Beyoğlu’nda kavgada parmak kopartan kadın hakim karşısında
İstanbul Beyoğlu'nda 2 ay önce bir eğlence mekanında Kazakistan uyruklu Ulbossyn Malgazhdarova, kavga ettiği güvenlik görevlisinin parmağını ısırıp kopardı. 4,5 seneye kadar hapsi istenen Kazakistan uyruklu Ulbossyn Malgazhdarova hakim karşısına çıktı. Duruşmaya Kazakistan Başkonsolosluğu yetkilileri izleyici olarak bulundu.
Kazakistan uyruklu üç kadın, Beyoğlu'nda 2 ay önce bir eğlence mekanına gitti. Eğlence mekanı personelleri ile 3 kadın arasında tartışma çıktı. Biri güzellik merkezinde çalışan ötekinin ise iş insanı olduğunu söyleyen kadınların iddiasına göre olay eğlence mekanı çalışanlarının sözlü taciziyle başladı.
Ulbossyn Malgazhdarova ile mekanın çalışanları arasındaki tartışmada tansiyon giderek yükseldi. Çıkan arbede sonucunda güvenlik görevlisinin parmağı Malgazhdarova tarafından ısırılarak koparıldı.
4 BUÇUK YILA KADAR HAPSİ İSTENDİ
Savcılık soruşturmanın ardından hazırladığı iddianamede, tartışmanın kısa sürede arbedeye dönüştüğü ve diğer şahısların da olaya müdahale ettiği, arbede sırasında sanığın, müştekinin sağ el yüzük parmağını ısırarak kopardığı anlatıldı. İddianamede, tutuklu sanığın "vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olacak şekilde kasten yaralama" suçundan 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
İstanbul Asliye Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmada, tutuklu sanık Uluossyn Malgazhdarova ve şikayetçi Cumhur Cengiz hazır bulundu. Duruşmaya Kazakistan Başkonsolosluğu yetkilileri izleyici olarak katıldı.
"YÜZÜME TÜKÜREREK YÜZÜME TOKAT ATTI"
Duruşma tercüman aracılığıyla savunma yapan tutuklu sanık Uluossyn Malgazhdarova, "Olay tarihinde, kulüpte üç arkadaş oturuyorduk. Daha sonra şikayetçi Cumhur Cengiz masamıza geldi. Telefon numaramızı sordu. Kendisine, 'Yanlış yere geldiniz' dedim. Sonra dışarı çıktım. Kulübün dışarıdan fotoğrafını çektim. Sonra lavaboya gidip oradan çıktım. Kulüp girişinde kapıda başka bir güvenlik görevlisi duruyordu. Kumral bir şahıstı, bir şey söylemeden itekledi. Sonra esmer kısa boylu bir adam saçımdan tuttu, yere itekledi. Esmer olan adam yere düştüğümde çantamdan dökülen telefonumu, kimliğimi ve paramı aldı. Telefonumu ayağıyla kırdı. Ayağa kalktığımda neden beni darp ettiğini sordum. Sonra kıvırcık beyaz saçlı bir adam geldi. Yakamdan tuttu ve yüzüme tükürerek yüzüme tokat attı. Sonra bir başka uzun saçlı erkek şahıs geldi. Şahıs küfür etmeye başladı. Darp etmeye başladı. Bu esnada kim olduğunu görmediğim birisi 'Bunu dışarı atın' dedi. Dizlerimin üstünde duruyordum. Saçımdan tutarak darp etmeye devam ediyor, tekmeliyorlardı" dedi.
'PARMAK KOPMUŞ' DİYE SESLER DUYMAYA BAŞLADIM
Sanık Malgazhdarova yaşanan kargaşa sırasında bir kişinin eliyle ağzından tutup ayağa kaldırmaya çalıştığını belirterek "Birisi ağzımın kenarlarından tutarak ağzımı açmaya çalışıp beni ayağa kaldırmaya çalıştı. Bu esnada sağ ayağıma da bir tekme geldi. Kafam aşağıya dönük olduğu için şahsı göremedim. Tekrar yere düştüm, tekmelenirken kendimi kaybetmiştim. Bu esnada beni bırakmışlar. Kendime geldiğimde 'Parmak kopmuş' diye sesler duymaya başladım. Daha sonra şikayetçiye benzeyen bir adam geldi. Bana tekme attı ve kendimden geçtim, bayıldım" dedi. Eşyalarını almadan gitmeyeceğini söylediğini ve olay yerinde bulunan erkeklerin yardımcı olmayıp küfür ederek "Bu Özbek'i gebertin" dediğini söyleyen Uluossyn Malgazhdarova, "Bilinçli olarak şikayetçinin parmağını ısırmadım. Beni ağzımdan tutup kaldırırken, parmaklar damağıma değiyordu, acıtıyordu. Atılan tekmeyle savruldum, ağzımdaki implant çıktı. Polise ısırdım diye bir şey söylemedim" diye konuştu.
Şikayetçi Cumhur Cengiz 8 yıldır gece kulübünde güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, olay gecesi sanık ve arkadaşlarının diğer müşterileri rahatsız edecek şekilde davrandıklarının garsonlar tarafından söylenmesi üzerine kadınların yanına giderek eğlencelerine son vermelerini istediğini anlattı. Cengiz, "Sarışın olan arkadaşı sanığa ve diğer bayana 'Hadi gidelim' dedi. Sanık tuhaf bir şekilde tekrar gece kulübüne girmeye çalıştı.
Tırnaklarını bana doğru tutarak üzerine doğru geliyordu, 'Çekilin geçeceğim' diyordu. Sonra daha da hırçınlaşmaya başladı. Çantasıyla yanımda bulunan Eren isimli güvenlik görevlisine vurdu. Bunu üzerine Eren de ona tokat attı. Ben Eren'e kenara geçmesini söyledim. Sanık Eren'in kafasına yumruk attı" şeklinde konuştu.
"BİR BAKTIM PARMAĞIM YOK"
Sanığı dışarı çıkarmaya çalışırken kendisini yere bıraktığını belirten Cengiz, "Üzerinde mini elbise olduğu için çamaşırları görünmeye başladı. Yerden kalkmadı. Eren'e, 'Sen ayaklarından tut. Ben de koltuk altından tutayım, dışarı çıkartalım' dedim. Koltuk altından ben tutuyordum. Sonra dehşete kapıldım. Bir baktım parmağım yok. Şahsı bu şekilde dışarı çıkartırken bir anda sağ el yüzük parmağımın uç kısmının koptuğunu gördüm. O ana kadar bir acı hissetmemiştim. Parmağımı gördüğüm anda sanığı bıraktım. Sanığa iki tokat attım. Telefonumun ışığıyla parmağımın kopan parçasını aradım ve buldum. Hemen hastaneye gittim. Hastaneye gittiğim için benden sonra olanları görmedim. Şikayetçiyim. Bu olay nedeniyle 15 bin TL tedavi masrafım oldu. Bir ay işe gidemedi" şeklinde konuştu.
"NE OLURSA OLSUN 3-4 TANE KADIN O ŞEKİLDE DÖVÜLMEMELİYDİ"
Mahkemede tanık olarak ifade veren Gülnazira A. ise "Şikayetçi, arkadaşımın ağzını açmaya çalışıyordu. Yanındaki erkek şahıslar da vuruyorlardı. Bu sırada arkadaşımın da şikayetçinin parmağını ısırdığını gördüm ama parmağın koptuğunu bilmiyordum. Ben de parmağın koptuğunu karakolda öğrendim. Ne olursa olsun 3-4 tane kadın o şekilde erkek tarafından dövülmemeliydi" dedi.
Sanık Uluossyn Malgazhdarova'nın avukatı Nebican Orhan ise müvekkilinin eylemi kasıtlı olarak yapmadığını ve kendini savunurken eylemin gerçekleştiğini söyleyerek tahliyesini talep etti.
ADLİ KONTROLLE TAHLİYESİNE KARAR VERİLDİ
Mahkeme, sanığın tutuklu kaldığı süre ve ifadesinin alınmış olması nedeniyle yurtdışına çıkış şeklinde adli kontrol şartıyla sanığın tahliyesine karar verdi. Duruşma ertelendi.