Hırka-i Şerif Camii nerede? Hırka-i Şerif'e nasıl gidilir, ziyarete açıldı mı? Hırka-i Şerif'e giden otobüs hatları
Hırka-i Şerif nerede, nasıl gidilir? Hz. Muhammed'in günümüze kadar muhafaza edilen iki kıyafetinden biri olan ve miraca yükselirken giydiği Hırka-i Şerif, koronavirüs salgını nedeniyle ziyaret edilemiyordu. Her yıl Ramazan ayında ziyarete açılan Hırka-i Şerif'in bu sene ziyarete açılıp açılmayacağı merak ediliyor. Peki, Hırka-i Şerif Camii nerede? Hırka-i Şerif'e nasıl gidilir, ziyarete açıldı mı? İşte Hırka-i Şerif'e giden otobüs hatları...
Hırka-i Şerif Camii nerede? Hz. Muhammed'in vasiyeti üzerine Veysel Karani'ye bırakılan önemli kutsal emanetlerden Hırka-i Şerif, her yıl Ramazan ayında ziyarete açılıyor. Kovid-19 nedeniyle iki yıldır ziyarete kapalı olan Hırka-i Şerif'in bu sene ziyarete açılıp açılmayacağı merak ediliyordu. Konu hakkında merak edilenler belli oldu. Peki, Hırka-i Şerif Camii nerede? Hırka-i Şerif'e nasıl gidilir, ziyarete açıldı mı? İşte Hırka-i Şerif'e giden otobüs hatları...
HIRKA-İ ŞERİF ZİYARETE AÇILDI MI?
Hırka-i Şerif 2 yıl aradan sonra yeniden ziyarete açıldı. Hırka-i Şerif, 29 Nisan'a kadar hafta içi 10.00-18.00, hafta sonu ise saat 09.00-18.00 saatlerinde ziyaret edilebilecek.
HIRKA-İ ŞERİF'İN HİKAYESİ
Peygamber Efendimizin döneminde yaşayıp, Medine'ye kadar gelen ve annesine verdiği sözden ötürü Efendimizi göremeden Yemen'e dönen Veysel Karani Hazretlerinin hikayesi herkesin malumudur. Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed de (s.a.v.), Üveys el-Karani'nin bu bağlılığından ve sadakat duygusundan oldukça etkilenir.
İslam halifelerinden Hazreti Ali (r.a.) ve Hazreti Ömer'e (r.a.) vasiyette bulunur. Ölünce, üzerindeki mübarek hırkasının Veysel Karani'ye ulaştırılmasını ister. Efendimiz vefat ettikten sonra Hazreti Ömer ve Hazreti Ali, bu vasiyeti yerine getirmek için Yemen'deki Ka'ren köyüne yolculuk eder.
Arne Vadisi'nde köylünün hayvanına çobanlık yaparak geçimini sağlayan Veysel Karani, iki misafiri geldiği sırada namaz kılmaktadır. O sırada develerin ve diğer hayvanların da başında bir meleğin vazifelendirildiğine inanılır. Hazreti Ömer ve Ali, Veysel Karani'nin halinden oldukça etkilenir. Üstünde eski ve yamalı kıyafetler vardır. Tam anlamıyla fakir bir haldedir. Fakat bakmakla yükümlü olduğu develer başından ayrılmaz. Hazreti Ömer ve Ali de bu kişinin Üveys el-Karani olduğundan emindir.
Üveys el-Karani namazını bitirdikten sonra yanına gelen iki kişiye bakar. Hazreti Ömer Efendimiz, Veysel Karani'ye "Adın nedir?" diye sormuştur. En nihayetinde Peygamber Efendimizden kalma mübarek hırkanın doğru kişiye ulaştırılabilmesi için Yemen diyarına yolculuk etmiştir. Veysel Karani de "Abdullah" diye cevap verir. Yani, "Allah'ın kuluyum" der.
Hazreti Ömer de, "Hepimiz Allah'ın kuluyuz. Asıl ismin nedir?" diye sorar. Veysel Karani bu kez "Üveys" der. Hazreti Ömer, Veysel Karani'nin sağ eline baktıktan sonra mübarek Hırka-i Şerif'i takdim eder. Veysel Karani ise, Efendimizin armağan ettiği hediyeye çok şaşırıp "Ya Ömer! Ben aciz, zayıf ve günahkar bir kulum. Dikkat et, bu hediye başkasının olmasın?" diye telkinde bulunur.
Hazreti Ömer Efendimiz, Veysel Karani'ye "Hayır Üveys. Aradığım kişi sensin. Peygamber Efendimiz senin vasfını bana tarif etmişti" diye yanıt verir. Üveys el-Karani Hazretleri, Efendimizin hırkasını sevinçle koklayıp öpmeye başlar. "Burada bekleyin" deyip, "Ya Rabbi! Sevgili Peygamber Efendimiz, ben fakir, aciz kuluna Hazreti Ömer ve Hazreti Ali Efendilerimizle Hırka-i Şerif'lerini göndermiş" diye yakarır. Daha sonra cümle Müslüman alemi için dua eder.
Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed (s.a.v.), Veysel Karani'nin Rabia ve Mudar kabilelerindeki insan sayısınca kişiye şefaatçi olacağını belirtmiştir.