19 yıllık sır cinayet çözüldü: 'Kimlik kartı' detayı ele verdi
Son dakika haberine göre: Antalya'da 2002'de Mehmet Arslan'ı öldüren ve firarla geçen 18 yılın ardından kırık cam parçasındaki parmak izinden yakalanan Ahmet Ünal'a verilen 30 yıl hapis cezası Yargıtay tarafından onandı.
Manavgat'ın Örenşehir Mahallesi'ndeki bir tatil sitesinde bekçilik yapan Mehmet Arslan, 7 Ocak 2002'de öldürüldükten sonra yarı gömülü vaziyette bulundu. Aynı bölgede 15 Ağustos 2002'de gerçekleşen bir gasp olayının şüphelisi olarak gözaltına alınan İsmail Akdağ, ifadesinde Mehmet Arslan'ın öldürülmesi olayına tanık olduğunu söyledi.
Akdağ, Arslan'ı Mehmet Kan ve Mahmut Can isimli kişilerle birlikte öldürdüklerini söyledi ancak yapılan araştırmalarda Kan ve Can'ın açık kimlikleri tespit edilemedi. Akdağ hakkında Arslan'ı kasten öldürmeye yardım etme suçundan 8 yıl 4 ay hapis cezası verildi. Katil ise bulunamadı.
ÖLDÜRDÜĞÜ KİŞİYE NE YAPTIĞINI HATIRLAMADI
Cesedin bulunduğu alandakırık cam parçaları üzerinden parmak izi tespit edilirken, bu parmak izinin kime ait olduğuna yönelik çalışmalar 2019'a kadar sürdü. Ahmet Ünal, 26 Aralık 2019'da kimlik kartını değiştirmek için parmak izi verdi. Ünal'ın verdiği parmak izleri ile 19 yıl önce camdan alınan izler eşleşti. Zanlı gözaltına alındı. Ünal, olay tarihinde abisine ait restoranda alkol aldığını, daha sonra Arslan'ın bekçilik yaptığı tatil sitesinin içinden geçerek evine gitmek istediğini belirtti ve olaydan önce tanımadığı Arslan'ın site içerisinden geçmesi için kendisine izin vermediğini, bunun üzerine tartışmaya başladıklarını anlattı. Bekçinin elindeki sopa ile kendisine vurmaya başladığını, cam kırıklarının olduğu yerde kavga ettiklerini, bu esnada üzerinde bulunan çakıyı çıkararak bekçiye salladığını kaydeden Ünal, bıçağın Arslan'ın neresine geldiğini ve kaç kez salladığını hatırlamadığını, daha sonra bekçiye ne yaptığını da hatırlamadığını öne sürdü.
30 YIL HAPİS CEZASIYLA CEZALANDIRILDI
Ünal, alkollü olduğu için binanın camına elini dayamış olabileceğini ancak bekçiyi gömüp gömmediğini hatırlamadığına da ifadesinde yer verdi. Alkolün etkisiyle bu olayın gerçekleştiğini, boğuşma esnasında bekçiyi öldürdüğünü fark etmediğini iddia eden Ünal, olaydan iki gün sonra bekçinin öldüğünü duyduğunu bildirdi. Ünal ifadesinde, bu olayı yıllarca kendisine vicdan yaptığını, yıllarca kimseye anlatmadığını, tatil sitesinin yanından dahi geçmediğini, bıçağı nereye attığını bilmediğini ve çok pişman olduğundan bahsetti. Ünal'ın, olay tarihinde hakkında cezası kesinleşen İsmail Akdağ ile birlikte hareket ederek yanında taşıdığı bıçak ile Arslan'ı vücudunun birçok yerinden bıçaklamak suretiyle kasten öldürdüğü mahkemece sabit görüldü.
Yerel mahkeme, Ünal'ın "kasten öldürmek" suçundan ilgili maddeler gereğince 30 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verdi. Hüküm sonrasında, mahkemenin kararıyla ilgili istinaf başvurusunda bulunuldu. Temyiz istemi sonrasında Yargıtay 1. Ceza Dairesine gelen dosya üzerinden inceleme yapan daire heyeti, yapılan yargılamayı yerinde bularak yerel mahkeme tarafından verilen hapis cezasını onadı.