İstanbul'daki metrobüs facialarının ardından İBB yetkilisinden flaş açıklama! AK Parti dönemindeki sistem kullanılmıyor
İstanbul'da her geçen gün artarak devam eden metrobüs kazaları hakkında İBB Meclisi Ulaşım ve Trafik Komisyonu Başkanı Abdullah Özdemir'den açıklama geldi. Filo yöneticilerinin görevden uzaklaştırıldığını belirten Özdemir, şoförlerin de yorgun, stresli ve uzun mesailer yaptığını söyledi. AK Parti döneminde kazalara karşı erken uyarı sistemi olarak 'telemetri sistemi' geliştirilerek 580 araca adapte edildiğini anlatan Özdemir, ancak sistemin mevcut yönetim tarafından kullanılmadığını dile getirdi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi Ulaşım ve Trafik Komisyonu Başkanı Abdullah Özdemir, metrobüs hattında tecrübeli filo yöneticilerinin görevden uzaklaştırıldığını belirterek, şoförlerin stres altında uzun mesai yaptıklarını savundu.
Avcılar'da yaşanan ve 3'ü ağır 99 kişinin yaralandığı metrobüs kazası sonrası şoförlerin çalışma şartları, araçların bakım ve onarımları gündeme geldi.

Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan İBB Ulaşım ve Trafik Komisyonu ve Bağcılar Belediye Başkanı Özdemir, metrobüs sürücülerinin günde ortalama 8-9 saat çalıştığını söyledi.
Toplu iş sözleşmesine göre haftada 5 gün çalışması gereken şoförlerin fazla mesai ile birlikte 6 gün çalıştırıldığını, fiilen haftada 6 gün çalıştırılan sürücülerin yalnızca bir gün dinlendiğini ifade eden Özdemir, "Hatlara göre her sefer 42 ila 150 dakika arasında sürüyor. Şoförler, kendileriyle yüz yüze görüşüldüğünde dinlenme fırsatlarının olmadığını, stresli olduklarını, kurumun sosyal izin kullandırtmadığını, yemek yemeye dahi zamanları olmadığını ve çok yorucu olduğunu dile getiriyor. Bunun yanı sıra aynı zamanda yıllık izinlerini personel talebi ve ihtiyacına göre değil, kurumun istediği ay verdiğini de belirtiyorlar." dedi.

"ÇALIŞANLARIN PSİKOLOJİLERİ YOĞUN TEMPODAN DOLAYI YORGUN VE STRESLİ"
Yaz ve kış çalışma saatleri ile sefer sayıları değişken olduğundan çalışanların izinlerine müdahale edildiğini öne süren Özdemir, şoförlerin psikolojik açıdan da yıpranmış halde olduğunu savundu.











