Yargıtay’dan emsal karar! İşçinin mazeretini kabul etmeyen patrona kötü haber

Yargıtay'dan milyonlarca işçiyi yakından ilgilendiren emsal niteliğinde bir karar çıktı. Bir işçi birkaç saatlik mazeret izni kullanmak için patronuna başvurdu. Olumsuz yanıt alan işçi yine de istediğini dile getirince patron tarafından 'bir daha işyerine gelme' sözü ile karşılık buldu. İşine son verilen işçi hakkını aramak için Yargıtay'a başvurdu. Yüksek Mahkeme milyonları ilgilendiren önemli bir karara imza attı. İşte o detaylar...

Tam beş senedir çalıştığı şirkette, kız kardeşinin doğumu için bir kaç saat izin isteyen işçiye, patrondan kötü haber geldi. İşverenin izin vermemesi üzerine yine de gitmekte ısrar eden işçiye, 'Bir daha işyerine gelme' denildi. İşten kovulan işçi, tazminat talebi karşılanmayınca soluğu İş Mahkemesi'nde aldı. Davacı işçi; iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız, nedensiz ve bildirimsiz olarak sonlandırıldığını iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarının tahsilini talep etti. Davalı şirket sahibi, davacı hakkında devamsızlık tutanağı tutulduğunu, davacının her hangi bir hak ve alacağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istedi. İş Mahkemesi, davanın kısmen kabulüne karar verdi. Karar, davalı şirket avukatı tarafından temyiz edilince devreye Yargıtay 9. Hukuk dairesi girdi.


Emsal nitelikte bir karara imza atan Yargıtay 9. Hukuk dairesi, işçiye 'bir daha gelme' demenin fesih sayılacağına hükmetti. Kararda şu ifadelere yer verildi: "Davacının işyerinde çalıştığı sırada, kardeşinin sezeryanla doğuma alındığı bilgisi üzerine işverenden işten erken çıkmak için izin talep ettiği anlaşılmıştır. İşyerinde bulunan yetkili kişinin iki saat sonra çıkabileceğini belirttiği, davacının hemen çıkma talebini tekrarlaması üzerine 'sen bilirsin o zaman bir daha gelme' denilerek işyerinden çıkarıldığı anlaşılmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2/4. maddesine göre, işveren vekilinin işçilere karşı işlem ve yükümlülüklerinden doğrudan işverenin sorumlu olduğu kurala bağlanmış olup, davalı işverenin olay sonrasında işyeri yetkilisinin eyleminin kabul görmediğini gösterir şekilde işçinin işe derhal başlaması için çağrıda bulunmadığı ortadadır. İşverenin, işyerini sevk ve idare eden yetkili kişi konumundaki çalışanın eylemini benimsemiş olduğu kabul edilmelidir. Nitekim davacı işçi ihtarname keşide ederek ihbar ve kıdem tazminatı talep etmiş, davalı işveren daha sonra düzenlediği ihtarnameyle iş sözleşmesinin feshedilmediğini belirtmiştir. Somut uyuşmazlıkta, davacı işçinin mazerete dayanan bir kaç saatlik izin talebinin karşılanmaması üzerine yine de erken çıkmak istediğini açıklayınca bir daha işyerine gelmemesi gerektiği söylenerek iş sözleşmesinin feshedildiği anlaşılmakla, davacının ihbar ve kıdem tazminatına hak kazandığı kabul edilmelidir. Mahkemece her iki tazminat isteğinin de kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. Mahkeme kararının bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir."

A HABER UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.