinde Erzan ile bu fon için herhangi bir para alışverişinin söz konusu olmadığını söyledi. Erzan'ın ilk duruşmada da Terim'in 300 bin dolar verdiğine dair dolaylı beyanları var. Ayrıca Terim'in kızı Buse ve damadı Volkan Bahçekapılı fon için para veren müşteriler arasında. Terim'in buradaki konumu en çok merak edilen noktalarından biri.
ZİMMET SUÇU NEDEN YOK
* Denizbank ne diyor?
Denizbank 120 sayfalık bir rapor hazırladı ve bu raporla müşteki futbolcuların iddia ve taleplerine cevap verdi. Banka, paralar banka sistemine girmediği için Erzan'ın yaptıklarından bankanın sorumlu tutulamayacağını, yapılan işlemlerin ve Erzan'ın kendi düzenlediği evrakların banka ile bir alakası olmadığını savunuyor. Ancak mahkemenin olayın zimmet suçu olduğunda karar vermesi halinde paraları ödemeye hazır olduğunu da belirtiyor.
* BDDK'nın görüşü ne?
Hürriyet'in haberine göre BDDK uzmanlarının bu konuda 42 sayfalık bir raporu var. Raporda ifadeleri ve diğer teknik verileri inceleyen müfettişlerin sürece dair tespit ve değerlendirmeleri yer alıyor. Bu raporu dikkate alan BDDK, Erzan'ın işlemlerinin "zimmet" olmadığını, dolayısıyla bankayla ilgili bir sorumluluğun olmadığı anlamına gelen bir yazıyı savcılığa iletti. Savcılık da BDDK'nın bu görüşünü dikkate alarak bankaya ve üst düzey yöneticilerine sorumluluk yüklemedi. İlgili kanuna göre zimmet suçu olduğunda banka doğrudan sorumlu oluyor ve mağduriyetler banka tarafından tazmin ediliyor. Zimmet olması için de banka hesabına yatırılan bir paranın müşterinin bilgi ve rızası dışında oradan çekilip kullanılmış olması gerekiyor. Bazı müştekilerin avukatları BDDK'nın bu görüşünün iptali için İdare Mahkemesi'ne başvurdu. İdare Mahkemesi'nden çıkacak neticeye göre süreç yeni bir boyut da kazanabilir.