Mucize çocukların umutları yeşeriyor
Son dakika haberine göre: İzmir depreminde enkazdan 65 saat sonra çıkarılan Elif ve 91 saat sonra çıkarılan Ayda bebek hayata sımsıkı tutundu. Depremde kardeşi Umut’u kaybeden Elif’in annesi Seher Perinçek ve annesini kaybeden Ayda’nın babası Uğur Gezgin yaşadıkları 1 yılı anlattı.
Merkez üssü Ege Denizi'nin Seferihisar açıklarında 16 saniye süren 6.6 büyüklüğündeki İzmir depreminin üzerinden bir yıl geçti. 30 Ekim 2020'de meydana gelen depremde 117 vatandaşımız hayatını kaybetti, bin 53 kişi ise yaralandı. Depremden 65 saat sonra enkazdan sağ çıkarılan Elif bebek ve 91 saat sonra çıkarılan Ayda bebek ise depremin sembolü haline geldi. Aradan geçen bir yılda hayatlarına kaldıkları yerden devam eden mucize bebekler yaşadıkları travmayı atlatmaya çalışıyor. Depremde Ayda bebek annesini, Elif ise erkek kardeşini kaybetti. Ancak iki aile de evlatlarıyla yaşama umudunu kaybetmedi. Ayda abisi ile aynı okula gidiyor, Elif de ailesi ile birlikte başka çocuklara umut saçacak dernekte vakit geçiriyor. Perinçek ve Gezgin aileleri bir yıllık süreci SABAH'a anlattı.
'ANNESİNİ ÖZLÜYOR'
Uğur Gezgin, İzmir depreminde eşi Fidan Gezgin'i kaybetti. Kızı Ayda da mucize eseri enkazdan çıkarıldı. Hayatın devam ettiğini belirten Uğur Gezgin, aradan geçen bir yılın çok zorlu olduğunu ve evlatları için güçlü olmak zorunda kaldığını söyledi. Psikososyal destek aldığını ifade eden Gezgin, "Çocuklarımın psikolojileri, sağlığına odaklandım. Yeni bir eve taşındık. Eşim ve anılarımız enkaz altında kaldı. Ayda'ya depremden sonra eve geldiğimiz ilk hafta annesinin vefat ettiğini psikologlar eşliğinde anlattık henüz bebek olduğu için idrak edemiyor. Zaman zaman annesinin yokluğunu hissediyor. Kızım bir topluluğa girdiğimizde annesiyle olan çocukları gördüğü zaman arada 'Annem nerede, gelecek mi?' diye soruyor. Hâlâ annesini özlüyor. Ateş düştüğü yeri yakıyor, mahkeme süreci devam ediyor" dedi.
Ayda'nın abisi ile birlikte okula başladığını ve depremden sonra yüksek ve ani seslere duyarlı olduğunu anlatan baba Gezgin, "Ayda, matkap ya da herhangi bir gürültülü ortamda tepki veriyor. Yüksek seslere karşı aşırı duyarlı. Korkup, kucağıma kaçıyor. Psikologlar, bu konuda destek oluyor. Eskiye göre daha iyi. Ancak zaman zaman bu konuda olumsuzluk yaşıyoruz. Daha önceleri karanlıktan çok korkuyordu. Onu atlattık çok şükür. Şu an sadece aşırı seslere karşı çok tepkisi var" diye konuştu. Depremden sonra canla başla arama kurtarma çalışmaları yapıldığını ifade eden Gezgin şunları söyledi: "İlk andan itibaren herkes elini taşın altına koydu. Jandarma arama kurtarma ekipleri geldiğinde işin rengi değişti. Daha düzenli ve sistematik şekilde faaliyetler yürütüldü. Düzenli bir çalışma olmasa belki mucizelere şahit olmayacaktık. Çok şükür kızım Ayda ve Elif kızımızın sağ salim kurtuluşuna tanıklık ettik. İnşallah bir daha böyle afetler yaşamayız."
UMUT'UN ADINI YAŞATIYORLAR
Oğuz-Seher Perinçek çifti ise depremde oğulları 7 yaşındaki Umut'u kaybetti. Çift, Umut'un anısını başka çocuklarla yaşatma kararı aldı. Perinçek ailesi, eğitim, kültür, spor ve toplumsal alanlarda özellikle dar gelirli ailelerin çocuklarının faydalanacağı projeler hayata geçirmek için çalıştı. Kurulan Yüreklere Umut Vakfı (YUVA), İzmir'in Menderes, Bayraklı ve Urla ilçeleri, İstanbul'un Bağcılar ilçesi ile Şanlıurfa'daki bazı okullarda kütüphane, laboratuvar ve ana sınıflarını hizmete açtı. YUVA'nın simgesi ise enkaz altından bir itfaiyecinin parmağına tutunarak çıkarılan Elif'in akıllarda kalan ve umudu çağrıştıran görüntüsü oldu. 'Umut Yuvamız Olsun' sloganıyla yürütülen çalışmalar sayesinde Umut Perinçek'in anısı, adını taşıyan sınıflarda, kütüphanelerde yaşıyor.
'BAŞKA ÇOCUKLARA EL UZATIYORUZ'
"Kendimi Umut'unu kaybetmiş ama başka çocuklara umut olmaya çalışan bir anne olarak tanıtıyorum" diyen anne Seher Perinçek, "İzmir depreminin ve hayattaki tek mağdur biz değiliz. Elif simge haline geldi ama bu acı sadece bizler için değil. Her ailede bir acı var. Biz de bu acılara ne kadar çok dokunabilirsek, çocukların mutluluğuna ne kadar çok katkı sağlayabilirsek o kadar mutlu ve huzurlu olacağız. Elif'in sağlık durumu çok şükür iyi. Herhangi bir psikolojik destek almadan biz bugünlere gelebildiysek Elif'imin, ikiz kızlarım Ezel ve Elzem'in yanımızda olmasından dolayıdır. Oğlumuzu kaybettikten sonra bu acının üstesinden gelebilmek için vakıf kurduk. YUVA'ya depremden etkilenen diğer aileler de gönüllü olarak destek veriyorlar" ifadelerini kullandı.
DEVLET BİR YILDA YARALARI SARDI
Geçmiş yıllarda yaşanan afetler sırasında vatandaşların dilinde adeta pelesenk olan "Nerede bu devlet?" haykırışları İzmir depremi sonrasında duyulmadı. İzmir'de depremden hemen sonra çalışmalara başlayan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 210 bin konutu taradı. Depremde 680 binanın ağır hasarlı, 630 binanın ise orta hasarlı olduğu belirlendi. Ağır hasarlı binaların yaklaşık 500'ünün yıkımı tamamlandı. Deprem bölgesinde 3 bin 20 çadır kuruldu, bu çadırlarda 8 bin 553 kişi barındı. Depremzedelere bugüne kadar ayni ve nakdi olmak üzere toplam 184 milyon 585 bin 803 lira yardım yapıldı. Deprem sonrası enkaza dönen Rıza Bey, Doğanlar, Yağcıoğlu ve Yılmaz Erbek apartmanlarıyla Emrah ve Barış Sitesi'nin bloklarının yerinde de yeni binalar yükseldi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan konutların ilk etabı kısa sürede tamamlandı. İlk anahtar teslimi ise 20 Kasım'da.