Arkadan konuşmakla tehdit olmaz! Yargıtay'dan emsal karar
Kütahya'da tartıştığı arkadaşının bulunmadığı ortamda silah göstererek tehditte bulunan kişiye "silahla tehdit" suçundan verilen ceza Yargıtay 4. Ceza Dairesi tarafından bozuldu. Yargıtay kararında, "silahla tehdit" suçunun oluşabileceği unsurlar tek tek anlatıldı. Kararda, silahın, tehdit suçunda bizzat mağdura yönelik olarak görüp hissedilebileceği ve mağdurun üzerindeki etkisini artıracak biçimde teşhiri veya kullanılmasının gerektiği kaydedildi.
Yargıya taşınan olayda, T.K.'nın ele geçirilemeyen silahını belinden çıkarttıktan sonra tekrar beline sokup tartıştığı K.A.'yı kastederek, "Kaan'ı vuracağım, öldüreceğim" ifadelerini kullandığı belirtildi. Kullandığı ifadelerden dolayı T.K.'ya mahkemece "silahla tehdit" suçundan 2 yıl ile 5 yıl arasında bir hapis cezası verildi. Bunun üzerine mahkeme tarafından verilen karar temyiz edildi. Temyiz istemi sonrasında dosya Yargıtay 4. Ceza Dairesine geldi.
Daire heyeti dosyayla ilgili olarak temyiz incelemesini tamamladı. Kararda, sanığın ele geçirilemeyen silahı belinden çıkarttıktan sonra tekrar beline sokup tartıştığı kişinin yokluğunda onu kastederek, "Kaan'ı vuracağım, öldüreceğim" ifadelerini kullanması eyleminin, "tehdit" suçunu oluşturduğu gözetilmeden yanılgıya düşülerek "silahla tehdit" suçundan hüküm kurulduğuna değinildi. Daire, yerel mahkeme tarafından verilen hükmün bozulmasına karar verdi.
"SİLAHLA TEHDİT" OLUŞTURACAK HALLER
Daire heyetinin kararının gerekçesinde, tehdit suçunun nitelikli hali olan silahla tehdidin kabulü için gerekli koşullardan bahsedildi. Kararda, silahın, tehdit suçunda bizzat mağdura yönelik olarak görüp hissedilebileceği ve mağdurun üzerindeki etkisini artıracak biçimde teşhiri veya kullanılmasının gerektiği kaydedildi. Kararda, sanığın "silahla tehdit" suçunu işlemesi için gerekli koşullara şöyle değinildi:
"Mağdurun yokluğunda gerçekleştirilen 'tehdit' eyleminin, 'silahla tehdit' suçunu oluşturabilmesi bakımından, silahın, mağdurun evi, arabası gibi daimi kullanımında olan eşyalarında hasar, iz, emare gibi belirtiler oluşturacak ve bu suretle tehdidin mağdurun üzerinde meydana getirdiği korkunun etkisini artıracak tarzda kullanılması icap eder. Bu itibarla, mağdurun yokluğunda gerçekleşen tehdit eyleminde, salt silah teşhir edilmiş olması, suçun nitelikli halinin oluşumu için yeterli sayılamayacaktır." Daire heyeti, bu gerekçelerle yerel mahkemece verilen kararın bozulmasına hükmetti.