Antalya'da 19 yıl sonra buruk sevinç! Boşanma davası yılan hikayesine döndü | "Gençliğim gitti" dedi karara isyan etti
Antalya’da yaşayan 44 yaşındaki Nilüfer Yalçın, 24 yıl önce evlendiği eşi C.Ç.'den boşandı. Bu esnada eşi için verilen akıl sağlığı yerinde değildir' raporunu görünce şaşkına döndü. Yalçın, kusurlu eş ilan edildi, nafakadan mahrum bırakıldı. 19 yıllık hukuk mücadelesinin ardından Adli Tıp'tan gelen haberle buruk sevinç yaşadı. İşte yılan hikyesine dönen boşanma davasının ayrıntıları...
Antalya'da yaşayan 44 yaşındaki Nilüfer Yalçın 24 yıl önce C.Ç. ile hayatını birleştirdi. Ailenin 2001 yılında erkek çocukları dünyaya geldi. Ardından Yalçın, eşinin ağabeyi ile gayrimenkul nedeniyle tartışmalar yaşadı. Olay mahkemeye yansıyınca aile içinde gerginlikler oluştu. C.Ç. ise dava sürecinden 4 yıl sonra mülk kavgasından sıkıldığını belirterek evi terk etti. Nilüfer Yalçın, 2014 yılında eşinden boşandı. İddiaya göre boşanma davası devam ederken 2007 yılında eşi adına "Akıl sağlığı yerinde değildir" raporu çıkarıldı.
ADLİ TIP KARASI SONRASI YENİDEN BOŞANMA DAVASI
Yalçın ve avukatı dava sürecinde Adli Tıp Kurumu'ndan eşinin 'Akıl sağlığı yerinde olup olmadığına yönelik' rapor talep etti. Adli Tıp Kurumu'ndan gelen cevapta "Sağlıklı sonuçlara varabilme yeteneğini ortadan kaldıracak veya azaltacak mahiyet ve derecede herhangi bir akıl hastalığı veya zeka geriliği tespit edilemediği" yönünde karar verildi. Bu gelişmelerin arından 2019 yılında boşanma ve mal paylaşımına yönelik dava yeniden başladı.
"BOŞANMA DAVASI DEVAM EDERKEN 2007 YILINDA EŞİM BİRDEN BİRE KISITLANDI"
Bu gelişmenin ardından Yalçın ve avukatı, aile mahkemesine başvuruda bulunarak boşanma ve mal paylaşımı davasının yeniden görülmesini talep etti. Yaşadığı yasal süreci anlatan Nilüfer Yalçın, "1999 yılında eşimle hayatımı birleştirdim. Hiçbir sorunum yoktu, 2001'de oğlumuz dünyaya geldi. Daha sonra eşim üzerinde bulunan hisselerini paylaşmak istedi. Mal paylaşımı davası devam ederken eşim bir gece evden ayrıldı. 2006 yılında eşime boşanma davası açtım. Boşanma davası devam ederken 2007 yılında eşim birden bire kısıtlandı, yani vasi tayin edildi ve tek başına karar veremez hale geldi. "Doğuştan akıl hastasıdır" denildi. Ben de hem evlilikte kusurlu eş ilan edildim, hem de bu evliliği para için yaptığım söylenerek yoksulluk nafakasından mahrum bırakıldım. Eşim daha sonra başka birisiyle evlendi. Biz mal paylaşımı yapmak istedik. Aile mahkemesinde mal paylaşımına geçtiğimizde burada da akıl hastası olduğu söylendi" dedi.
"EŞİMİN AKIL SAĞLIĞINA YÖNELİK ALINAN RAPORLARIN SGK'DA OLMADIĞININ YAZISI GELDİ"
Yalçın, şöyle devam etti: "Geldiğimiz noktada eşimin akıl sağlığına yönelik alınan raporların SGK'da olmadığının yazısı geldi. Eşimin çeşitli kurumlardan almış olduğu heyet raporlarının hiçbirisi SGK kayıtlarında yok. SGK kayıtlarında olmayan bir raporun da gerçekliği yok. 20 yıldır ben adliyeye gidip gelirken bu sıkıntıları yaşadım. Şimdi buruk bir sevinç yaşıyorum. Ben bu konuda çok sayıda suç duyurusunda bulundum. Ben şahsın akıl hastası olmadığı yönünde de suç duyurusunda bulundum. Ben mağdur oldum, lütfen bu konuda gereken yapılsın" sözlerine yer verildi.
"20 YILDIR MAĞDUR EDİLİYORUM"
Adli Tıp Kurumu'ndan kendisine gelen cevabı da paylaşan Yalçın, "Bize gelen cevapta, 'Sağlıklı sonuçlara varabilme yeteneğini, ortadan kaldıracak veya azaltacak mahiyet ve derecede herhangi bir akıl sağlığı veya zeka geriliği tespit edilemediği' Ama eşimin çok sayıda kurumdan raporu var. Kime bizim taleplerimizi yerine getirmedi. Biz sürekli oyalandık, biz 20 yıldan sonra şimdi hem boşanma davasını hem de mal paylaşımını yeniden görüyoruz. Önümüzdeki günlerde ilk duruşmam var. Ben adalete güveniyorum. Buradan kazandığım parayı devlet kurumlarında öğrenim gören öğrencilere, depremzedelere ve Mehmetçik Vakfına bağışlayacağım. 20 yıldır mağdur ediliyorum, bunun için çok yüksek tazminat talep edeceğim. Benim gençliğim gitti. Bu tür evraklarda oyalandık" dedi.
"SKG KAYITLARINDA BU RAPORLARIN OLMADIĞI ORTAYA ÇIKTI"
Avukat ise Ercan Güven ise şunları konuştu: "2006 yılında boşanma davası başladı. Hukuk süreci çok uzun sürdü. Sebebi ise çeşitli illerdeki kurumlardan gelen heyet raporlarıdır. Biz bunu defalarca gündeme getirdik, suç duyurusunda bulunduk. Fakat sonuç elde edemedik. Fakat yıllar sonra Adli Tıp Kurumundan gelen karar bir nebze de olsa bizim haklı olduğumuzu gösterdi. Bunun için yargılamanın iadesi istedik, bu yargılamada SKG kayıtlarında bu raporların olmadığı ortaya çıktı. Adaletin yerini buldu. Adli Tıp Kurumu'ndan akıl sağlığının yerinde olduğuna dair rapor geldi."