CHP'nin yasakçı zihniyetini Sahaf Adil Sarmusak anlattı! "Evde Kuran’ınız olacağına cephanelik olsun! Daha büyük bir suçtu"
İstanbul Sahaflar Çarşısı Derneği Başkanı Adil Sarmusak, Vav TV'ye konuştu. Sarmusak, sahaflığın tarihi sürecini ve 1940'lı yıllarda Kur’an-ı Kerim özelinde yasakçı zihniyetin kendilerine yaşattığı zorlukları anlattı. CHP döneminde ne zorluklarla Kuran-ı Kerim öğrendiklerini anlatan Sahaf Sarmusak, “Bizim zamanımızda bir evde bir Kuran yakalanacağı yerde cephaneliğiniz olsun, Kuran daha büyük bir suçtu” ifadelerini kullandı.
27 Aralık 1939'da Trabzon Of ilçesine doğan İstanbul Sahaflar Çarşısı Derneği Başkanı Adil Sarmusak, Vav TV'ye yaptığı özel açıklamalarda bulundu.
Sarmusak "Bir gecenin karalığında, zifiri bir karanlıkta sizin için bir kibrit bir çıra neyse insanın cehalet karanlığı içerisindeki kitapta öyle bir ışıktır." ifadelerine yer verdi.
"SAHAF ESKİ KİTAPÇI DEMEK DEĞİLDİR"
"Günümüzde sahaf eski kitap alıp satanlara diyorlar. Hiç alakası yok" diyen Adil Sarmusak, "Sahaf sahifelerin çoğunluğundan gelen bir kelimedir. Sahaf denince ilim adamı bilgili kiraları okuyan dili olan kültürü olan bir insan demektir. Sahaf eski kitapçı demek değildir. Arapça, Farsça, Osmanlıca bilmeli ve kitapların dilinden bilmesi gerekiyor." şeklinde konuştu.
TÜRKİYE'DE İLK SAHAFLIK
Sarmusak sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'de sahaflık Bursa'da Osman Gazi döneminde kurulmuştur. Oradan Payitaht ile beraber Edirne'den İstanbul'a gelmiştir. Sahafların İstanbul'da ilk kurulduğu yerler ise Fatih, Eyüp Sultan ve Ayasofya'dır."
"BÜTÜN KİTAPLAR BİR KİTABI OKUMAK İÇİN OKUNUR"
Sarmusak, "Bütün kitaplar bir kitabı okumak için okunur. Hangi kitaptır o? Kur'an-ı Kerim'dir. Bütün kitapları ve ilimleri toplayın oradadır." mesajını verdi.
CHP'NİN EZİYETİ! "EVDE KURAN'INIZ OLACAĞINA CEPHANELİK OLSUN! DAHA BÜYÜK BİR SUÇTU"
Yasakçı zihniyetin bekçisi CHP döneminde büyük zorluklardan geçtiklerini anlatan Sahaf Sarmusak, "1942-43 ve 44… 4 yaşımdan sonrasını çok iyi hatırlamaktayım. Bazı şeylerde zulüm ve eziyet gördüğünüzde bu sizin ruhunuzda öyle bir yer ediniyor ki onu kıyamete kadar unutmanız mümkün değildir. Bizim zamanımızda bir evde bir Kur'an-ı Kerim yakalanacağı yerde bir sürü cephaneliğiniz olsun! Kur'an-ı Kerim daha büyük bir suçtu. Jandarmalar dolaşırdı." açıklamasını yaptı.
"KÖYE JANDARMA GELİYOR DERLERSE..."
Sarmusak şu ifadelere yer verdi:
"Biz Kur'an-ı Kerim'i nasıl öğrendik? Büyüklerimiz pazartesi pazara giderlerdi ve orada pazarcıların ambalajlarından arta kalan beyaz kağıt parçalarını toplarlar getirilerdi. Bizim Osmanlı'dan kalan medreseler kapandığı zaman ilmi yarıda kalan mollalar vardı ilmi yarıda kalan Allah onlara rahmet eylesin. Onlar ne mücahit insanlardı. Kalem filan yok! Onlar tavuk kanadından o zamanlar Elif Ba yazarlardı. Bana verir, ben sana veririm sen okurdun… 5-6 harfi öğrenen diğer 6 harfi yazarlardı. Biz bu şekilde okumasını öğrendik. Talebelerden bir kişi nöbet tutulardı. Köye jandarma geliyor derlerse elimizdeki kâğıtları sobaya atar 'aman yakalanmasınlar' diye yakardık. Biz bu şekilde okuduk."
"BEŞTEPE MİLLET KÜTÜPHANESİ ÇOK BÜYÜK BİR HİZMETTİR"
"Kitaplar bulunmaz bir dosttur. Size faydalı bilgi verir" açıklamasını yapan Adil Sarmusak, "Beştepe Millet Kütüphanesi çok büyük bir hizmettir. Herhalde kıyamete kadar onu oradan kimse yok edemez." dedi.
"KIYMETİNİ BİLEN YOK"
"Sahaflar Çarşı çok çok önemlidir" mesajını veren Sarmusak, "Bizim kültürümüzün temelidir. Tarihimize kültürümüze hizmet eden bir hazinedir burası. Ama kimse kıymetini bilen yok." cümleleri ile konuşmasını noktaladı.