Deprem bölgesinde skandal! Sahte doktorun kimliği şoke etti
Kahramanmaraş’ta 6 Şubat günü meydana gelen 2 büyük deprem Türkiye’yi sarstı. Yaşanan dehşetin ardından Hatay'a giderek sözde doktor olduğunu söyleyip, ilaç parası adı altında para ve cep telefonu toplayarak kaçan 29 yaşındaki şüpheli N.E. İstanbul'da gözaltına alındı. Asıl mesleğinin elektrikçilik olduğu öğrenilen şüphelinin daha öncede nitelikli dolandırıcılık suçundan 40 suç kaydı olduğu ortaya çıktı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheli tutuklandı. N.E’ nin 'beyin cerrahı' olduğunu söyleyerek Antakya’da dahil olduğu arama-kurtarma ekibin lideri Samet Çınar yaşananları anlattı. Çınar, "Bize kendini gönüllü olarak depremzedelere yardım eden Beyin Cerrahı Ertuğrul olarak tanıttı. Bu kişi sahada 5 gün çalıştı, dikiş attı, pansuman yaptı, ilaç verdi. Dolandırıcı olduğunu fark edip, sorduğumuzda ‘Bu bende hastalık’ cevabını verdi" dedi.
İstanbul, Maltepe'de polise başvuran Yazılım mühendisi 26 yaşındaki M.F.Y., depremin ardından depremzedelere yardım amacıyla Hatay'a gittiğini burada tanıştığı ve kendisini doktor olarak tanıtan bir kişi tarafından dolandırıldığını söyleyerek şikayetçi oldu. Mağdur M.F.Y. "Kendisinin doktor olduğunu söyledi. Tedavi için ilaç alması gerektiğini söyledi. Ben de yardımcı olmak için ona 3 bin lira ve cep telefonumu verdim" dedi. M.F.Y. şüphelinin daha sonra ortadan kaybolduğunu kendisinin yardımlarını yaptıktan sonra İstanbul'a döndüğünde şikayetçi olmaya karar verdiğini söylediği öğrenildi.
POLİS ŞÜPHELİYİ İSTANBUL'DA GÖZALTINA ALDI
Asayiş Şube Müdürlüğü, Dolandırıcılık Büro Amirliği tarafından olayla ilgili başlatılan soruşturmada, şüphelinin Hatay'da aynı yöntemle 3 kişiyi daha dolandırdığı belirlendi. Polis yaptığı çalışmada önce şüphelinin kimliğini belirledi. İstanbul'a geldiği öğrenilen şüpheli N.E. gözaltına alındı. Şüphelinin üzerinden 8 bin 650 lira ile 1 adet cep telefonu ele geçirildi.
DOKTOR DEĞİL SABIKALI ELEKTRİKÇİYMİŞ
Dolandırıcılık Büro Amirliğinde sorgulanan şüphelinin asıl mesleğinin Elektrikçilik olduğu ortaya çıktı. Şüphelinin Deprem bölgesinde bir kaç küçük yaralanma olayında pansuman yaparak çevresinde güven sağladığı ve depremzedeleri doktor olduğuna inandırarak dolandırıcılık yaptığı belirlendi.
SAHTE DOKTORUN TELEFONUNDA FOTOĞRAFLAR BULUNDU
Şüphelinin cep telefonunda yapılan incelemede, deprem bölgesinde yaralılara sözde yardım ederken çekilen bazı fotoğraflar bulundu. Fotoğraflarda şüphelinin bir depremzedenin hafif yaralanan ayağına müdahale ettiği görüldü.
TUTUKLANDI
Asayiş Şube Müdürlüğünde işlemleri tamamlanan şüpheli N.E.'nin daha önceden nitelikli dolandırıcılık suçundan 40 adet suç kaydı olduğu ayrıca, "Kendisini kamu görevlisi olarak tanıtma" suçundan arandığı belirlendi. Poliste işlemleri tamamlanan şüpheli adliyeye sevk edildi. Şüpheli N.E. tutuklanarak cezaevine gönderildi.
"SAHTE DOKTOR YARALILARA MÜDAHALE ETTİ" İDDİASI
Hatay'a giderek sözde doktor olduğunu söyleyip, ilaç parası adı altında para ve cep telefonu toplayarak kaçan şüpheli N.E. İstanbul'da tutuklanarak cezaevine gönderildi. 'Sahte Doktorun'un Alperen Ocakları'nın İstanbul'dan hareket eden 80 kişilik gönüllü arama-kurtarma ekibine 'beyin cerrahı' olduğunu söyleyerek Antakya'da dahil olduğu öğrenildi. Ekibin sorumlusu Samet Çınar yaşananları anlattı.
"STETOSKOPUNUN ÇALINDIĞINI SÖYLEYEREK BİZDEN STETOSKOP TALEP ETTİ"
Ekibiyle Antakya'da çalışmalar gerçekleştirirken 'sahte doktor' olduğu ortaya çıkan kişiyle tanıştıklarını ifade ede Samet Çınar, "Dinlendiğimiz bir anda kendisini bize 'Beyin Cerrahı Ertuğrul' olarak tanıtan kişi ekibimizin yanına geldi. Grup lideri ben olduğum için görüşmek istediğinde, görüşme sağladık. Beyin cerrahı olduğunu ve gönüllü bir şekilde, Kahramanmaraş'ta da çalıştığını, bize destek olmak istediğini söyledi. Sorun olmayacağını düşünüp kabul ettik. Hatta geldiği gün, stetoskopunun çalındığını söyleyerek bizden stetoskop talep etti. AFAD'la koordineli çalıştığımız için, AFAD ekiplerinden rica ettik, bize onun için stetoskop verdiler, bir gün içinde bu arkadaşa getirdik. Daha sonra biz ekip olarak bölgeden ayrıldık ama kendi teşkilatımızdan birkaç sağlıkçı arkadaşımız, bir de bu kişi orada kaldı. Bunlar, 5 gün boyunca sahada görev yaptılar. Bu kişi de insanlara dikiş atmış, pansuman yapmış, ilaç vermiş, hastalarla ilgilenmiş"dedi.
"GECELERİ DE BİR SÜRE ORTADAN KAYBOLUYORMUŞ"
Gönüllü ekip arkadaşlarının yanıltıldığını belirten Samet Çınar, "Birlikte çalıştığı arkadaşlarımıza, varlıklı bir aileden geldiğini, İstanbul'a toplantı için dönmesi gerektiğini söylemiş. Çarşamba gecesi dönmem gerekiyor demiş. Bir arkadaşımız daha aynı gün döneceği için, iki kişi birlikte İstanbul'a yola çıkmışlar. Yolda birlikte döndükleri ekip arkadaşımıza, bu dolandırıcı kişi 'Kuzenime acil bir şekilde para göndermem gerekiyor, benim sadece yurt dışı hesabım var.' diyerek kuzenim dediği kişinin hesabına para göndermesini rica etmiş. Arkadaşımız da iyi niyetle yaklaşıp söylediği İBAN numarasına bir miktar para göndermiş. Daha sonra bu Ertuğrul adlı kişi arkadaşımıza 'Telefonumun şarjı bitti, senin yedek telefonunu kullanabilir miyim?' diyerek arkadaşımızın yedek telefonunu da alıyor. Telefona tüm bilgilerini yine 'Neda' ismiyle kaydediyor. Gönderilen parayı da 'Neda' isimli bir kişinin hesabına gönderdiğini gören arkadaşımız, durumdan şüphelenmiş. Şüphelenen arkadaşımız İstanbul'a geldikten sonra bu kişiyi ve ismi sosyal medyada araştırmış; kendini Ertuğrul diye tanıtan 'Neda' isimli bu kişinin sosyal medyada dolandırıcılık yaptığına dair haberler görmüş. İzmir'de gerçekleşen depremde aynı şekilde sahte doktor olarak kendini tanıtmış. İnsanları dolandırmış. Farklı illerde de kendisini müteahhidim, doktorum gibi tanıtıp insanları dolandırmış. Bizim ekipten arkadaşlarla görüştüğüm kadarıyla deprem bölgesinde, geceleri de bir süre ortadan kayboluyormuş. Biz görmedik ama enkazlardan dahi bir şeyler almış olma ihtimalini düşünüyoruz" diye konuştu.
"BU BENDE HASTALIK"
Çınar, "Dolandırılan-mağdur kişileri bulup, telefonla görüştüm. Dolandırıcı kişiyi de aradım, 'Hatay'a bağış göndereceğiz, burada ilaçlar da var onları da gidersen götür' dedim. O da 'Tabi ben zaten Hatay'a gideceğim' dedi. Bu şekilde onu yanımıza çağırdık. Binamıza geldi, oturduk konuştuk. Neden böyle bir şey yaptığını sordum, önce afalladı sonra, 'Bu bende hastalık' diyerek, beni bugün bıraksanız yarın yine devam ederim gibi bir şeyler söyledi. Biz de hemen polisi aradık, arkadaşı polis ekiplerine teslim ettik. Sonrasında emniyetteki işlemlerini biz de takip ettik. Öğrendik ki, bu kişinin 39'a yakın dosyası varmış. Mahkemeden aranması var, ekstradan cezaevinden izinli çıkmış bir kişiymiş. Aranmasının sebebi de "Kendisini kamu görevlisi olarak tanıtma" suçuymuş. Bu kişi Alperen Ocakları'nı ve teşkilatını kötü emellerine alet etmek istedi. Emniyet güçlerine teşekkür ediyoruz" dedi.