Dünyaca ünlü piyanist İdil Biret: Devlet hep yanımda oldu
Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülü’ne layık görülen dünyaca ünlü piyanist İdil Biret duygularını anlattı. Biret, "Başarımı çalışmaya, kendimi yenilemeye, yaptıklarımı daha iyi yapmaya, kendime ve dinleyicilerime karşı dürüst olmaya borçluyum" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülü'ne layık görülen dünyaca ünlü piyanist İdil Biret duygularını SABAH'a anlattı. Biret, yaşantısı boyunca devleti hep yanında hissettiğini, yurtdışında Türkiye'yi temsil etmekten gurur duyduğunu söyledi. Biret şöyle konuştu:
DEVLET HEP YANIMDA OLDU
1948'de Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün teşviki ile TBMM'nin çıkardığı kanun sayesinde Fransa'da eğitime gidebildim. 1958'de Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın daveti üzerine Batı Berlin'e yaptığı resmi ziyarette bir konser verdim. 1960'ta devletimiz bana bir Steinway piyano hediye etti. Birkaç yıl sonra Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın solist sanatçısı oldum. 1971'de Devlet Sanatçısı olma onuruna eriştim. Yaşantım boyunca Türkiye Cumhuriyeti Devleti arkamda ve yanımda oldu. Şimdi de, 1995'te ilk olarak verilen, Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülü'ne layık görüldüm. Yaşantım boyunca çesitli ülkelerde bir Türk sanatçı olarak Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil etmekten ve devletimizin verebileceği en büyük onurlara layık görülmüş olmaktan dolayı mutluyum.
GENÇ MÜZİSYENLERE TAVSİYELER
Başarımı çalışmaya, hep çalışmaya, devamlı kendimi yenilemeye, bildiklerimle yetinmeyip yeni şeyler öğrenmeye, yaptıklarımı hep daha iyi yapmaya uğraşmaya, kendime ve dinleyicilerime karşı dürüst olmaya borçluyum. Müzikle uğraşan gençlerimiz, müziğin sadece bir meslek değil bir misyon olduğunu bilmeli. Müziği ticaret sahası, konser ve kayıtları da çok para kazanmak için bir araç olarak görmemeleri gerek. Eserlerini, yorumladıkları bestecilerin hizmetinde olduklarını bilerek icra etmelerini ve tevazu sahibi olmalarını tavsiye ediyorum. Özellikle, 18. ve 19. asırdan gelen büyük yorum geleneklerini ileriye taşıma görevini üstlendiklerinin bilincinde olup, bayrak yarışı gibi, kendilerine verilen yaşam boyu taşıyacakları meşaleyi kendilerinden sonra gelen nesillere aktarmayı görev bilmeleri oldukça önemli.