Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'tan 15 Temmuz ve FETÖ'nün hedefleri hakkında flaş açıklama!
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, 15 Temmuz 2016'da FETÖ'cü hainlerin kalkıştığı darbe girişimi ve sonrasında yaşananlar hakkında açıklamalarda bulundu. Din istismarının önüne geçilmek için çalışıldığını belirten Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, İslam kültür ve medeniyetine ait saygın kavramların FETÖ tarafından zedelendiğini belirtti.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, 15 Temmuz hain darbe girişimine karşı Diyanet İşleri Başkanlığı'nın milletimizin yanında büyük bir mücadele verdiğini belirterek, "Özellikle Başkanlığımızın talimatıyla hocalarımızın camilerden okuduğu salalar, ezanlar, milletimizin direniş ruhunu daha da şahlandırmıştır. Camiler 15 Temmuz ihanetine karşı önemli siperlerden biri olmuştur. Zira inancını ve mukaddesatını her şeyin üstünde bilen asil milletimiz, vatanına, medeniyetine, hürriyetine kastedenlere karşı her zaman büyük bir azim ve kararlılıkla mücadele etmiştir" dedi.
15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNDE DİYANET'İN TARİHİ ROLÜ!
Muhammed Uzun'un haberine göre Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, FETÖ'cülerin 15 Temmuz 2016'daki hain darbe girişiminde yaşananlar ve sonrasındaki gelişmeler hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş sorulara şu ifadelerle cevap verdi;
Öncelikle Diyanet İşleri Başkanlığının tarihimiz içindeki yerinden ve milletimiz için öneminden kısaca bahsetmek isterim. Diyanet İşleri Başkanlığı Fatih Sultan Mehmet dönemine, İstanbul'un fethinden sonra kurulan "müfti'l-en'âm" lara kadar giden uzun tarihsel tecrübelere dayanan bir teşkilattır ve tarihimizin en köklü kurumlarındandır. Hedefi, her türlü siyasi, mezhebi ve ideolojik görüşlerin üstünde kalarak dinimizin hakikatlerini, birlik, beraberlik, fedakârlık ve yardımlaşma gibi yüce prensiplerini halkımıza anlatmaktır.
Nitekim Diyanet İşleri Başkanlığının "Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun" a göre görevi: 'İslam dininin inançları, ibadet ve ahlâk esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek" şeklinde ifade edilmiştir. Bu gaye ile Başkanlığımız, dinimizin ve medeniyetimizin hakkıyla anlaşılması, milletimizin birlik ve beraberliği, huzur ve kardeşliği gibi konularda hizmet üretmekte, üzerine düşen görevi layıkıyla yerine getirmeye gayret etmektedir.
15 Temmuz gecesi yaşananları anlatan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Bugün Diyanet İşleri Başkanlığımız, yetkileri ve imkânları ile hamdolsun dünyanın hemen her yerinde hizmet eden, dünya ölçüsünde geniş bir bakış açısına sahip bir teşkilat haline gelmiştir. Gerçekleştirdiği uluslararası şûralar, toplantılar ve çalışmalar ile Müslüman azınlıkların, soydaşlarımızın ve İslam topluluklarının rehberi olmuştur. Yaptığı sosyal ve insani yardımlarla mazlumların umudu, insanlığın vicdanıdır. Milli birlik ve beraberliğimizi pekiştiren, inancımızı diri tutan çalışmalarıyla ve doğru bilgi ekseninde kuşatıcı yaklaşımlarıyla milletimizin ortak zemini ve değeri olmuştur." ifadelerine yer verdi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "İstiklal mücadelesinden günümüze, zor zamanlarda milletimizin hep öncüsü ve rehberi olmuştur. Bu konuda "Millî Mücadelede Din Adamları" diye Başkanlığımız yayınlarından çıkan üç ciltlik önemli bir eserimizin olduğunu da belirtmek isterim." dedi.
"DİYANETİMİZ BÜYÜK BİR MÜCADELE VERDİ"
"15 Temmuz hain darbe girişimine karşı da Diyanet İşleri Başkanlığımız milletimizin yanında büyük bir mücadele vermiştir." diyen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, sözlerine şu ifadelerle devam etti;
"Özellikle Başkanlığımızın talimatıyla hocalarımızın camilerden okuduğu salalar, ezanlar, milletimizin direniş ruhunu daha da şahlandırmıştır. Camiler 15 Temmuz ihanetine karşı önemli siperlerden biri olmuştur. Zira inancını ve mukaddesatını her şeyin üstünde bilen asil milletimiz, vatanına, medeniyetine, hürriyetine kastedenlere karşı her zaman büyük bir azim ve kararlılıkla mücadele etmiştir. 15 Temmuz'da da okunan salalar, meydanlarda hocalarımızın konuşmaları, yapılan dualar, darbe kalkışması ve ihanete karşı bir bilinç ve güçlü bir motivasyon oluşturmuş, milletimizin direncini güçlendirmiştir. Bunu yaparken de mensuplarımızdan bazıları şehit olmuş, bazıları gazi olmuştur. O gece sala okuduğu için darbecilerin saldırına dahi uğrayabilmişlerdir."
"Diyanet İşleri Başkanlığımız her daim milletimize hizmet etmeye, her türlü zorlukta en önde milletimiz yanında olmaya devam edecektir."
DİNİ KULLANANLAR TARAFINDAN GERÇEKLEŞTİRİLEN BİR DARBE GİRİŞİMİNİN ETKİLERİ VE ZARARLARI NE OLDU?
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Türkiye'nin teröre karşı duruşunu bozmadan bir kez daha dik duruş sergilediğini belirtti.
15 Temmuz gecesi kalkışılan darbe girişiminde hedefin İslam dini ve kültürü olduğunu belirten Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "İslam'ın, medeniyetimizin, kültür ve geleneğimizin temiz kavramları kirletilmeye çalışılmıştır. Nitekim İslâm kültür ve medeniyetine ait saygın kavramları, toplum üzerindeki etkisinden faydalanmak amacıyla istismar eden FETÖ, "imam, hocaefendi, cemaat, hizmet, himmet" gibi her biri ayrı değere sahip olan birçok kavramı kendine mâl ederek zedelemiştir. Örgüt hiyerarşisinde ve faaliyetlerinde sıkça kullanılan bu kavramlar, zamanla anlam kaymasına uğratılmış, aslında İslâm geleneğine ait oldukları halde muhtevaları değiştirilerek örgüte ait manalarla kullanılmaları sağlanmıştır. Bu durum, söz konusu kavramların hem toplumda itibar kaybına uğramasına hem de güven bunalımı sonucu kullanılmaz hale gelmesine sebep olmuştur. Söz konusu kavramlara karşı toplumda farklı algılar ve tepkiler gündeme gelmiştir. İslam'ın Allah, Kur'an, Peygamber gibi temel konularında batınî yorumlar, din ve dindarlık adına tedirgin yaklaşımlara, ciddi bir zihinsel karmaşaya, hatta sapmaya sebep olmuştur." şeklinde konuştu.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş yaptığı açıklamaya şu ifadelerle devam etti;
"Aynı şekilde, İslam'ı referans aldığını iddia eden, fakat İslam'ın rahmet, merhamet, adalet, hak ve hukuk gibi asli değerleri ile bağdaşmayan icraatlar sergileyen, insan onurunu ayaklar altına alan, terör faaliyetleri gerçekleştiren, terör faaliyetlerini de sözüm ona dini referans aldığını iddia ederek yapan FETÖ gibi yapılar dinimize, inanç tasavvuruna, Müslüman kimliğine ciddi şekilde zarar vermiştir.. Müslüman imajını lekelemiştir. Samimi niyetle, sahih bilgiyle ve doğru yöntemle gayret eden kişi ve kurumlara karşı da endişeli bir bakışa ve mesafeli bir yaklaşıma sebebiyet vermiş, bizzat İslam'ın insanlığa umut, huzur, güven vadeden ilkelerinin tartışmaya açılmasına neden olmuştur."
"Esasında son asır boyunca İslam dünyasında din ve dini değerler istismar edilerek fitne ve tefrika çıkartılmak istendiğini, ümmet coğrafyasında bazen şekilci, slogancı yaklaşımlarla, bazen de İslam'ın kavramlarının içini boşaltan anlayışlarla istismarcı kişi ve grupların varlığını biliyoruz. 15 Temmuz sürecinde, söz konusu fitne, ihanet ve terör yuvalarının gizli ve derin bir yapılanma ile ülkemiz ve milletimiz aleyhine de hain planlar ve çalışmalar yaptığını gördük. Ancak FETÖ'nün kirli yüzü kısa sürede deşifre edildikten sonra milletimiz gerçeğin farkına varmıştır. Şu anda dünyada FETÖ'nün sirayet ettiği Müslüman toplumlar da büyük oranda bu örgütün dinimizi istismar eden hain bir yapı olduğunu anlamıştır."
Din istismarının karşısında duranların zafere ulaştığını dile getiren Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Tabi yaşanan bu tecrübe bizlere özellikle inancımızı öğrenme konusunda daha özverili ve hassas olmamız gerektiğini, din istismarı meselesinin bir güvenlik meselesine dönüştüğünü göstermiştir. Dolayısıyla Diyanet İşleri Başkanlığımız ve ilgili tüm kurum ve kişiler bu gerçeğe göre hizmet üretecek ve tedbir alacaktır." ifadelerine yer verdi.
DİYANET'İN FETÖ VE BENZERİ ÖRGÜTLERE KARŞI VERDİĞİ KRİTİK MÜCADELE!
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "FETÖ ihaneti ortaya çıkar çıkmaz, Din İşleri Yüksek Kurulumuz, iyi bir araştırma ve çalışma ile "Kendi Dilinden FETÖ-Örgütlü Bir Din İstismarı" diye bir rapor yayınladı. Aynı şekilde DEAŞ konusunda da bir rapor yayınladı. Bu eserlerde, dinimizin nasıl istismar edildiği, din istismarının hangi şekillerde ortaya çıktığı, hangi dini değerlerin nasıl bağlamından kopartılarak manipüle edildiği örneklerle anlatıldı. Din istismarına karşı nasıl hareket etmemiz gerektiği izah edildi. Ardından Başkanlık olarak benzer eserler yayınladık. Kitapçıklar bastık. FETÖ, DEAŞ ve din istismarını tüm yönleriyle, örneklerle, herkesin anlayabileceği şekilde ortaya koyan eserlerimizi milyonlarca bastık ve milletimize dağıttık. Başkanlığımızdan özel heyetlerle ülkemizde il il, ilçe ilçe dolaşarak konferanslar, seminerler, medya araçları ile programlar, bilgilendirme çalışmaları yaptık. Okullarda, üniversitelerde, polis akademilerinde, emniyet ve TSK mensuplarına yönelik bilgilendirmeler yaptık." şeklinde konuştu.
DİN İSTİSMARINA KARŞI YAYINLAR GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Türk gençliğinin inanç ve medeniyet değerlerimizle en doğru şekilde tanışması için büyük bir gayretin verildiğini dile getirdi.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş yaptığı açıklamada, "Basılı, görsel, süreli yayınlarımızda din istismarına karşı pek çok yayın gerçekleştirdik. Söz konusu çalışmalarımızı pek çok dile çevirerek dünyadaki Müslümanlarla ve dünya kamuoyuyla paylaştık. Başkanlık olarak insanlarımızın iyi niyet ve temiz duygularını istismar eden, onların üzerinden güç devşirerek planladıkları bazı kötü emellerine ulaşabilmek için dini söylemlerle ayetleri, sünneti nebeviyi, İslami hükümlerini kullanarak gerçek yüzlerini perdeleyenler konusunda halkımızı bilgilendirmeye ve bilinçlendirmeye devam ediyoruz. Terör örgütlerinin ve istismarcı yapıların özellikle öğrencileri, gençlerimizi hedef almaları sebebiyle gençlerimizin inanç ve medeniyet değerlerimizi en doğru şekilde tanıması için tüm imkanlarımızla gayret ediyoruz." ifadelerine yer verdi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş sözlerini şöyle noktaladı;
"Zira önemle ifade etmek isterim ki din istismarına karşı alınacak en önemli ve en etkili tedbir; inancımızı ve değerlerimizi milletimizin her ferdine, özellikle çocuklarımıza ve gençlerimize en güzel şekilde öğretmektir. Hakikati bilen nesiller, fitne, tefrika ve istismar odaklarına karşı uyanık olacak, onların tuzaklarına düşmeyecektir."