‘Beni kaçırıp villamı sattılar’ demişti: 7 yıl süren hukuk savaşı sonunda gerçekler ortaya çıktı
Dünyaya adını duyurmuş İzmirli işadamı Ayhan Nakliyat'ın kurucusu Orhan Görücüoğlu'nun çocukları İbrahim ile Pınar Görücüoğlu 25 milyonluk lüks tripleks villa yüzünden akrabaları Şeniz Bentürk (50) ile davalık oldu. 7 sene boyunca devam eden hukuk savaşı sonunda gerçekler gün yüzüne çıktı.
İbrahim Görücüoğlu tarafından kaçırılarak kendisine ait villanın vekaletle haberi olmadan satıldığını iddia eden Şeniz Bentürk savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu. Bentürk bununla da yetinmeyip İbrahim Görücüoğlu tarafından kaçırılarak alıkonulduğunu iddia etti.
KARAR VERİLDİ
Şeniz Bentürk dava devam ederken gerçekleri itiraf etti, tüm bu senaryoyu eşi İlhan Bentürk'ün baskısıyla yaptığı ortaya çıktı. Ünlü işadamı İbrahim Görücüoğlu ile kardeşi Pınar Görücüoğlu hakkında 'başkası bir malı teslimi veya malın alınmasına karşı koymaya mecbur kılma suretiyle yağma, tehdit, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' konularıyla ilgili savcılık tarafından yürütülen soruşturmada takipsizlik kararı verildi. Ayrıca Şeniz Bentürk'ün dava konusu villa ile ilgili feragat vermesi nedeniyle tapu iptali davasının reddine karar verildi.
7 YIL SONUNDA ÇOCUKLAR KAZANDI
Çeşme Yıldızburnu'ndaki 25 milyon liralık lüks tripleks villa nedeniyle 7 yıldır süren hukuk savaşı sonuçlandı. Dünya çapında isim yapmış İzmirli işadamı Ayhan Nakliyat'ın kurucusu 9 yıl önce vefat eden Orhan Görücüoğlu'nun çocukları İbrahim Görücüoğlu ile kızı Pınar Görücüoğlu akrabaları Şeniz Akkaya Bentürk'e (50) karşı devam eden davaları kazandı.
Şeniz Bentürk akrabası Pınar Görücüoğlu'na vekalet verdi. Daha önce Şeniz Bentürk'ün üzerine olan Çeşme'deki lüks tripleks villa, daha sonra Pınar Görücüoğlu'nun üzerine geçirildi. Pınar Görücüoğlu kısa bir süre sonra da villayı erkek kardeşi ünlü işadamı İbrahim Görücüoğlu'na devretti.
Bentürk, kendisine haber vermeden yapıldığını öne sürdüğü satış üzerine Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi'nde İbrahim Görücüoğlu ile kardeşi Pınar Görücüoğlu'na 7 yıl önce dava açtı. Bentürk ayrıca kuzenleri tarafından kaçırıldığını da öne sürerek suç duyurusunda bulundu.
Şeniz Bentürk'ün dava süreci devam ederken Çeşme Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği ifadeyle gerçekleri anlattı, her şeyin kurgu olduğunu itiraf etti. Bentürk ifadesinde "Şikayetime konu olan gayrimenkulün tapusu emaneten benim üzerimeydi. Gayrimenkulün gerçek sahibi Orhan Görücüoğlu'ydu. Onun isteği üzerine Pınar Görücüoğlu'na şikayet konusu gayrimenkulün satımında kullanılan vekaleti vermiştim.
"ŞİKAYETÇİ DEĞİLİM"
Bu sebeple gayrimenkulün vekaletle el değiştirmesi sebebiyle benim hiçbir zararım yoktur. Şimdiki eşim İlhan Bentürk'ün bana baskısı ve tehditleri sebebiyle kendisinin bulduğu avukatlara vekalet verdim. Vekalet verdiğim avukat savcılığa eşimin yönlendirmesi ile şikayette bulundu. Pınar Görücüoğlu'ndan şikayetçi değilim" dedi.
Dava konusu olan villanın başından beri Görücüoğlu ailesine ait olduğu, Şeniz Bentürk'e emaneten devredilip daha sonra bilgisi dahilinde tekrar Görücüoğlu ailesine devrinin yapıldığı ortaya çıktı.
Şeniz Bentürk'ün daha sonradan haksız bir şekilde Görücüoğlu ailesi aleyhine dava açtığına ancak bir süre sonra haksız olduğunu bildiği için savcılığa verdiği ifadeyle feragat ettiği anlaşıldı.
Ayrıca Şeniz Bentürk'ün kimse tarafından kaçırılmadığı, her şeyi uydurduğu tespit edildi. İbrahim Görücüoğlu ile kardeşi Pınar Görücüoğlu hakkında 'başkası bir malı teslimi veya malın alınmasına karşı koymaya mecbur kılma suretiyle yağma, tehdit, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' konularıyla ilgili savcılık tarafından yürütülen soruşturmada takipsizlik kararı verildi.
Ayrıca Şeniz Bentürk'ün dava konusu villa ile ilgili feragat vermesi nedeniyle tapu iptali davasının reddine karar verildi.