Bildirici amirallerin ifadeleri alınıyor! Koramiraller savunma yaptı
103 emekli amirale darbe imalı bildiri nedeniyle açılan davada ifadelerin alınmasına devam ediliyor. Emekli koramiraller Atilla Kıyat ve Kadir Sağdıç, emekli tümamiraller Taner Balkış ve Ertan Demirtaş, emekli tuğamiral İbrahim Akın’ın aralarında olduğu bazı sanıkların savunma ve sorguları, İstanbul Ağır Ceza Mahkemelerinde yapıldı.
- Yaşam
- Giriş Tarihi: 14.03.2022 | 13:17
Darbe imalı bildiri yayınlamakla suçlanan emekli amiraller hakkında "Devletin güvenliğine veya anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma" suçundan 12'şer yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.
DURUŞMA HAFTAYA
Emekli amirallerin yargılanmasına bir hafta sonra Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesinde başlanacak. Yargılamayı yapacak olan Ankara mahkemesinin talimatıyla, adresi İstanbul'da olan amirallerin ifadelerinin alınmasına devam ediliyor. İstanbul Ağır Ceza Mahkemelerinde emekli koramiraller Atilla Kıyat ve Kadir Sağdıç, emekli tümamiral Taner Balkış ve Ertan Demirtaş, emekli tuğamiral İbrahim Akın'ın aralarında olduğu bazı sanıkların ifadeleri alındı.
Atilla Kıyat, darbelerin ülkeye ve özellikle Türk Silahlı Kuvvetlerine zarar verdiğini belirterek, darbelere karşı olduğunu savundu. Diğer sanıklar da suçlamayı kabul etmeyip, geçen yıl tartışma konusu yapılan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile ilgili kamuoyunu bilgilendirme amacıyla bildiri yayınladıklarını savundu.
DARBE VE MUHTIRA GİBİ
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 4 Nisan 2021'de "103 amiralin Montrö bildirisi" olarak kamuoyuna sunulan metnin, Türkiye tarihinde gerçekleşmiş darbe ve muhtıra gibi olaylardan ilham aldığı, bildirinin maksatlı olarak "Yüce Türk Milleti" şeklinde başladığı belirtiliyor. İddianamede, suça konu metnin dili, temas ettiği konular, gece vakti dolaşıma sokulması, en üst rütbede emekli amirallerin imzalamaları ve onaylamaları üzerinde duruluyor.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı geçmiş yıllarda olduğu gibi muhtıra metni tarzında toplu bir bildiri ile muvazzaf TSK mensuplarını hükümete karşı illegal bir şekilde harekete geçirmeye çalışma amacı güdüldüğü öne sürülüyor. Montrö Boğazlar Sözleşmesi gibi gündemdeki tartışma konularının ise muhtıra niteliğindeki bildiriye bahane yapıldığı kaydediliyor.