Samuray kılıcıyla Can Göktuğ Boz tarafından öldürülen Başak Cengiz cinayeti davasının ardından acılı aile konuştu

Sabah

Giriş: 25.03.2022 12:00 Güncelleme: 25.03.2022 16:01

ABONE OL

Samuray kılıcıyla Can Göktuğ Boz tarafından öldürülen Başak Cengiz cinayeti davasının ardından acılı aile konuştu

İstanbul Ataşehir'de mimar Başak Cengiz'i kaldırımda samuray kılıcıyla vahşice katlettiği gerekçesiyle hakkında dava açılan Can Göktuğ Boz'un yargılanmasına devam edildi. Duruşmada mütalaasını veren savcı, sanığın canice maktulü öldürdüğü kaydederek ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını istedi. Mahkeme ise duruşmanın ertelenmesine karar verdi. Mimar Başak Cengiz'in ailesi mahkemeden sonra açıklamalarda bulundu. Anne Beyhan Cengiz, kızının çok duyarlı olduğunu belirterek, "Kadına karşı şiddet için 'Şiddete dur demenin yeri zamanı yoktur' demişti" dedi.

Ataşehir'de 9 Kasım 2021'de 28 yaşındaki mimar Başak Cengiz'i yolda yürüdüğü esnada samuray kılıcıyla katleden 27 yaşındaki Can Göktuğ Boz'un, "tasarlayarak canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis talebiyle yargılandığı davanın ikinci duruşması görüldü. Zanlının tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı eksikliklerin giderilmesi için 22 Nisan'a erteledi. Başak Cengiz'in ailesi duruşma sonrasında adliye önünde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Aileyi KADEM üyesi avukatlar da yalnız bırakmadı.

"TIRNAKLARIYLA KAZIYARAK GELDİĞİ BAŞARILI BİR MESLEĞİ VARDI"

Başak'ın annesi Beyhan Cengiz, "Evladımızın ikinci duruşması görüldü. Başak Cengiz o kadar yürekli bir kızdı ki kalbi harman yeri gibiydi. O harmanda iyilik, emek, alın teri, bir dilim ekmeği paylaşmanın huzuru vardı. Tırnaklarıyla kazıyarak geldiği başarılı bir mesleği vardı. Zalim, zalimce planlar çizerek planını gerçekleştirmiştir" diye konuştu.

"ÖYLE DUYARLI BİR EVLATTI Kİ YÜREĞİNDE HERKESE YETECEK KADAR İYİLİKLERİ VARDI"

Acılı anne, "Başak Cengiz hiçbir şeyden habersiz o gün gururla, başarıyla yaptığı projeyi teslim etmenin sevinci ve gururuyla, kalbinde sevdasıyla, elindeki hedefleriyle vatanının güvenilir bildiği kaldırımında yürürken, zalim aylarca, yıllarca yaptığı planla zamanını kendi seçiyor. Yerini kendi seçiyor. Kılıcını kendi seçiyor. Kadın oluşunu kendi seçiyor. Kahpece arkadan hedefine ulaşıyor. Başak Cengiz öyle duyarlı bir evlattı ki yüreğinde herkese yetecek kadar iyilikleri vardı. O kadar duyarlıydı. Orman yangınları olsun, hayvana eziyet olsun. Özellikle kadın katliamlarında her zaman kaleme aldığı sözleri vardır. Ayrıca zalimin avukatı ilk duruşmada şunları söyledi: Ben teröristi bile savunurum, ben öğretim görevlisiyim. Öğrencilerimi anlatarak ders vermeli, örnek olmalıyım. Başak Cengiz'in annesi senin makamını senin şöhret peşinde koşmanı dinlemek için orada değil. Zalimin ailesi diyor ki oğlumuzun akıl sağlığı yerindedir. Hasta olsa anne babası tedavi ettirirdi. Sadece güç, para ve avukat bilgileri ile inanın kararı etkileyemeyecekler" dedi.

"BİR AY GEÇ OLSUN BİZİ YILDIRAMAZ, ADALETİ YANILTAMAZ"

Başak Cengiz'in kadın katliamlarına ilişkin paylaşımlar yaptığını, son paylaşımında, 'Kadınlara şiddette dur demenin yeri ve zamanı yoktur' dediğini anlatan anne, "Böyle yürekli bir yavrumdu. Eninde sonunda hak adaleti bulacak. Bir ay geç olsun, bizi yıldıramaz. Adaleti yanıltamaz. İnşallah o gün kadınlara müjdem olacak. Zalimlerin elini kolunu sallayarak gezmesine fırsat verilmeyecek.

"BU DÜNYANIN DAVASI, VATANIMIN DAVASI"

Öyle bir karar çıkacak ki örnek karar olacak. Bunun için hepinizin bugün olduğu gibi arkamızda durmanız lazım. Bu bizden çıktı, bu dünyanın davası. Vatanımın davası. Bu kadınların davası. Sırf savunmasız ve kadın oluşu yüzünden hayattan koparılmasana duyarsız olmayın" ifadelerini kullandı.

SANIK AVUKATINDAN ADLİ TIP RAPORUYLA ÇELİŞEN YENİ RAPOR

Duruşmada mahkeme tarafından sanık Can Göktuğ Boz'un akıl sağlığının yerinde olup olmadığına dair Adli Tıp 4. İhtisas Kurulu'ndan alınan raporda cezai ehliyetinin tam çıktığı belirtildi. Müşteki avukatı, "Bizim davada araştırılmasını istediğimiz başka husus yoktur. Adli tıp kurumu 4. İhtisas Kurulu'nun ayrıntılı bir raporu vardır. Bu nedenle biz son sunulan hastane raporunun ve özel mütalaanın mahkeme tarafından dikkate alınmamasını istiyoruz. Sanık avukatının sunduğu raporlar davayı ertelemeye yöneliktir" dedi.

KENDİNİ ŞEYTANLA SAVUNDU

Tutuklu sanık Can Göktuğ Boz ise savunmasında ilk celseki beyanlarını tekrar ettiğini söyleyerek "Gözümün önünde şeytan resmi görüntüleri görüyorum. Şeytan bana günde 12 saat birini öldürmemi söylüyor" şeklinde konuştu. Mahkeme başkanının diğer 12 saat şeytanı görüp görmediğini sorması üzerine sanık, "Diğer 12 saatte uyuyorum, uykuda şeytan gelmiyor" cevabını verdi. Sanık avukatı da dosyaya sunduğu hastane raporunun doğru olduğunu iddia ederek yeniden üst kurulundan bir rapor alınmasını talep etti.

SAVCI MÜTALAASINI VERDİ

Cumhuriyet savcısı verdiği mütalaada Ataşehir'deki sitede yalnız yaşayan, herhangi bir işle uğraşmayan, geçimini babasından aldığı yardımlarla sağlayan, olay öncesi birçok kez psikiyatrik tedavi gördüğü anlaşılan sanığın olay günü akşam saatlerinde öncesinde temin ettiği ikametinde ele geçen 6136 sayılı yasa kapsamında birçok bıçak ve kılıçlardan olayda kullanmayı planladığı, sap kısmı 20 cm, kesici kısmı 60 cm olan samuray kılıcı olarak bilinen kılıcı sırt çantasına yerleştirmek suretiyle yanına alarak yaşadığı site önündeki sokağa çıkıp, savunmalarına da yansıyan şekilde 'bir insan öldürme' planı yaptığı, mağdur olarak da kendisine direnci ve savunması daha az olacak şekilde değerlendirilmesiyle 'bir kadın' seçtiğini kaydetti.

SAVUNMASIZCA KATLETTİĞİ VURGULANDI
Mütalaanın devamında sanığın beklerken Ankara'da mimar olarak çalışan, geçici görevle ilimize gelen, yaya olarak yürümekte olan, sanığın önceden tanımadığı maktul Başak Cengiz'i gördüğü, maktulün tek başına ve savunmasız olduğu, sanığın kısa bir süre gözüyle maktulü takip ettiği, hemen sonra maktulün arkasında kalarak yürüyüp takip ettikten sonra maktul ile arasındaki mesafenin de kısaldığını fırsat bilerek koşup maktule yetiştiği, herhangi bir iletişime girmeden elindeki samuray kılıcıyla vurduğu, direnme hareketleri göstermesine rağmen sanığın durmadan 29 saniye boyunca 6'sı öldürücü toplamda 12 adet kesici delici alet yaralanması oluşturacak şekilde kılıç darbelerine devam ettiği, bu esnada maktulün imdat sesini duyan sokaktan geçen katılan Kaan'ın olay yerine yaklaşmaya çalışması üzere sanığın kılıcı havaya kaldırarak 'yaklaşma sana da saplarım' dediği anlatıldı.

"SANIK KİŞİSEL ARZULARINI TATMİN ETMEK İÇİN ÖLDÜRMÜŞTÜR"

Maktulü kesin olarak öldürdüğünü anlayan sanığın kılıcı saklama zahmetine dahi girişmeksizin elindeki suç aleti kılıçla doğrudan siteye giriş yapıp evine girdiği, kısa süre sonra suç unsurlarıyla evinde yakalandığı, yargılamaya konu olay itibariyle soruşturma aşamasında insan öldürmek suç kastını olay akşamı üzerine çöken karamsarlık ve mutsuzluğa bağlayıp, yargılama aşamasında savunma değiştirip kendisine görünen şeytana bağladığı, sanığın savunmalarına itibar edilmeyeceği, adli tıp raporunda da cezai ehliyetinin tam olduğuna kanaat edildiği, sanığın kişisel duygu ver arzuları bir insan öldürmek şeklinde tatmin ettiği, insan öldürmek için öldürdüğü, hiç tanımayıp karşılaşmadığı maktulü önceden tasarladığı, ve suç aletlerini de önceden temin ettiği vurgulandı.