Sivas'ta feci olay: Baba parçalar halinde, oğlu donmuş vaziyette bulundu
Son dakika haberleri... Sivas'ın İmranlı ilçesi korkunç bir olaya şahit oldu. Hayvancılıkla uğraşan 75 yaşındaki Musa Karapınar evinin içerisinde parçalanmış halde, oğlu 44 yaşındaki Özer Karapınar ise bahçede çıplak ve donmuş vaziyette ölü bulundu.
Olay öğle saatlerinde ilçeye bağlı Eskikapımahmut köyünde yaşandı. Köyde babası Musa Karapınar ile birlikte hayvancılıkla uğraşan ve psikolojik sorunları olduğu iddia edilen Özer Karapınar'ı evin bahçesinde bulunan bir ağacın yanında çıplak halde yerde hareketsiz bulan köylüler durumu sağlık ve jandarma ekiplerine bildirdi.
Olay yerine gelen ekiplerin yaptığı incelemede Özer Karapınar'ın donarak hayatını kaybettiği tespit edildi. Jandarma ekipleri evde yaptığı incelemede ise Özer Karapınar'ın babası Musa Karapınar'ı da vücudu parçalara ayrılmış şekilde ölü buldu. Baba Musa Karapınar'ın parçalanan vücudundan ayrılan başının ise kayıp olduğu öğrenildi. Olay yeri inceleme ekiplerinin yaptığı çalışmanın ardından baba ile oğlunun cenazesi İmranlı Devlet Hastanesi'ne morguna konuldu. İl Jandarma Komutanlığı'na bağlı Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT) olayla ilgili soruşturma başlattı.
CENAZELER OTOPSİ İÇİN SİVAS'A GÖNDERİLDİ
Baba Musa ve oğlu Özer Karapınar'ın cenazeleri İmranlı Devlet Hastanesi morgunda hazırlanan raporun ardından otopsi yapılmak üzere Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne gönderildi. Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.
FETÖ İTİRAFÇISI ÖNDER: 'TEREYAĞINDAN KIL ÇEKER GİBİ HALLETTİK' İFADESİ DOSYANIN KAPATILMASIYLA ALAKALI
BÜYÜK Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile beraberindeki 5 kişinin ölümüyle ilgili yürütülen soruşturmaya FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ve örgütün amaçları doğrultusunda yönlendirmede bulunup yardım ettikleri öne sürülen 19 kişinin yargılandığı duruşmada FETÖ'nün Elazığ avukatlar sorumlusu ve itirafçı Abdullah Önder tanık olarak dinlendi. Önder, FETÖ'nün Elazığ il imamı Mehmet Durakoğlu'nun 'Tereyağından kıl çeker gibi hallettik' ifadesinin Yazıcıoğlu'nun ölümüyle ilgili değil, dosyanın kapatılmasıyla alakalı olduğunu söyledi.
Kahramanmaraş 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde saat 10.00'da başlayan duruşmaya Muhsin Yazıcıoğlu'nun çocukları Fatih Furkan ve ağabeyi Yusuf Yazıcıoğlu ile taraf avukatları ve tutuksuz sanıkların bazıları katılırken, tutuklu sanıklar Davut Uçum ve Aydın Özsıcak SEGBİS ile katıldı. Duruşmada, FETÖ'nün Elazığ avukatlardan sorumlusu ve itirafçı Abdullah Önder tanık olarak dinlendi.
Duruşmaya SEGBİS sistemiyle katılan Önder, davanın sanıklarından avukat Mustafa Atalar'ın kendisine bağlı olduğunu belirtirken, Davut Uçum ile Aydın Özsıcak'ın isimlerini, Atalar'ın avukatlıklarını üstlenmesi sonrası duyduğunu söyledi. Atalar'a neden Özsıcak ve Uçum'un avukatlığını üstlendiğini sorduğunu, kendisinin de Turan Canpolat'ın isteği üzerine sanıkların avukatlığını üstlendiğini söylediğini belirten Önder, bu durumun daha sonra FETÖ lideri Fetullah Gülen'e kadar gittiğini, Gülen'in de "Nasıl tedbirsizlik yapılır. Bu bomba elimizde patlar" diye tepki gösterdiğini söyledi.
Daha sonra konunun kapandığını ancak 2015'te FETÖ'ye yönelik operasyonların artmasıyla birlikte mahrem yapılanmadaki avukatlarla yaptıkları görüşmede tekrar gündeme geldiğini ifade eden Abdullah Önder, "Bu konular konuşulurken Mustafa Atalar ile yine aynı konu gündeme geldi. Atalar, 'Bende bir flaş bellek var, belgeler var, görüntüler var' dedi. 'Nasıl görüntüler?' diye sorunca 'Olayın öncesi, sonrası bütün her şeyi kameraya çekmişler' dedi. 'Görebilir miyim?' dedim, 'Sizin yetkiniz yok' dedi. İçeriğini sorduğumda 'Bazı görüntüler var ki içiniz kaldırmaz. Elazığ'da Bank Asya'daki kasada saklıyorum' dedi. 'Bana ver ben teslim ederim' dedim ama 'Sizin yetkiniz yok' diyerek vermedi. Daha sonraki görüşmemizde flash belleği Mehmet Durakoğlu'na teslim ettiğini söyledi" diye konuştu.
'AĞABEY BAK BİZİM SAVCI HEM DOSYAYI KAPATTI HEM ÖDÜLLENDİRİLDİ' DEDİ
Daha sonra mahkeme başkanı Abdullah Önder'in Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği ifadeyi okudu. Bunun üzerine Yazıcıoğlu ailesinin avukatı Kemal Yavuz, FETÖ'nün Elazığ il imamı Mehmet Durakoğlu'nun 'Tereyağından kıl çeker gibi hallettik' ifadesiyle neyin kastedildiğini sordu. Abdullah Önder, bu soruya şöyle cevap verdi:
"Oradaki 'tereyağından kıl çeker gibi hallettik' ifadesi Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümüyle alakalı değil, yargı sürecinde olayın kapatılmasıyla alakalı. 2015 yılında Mehmet Durakoğlu bir Amerika gezisi yaptı. Operasyonların yoğun olduğu dönemdi. Kendi yönetici grup içinde yaptığımız görüşmede biz, 'Durakoğlu artık gelmez' diyorduk ama geldi. Dönüşte 'Büyüğümüzü gördük, ziyaret ettik dualarını aldık' dedi. Biz o dönem içerisinde avukat yapılanması arkadaşlar görüşmelerimizde tam hatırlamıyorum ama 2014 Mayıs'ı ya da Haziran'ı gibi dosyaya takipsizlik kararı verildiğinde bunlardan bilgi edindik. Hatta 2014 yılındaki Antep görüşmesinde Mehmet Durakoğlu bize, savcı ve hakimlerden sorumlu kişiyle görüştüğünü ve dosyaya bakan savcının yabancı biri olmadığını, 'ağabeylerimizden biri halledecekler inşallah' deyip geçiştirdi. Sonrasında dosyaya takipsizlik kararı verildi. O esnada dosyaya bakan savcının ismini bilmiyorum, söylenmedi bana. Ne zaman ki dosya savcısı Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı'na atandı, benim yanımda görev yapan Ahmet Atilla Kavuran, 'ağabey bak bizim savcı hem dosyayı kapattı hem ödüllendirildi' dedi."
Duruşma, yarın diğer sanık ve tanıkların dinlenmesiyle devam edecek.
POLİSLE KANTARA GİDEN FAZLA TONAJ YÜKLÜ TIR'INI ŞOFÖRÜ ARACI TERK EDİP KAÇTI
AKSARAY'da polisin yaklaşık 10 ton fazla yük bulunduğu ihbarı üzerine durdurulan ve tartılması için kantara götürülen TIR'ın kimliği belirlenemeyen şoförü, aracı terk edip kaçtı.
Olay, bugün saat 15.00 sıralarında Aksaray- Ankara kara yolunun 15'inci kilometresinde meydana geldi. Bölge Trafik Denetleme Müdürlüğü ekipleri, tuz taşıyan 06 SGT 27 plakalı TIR'ı yaklaşık 10 ton fazla yük bulunduğu ihbarı üzerine durdurdu. Yapılan incelemede TIR'da normalin üzerinde yük bulunduğu belirlendi. Polis, yükün ne kadar fazla olduğunu belirlemek ve ona göre cezai işlem uygulamak için TIR'daki yükün tartılması için kantara götürülmesi kararını verdi. Kantara gitmek için yaklaşık 10 kilometre polis eşliğinde giden TIR şoförü, bir anda takibi bırakıp yakındaki bir dinlenme tesisine girdi. Burada park ettiği TIR'ın kapısını kilitleyen sürücü, aracı terk edip kaçtı. Bunun üzerine polis, kaçan şoförün yakalanması için çalışma başlattı. TIR'ın çilingir yardımıyla kilitli olan kapısı açılıp, çekici yardımıyla kantara götürüleceği ve ardından şoför ve sahibi hakkında idari para cezası uygulanacağı belirtildi.