Halı fabrikasında kan donduran vahşet! Babasını öldürüp çocuğuyla alay etmiş: Başka kadınlarla aşk yaşıyordu
Yenibosna'da geçen sene gerçekleşen tüyler ürperten olayda arkadaşını öldürüp kuyuya atan koku gelmesin diye de kuyunun üzerine beton döken zanlı savunmasında 'Sinirlendim, 'Seni kardeşim bildim, sırrı mı verdim, nasıl konuşuyorsun' dedim. Eşimi ve çok sevdiğim maktulün ailesini düşündüm. Polisi aramaktan vazgeçtim'' diye konuştu. Maktulün kızı da, ''Babamın nerede olduğunu sordum. Başka kadınlarla ilişkisi olduğunu bu nedenle intihar etmiş olabileceğini söyledi. Babamın ondan alacağı vardı'' dedi.
Bakırköy 24. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu zanlı Nadir Ün bulunduğu cezaevinden getirilirken, tutuksuz zanlı Mustafa Kemal A., maktulün kızı Aslıhan Akçay ve taraf avukatları mahkeme salonunda hazır bulundu.

'İNEK MİYİM'
Duruşmadaki savunmasında maktul ile abi kardeş gibi olduğunu söyleyen sanık Nadir Ün, "Bu olay keşke yaşanmasaydı. Maalesef bu kötü olay yaşandı. Maktul kardeşim gibiydi. Ben 12 Eylül 1980'den sonra işkenceler gördüm. 35 yıldır da sinir hastasıyım. Maktul Giresun'dan bize gelip gidiyordu. Benden 25 bin TL para istedi. Erzurum'da ki birinde alacağı olduğunu, alınca vereceğini söyledi. Ben de verdim. Maktul 26 Mayıs 2021'de öğlen saatlerinde araç almak için İstanbul'a geldi. Olay günü maktul bana 'Araba alacağım kaç para vereceksin' dedi. Ben de daha önce borç para aldığını söyleyerek 'İnek miyim' diye tepki gösterip para vermeyeceğimi söyledim" dedi.
"CESEDİ BAĞLAYARAK BİR ÇUVALA KOYDUM"
Sanık Ün, "Sinirlendim, 'Terbiyesiz seni kardeşim bildim, sırrı mı verdim, nasıl konuşuyorsun' dedim. Maktul bana küfretti ve masa üzerinde bulunan fabrika tipi küllüğü aldı. Kaçacak yerim yoktu. Kapı tarafında maktul vardı. Çekmecemden silahımı aldım ve ateş ettim. Kaç kez ateş ettiğimi hatırlamıyorum. Sinir ve şeker hastasıyım. Öfke kontrolüm yok. Ben bazı hastanelerin psikiyatri bölümlerinde yıllarca tedavi gördüm. Günde 5-6 kere ilaç kullanıyorum. Pandemi dönemi olduğu için ilaçlarımı alamadım. Ben maktulü vurduktan sonra telefonla polisi arayacaktım. Kızımı, 42 yıllık eşimi ve çok sevdiğim maktulün ailesini düşündüm. Polisi aramaktan vazgeçtim. Cesedi bağlayarak bir çuvala koydum.

"SU KUYUSU ÜZERİNE BETON DÖKTÜRDÜM"
Çuvalı çekerek fabrikanın orada bulunan atık su kuyusuna attım. Yerdeki kanları temizledim. Bana maktulün öldürülmesinde cesedin taşınmasında ve kanların temizlenmesinde yardım eden olmadı. Çalışanlar da dahil kimsenin haberi yoktu. Sonrasında halıları değiştirdim. Su kuyusu üzerine beton döktürdüm. Halıları yaktırdım. Havalar ısındı kokular geliyor diyerek su kuyususun üzerini kapattırdım" diye konuştu.

