Hamileyken koronavirüse yakalanmıştı! Yaşadığı süreci anlattı
Son dakika haberine göre: İstanbul'da 7 aylık hamileyken koronavirüse yakalanan ve durumu ağırlaşınca bebeği sezaryenle alınan Sümeyra Kavuncu doğumdan sonra 3 ay boyunca ECMO'ya bağlı kaldı. Verdiği mücadelenin sonucunda hayata dönen ve çocuklarına kavuşan Kavuncu, yaşadığı sürecin 'Ölüm gibi' olduğunu söyledi.
İstanbul'da yaşayan Kavuncu 7 aylık hamileyken 3 Mayıs'ta Covid-19'a yakalandı. Hamile olduğu için ilaç kullanamadı ve durumu ağırlaşınca bebeği sezaryenle alındı. Yoğun bakıma kaldırıldıktan kısa süre sonra Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde ECMO'ya bağlanan Kavuncu, 3 aylık mücadeleden sonra hayata döndü ve bebeğine kavuştu. Uyandığında yürüyemediğini ve konuşamadığını ifade eden 2 çocuk annesi Kavuncu, yaşadıklarını şöyle anlattı:
Bir daha konuşamayacağım, yürüyemeyeceğim diye çok korktum. Bebeğimi hiç kucağıma alamadım, onu doğurduğumu bile hatırlamıyordum. Hamile olduğum için aşı olmamıştım, ilaç da kullanamadım ve her şey çok zordu. Aşılar koruyor, hamileler de korkmasınlar benim durumuma düşmemek için aşılarını olsunlar. Çok acı çektim ama şimdi doktorlarımız sayesinde iyileştim, hepsine teşekkür ederim. Taburcu olup eve döndüğümde en çok çocuklarıma sarılmak, onları öpmek, koklamak istiyorum.
Özellikle hamileliklerinin son aylarında Covid'e yakalanıp bebekleri dünyaya geldikten sonra hastaneye getirilen 5 hastayı durumu çok ağır olduğu halde ECMO tedavisiyle iyileştirerek bebeklerine kavuşturduklarını dile getiren Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi ve Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Kaan Kırali, "ECMO, vücut dışı yapay bir sistem ile hastanın kanının oksijenlenmesi ve kandaki fazla karbondioksidin atılmasını sağlamak amacıyla kullanılan bir cihaz. Ayrıca kalbin pompa görevini üstlenme gibi bir fonksiyonu daha var. Ancak son iki yıldır COVID pandemisi nedeniyle genelde akciğer yetmezliği olan ve akciğerleri çalışamayacak kadar kötüleşen hastalarda kişinin sonunun ölümle sonuçlanmaması için mutlaka bu cihazın takılması gerekiyor. Yoğun bakıma yatan ve ECMO tedavisine ihtiyaç duyan hastalarda aşısız ya da aşısını tamamlamamış kişiler çoğunlukta. Bu çok ciddi bir risk, Covid akciğer yetmezliği riski ile karşı karşıya kalmaktansa kişilerin aşılanmayı tercih etmeleri daha makul" dedi.
ECMO'NUN EN BAŞARILI KULLANILDIĞI HASTANE
ECMO cihazınının esas olarak açık kalp cerrahisinde yaklaşık 1950'lerden beri kullanıldığını ifade eden Kırali, "Zamanla etkisi görülünce bu cihaz daha ufak boyutlarda üretildi ve ameliyat dışında yoğun bakımlardaki hastalarda veya ameliyat sonrası yoğun bakımlarda kullanılma sokuldu. Dünya genelinde ECMO H1N1 virüsü pandemisinde bilinir hale geldi. O zaman dünyada yaygın olarak kullanıldı ve yine COVID pandemisinde de ileri akciğer yetmezliği gelişen hastaların büyük bir kısmı ECMO sayesinde kurtarılabildi. Bizim hastanemiz gibi büyük merkezlerde ECMO, uzun yıllardır kullanılıyor. Ülkemizde ilk başarılı akciğer nakilleri yapılınca ECMO'nun akciğer görevini üstlenen yöntemi hastanemizde kullanıma girdi ve Türkiye'de en yaygın, en çok kullanılan merkez durumuna geldik" şeklide konuştu.
HER YIL 150 HASTA İÇİN ECMO CİHAZI GEREKİYOR
Her yıl yaklaşık 150'ye yakın hasta için ECMO cihazı gerekebildiğini belirten Kırali, şunları söyledi: "Fakat Türkiye'deki yıllık ihtiyaç bu rakamların çok daha üzerinde. Çünkü artık ECMO tedavisini başarıyla uygulayabilen merkez sayısı arttı. Normalde bizim hastanemize çok fazla COVID hastası çok gelmiyor. Bu hastalar pandemi hastanelerinde tedavi ediliyor. Oradaki tüm tedavilere rağmen dirençli bir akciğer yetmezliği geliştiğinde o hastaneler bizimle iletişime geçiliyor, hastayı değerlendiriyoruz ve eğer endikasyonu koyarsak gidip hastayı o hastanede ECMO tedavisine alıp kendi hastanemize transfer ediyoruz. Hastalarımızın yaklaşık yüzde 80'i diğer hastanelerden transfer edilenlerden oluşuyor. Bunun için hastanemizde ECMO Timimiz mevcut ve bu timle birlikte, İstanbul içinde hemen hemen her bölgeden hatta il dışından hasta transferi yaptık. Bunun için 12 yataklı bir yoğun bakım bölümümüzü ayırdık ve 12 hastaya birden ECMO takıldığı oldu."
ECMO İLE HASTALARIN YÜZDE 45'İ HAYATA DÖNÜYOR
Özellikle son altı aydaki ECMO başarılarının artan bir ivmeyle yükseldiğini dile ifade eden Kırali, şöyle devam etti: "Hastayı tamamen yapay bir akciğerin kapasitesine bırakıyoruz ve hastaları tamamen dinlenmeye alıyoruz. Covıd-19 akciğer yetmezliğinin en ağır tablosu olan bu tabloda eğer müdahale edilmezse kaybedilme riski yüzde 90'ın üzerinde, bu hastalar nadiren geri dönebilir. Ancak ECMO tedavisinin uygulanmasıyla birlikte hastaların kurtarılma oranı artıyor. Bizde ilk başlarda yüzde 30'larda olan kurtarılma oranı yüzde 45'lerin üzerine çıktı. Ayrıca bu cihazlar yurtdışından getiriliyor ve bunun tedarik zincirinde de bir aksama olmamalı çünkü yerli üretimimiz yok. İnşallah bazı sanayilerde olduğu gibi bu cihazın da yerli üretiminin yapılması gündeme gelir. O zaman bu cihazları çok daha yaygın bir şekilde kullanabiliriz."
ECMO CİHAZI NERELERDE KULLANILABİLİR?
ECMO cihazının kullanım alanlarının günümüzde giderek genişlediğini ifade eden Kırali, "Açık kalp cerrahisi sonrası ciddi kalp yetmezliği gelişen hastalarda veya Covid-19 pandemisinde olduğu gibi ciddi kalp yetmezliği gelişen hastalarda oksijen tedavisi için kullanılıyor. Bunun yanında özellikle ileri derece yanıklarda, soğuğa karşı donmalarda, madde zehirlenmesinde, kalp yetmezliği ve akciğer yetmezliği durumunda kalp ve akciğer nakli bekleyen hastalarda organ bağışına kadar vakit kazanmak için kullanılabiliyor. Herhangi bir şekilde ani bir ölümle karşılaşılması durumunda kalp akciğer masajı desteğine ECMO cihazı desteği de ekleniyor. Bazı kardiyoloji laboratuvarlarında yapılan girişimlerde çok yüksek riskli hastalarda da kullanılıyor ve bu şekilde kullanım yelpazesi giderek genişliyor. O nedenle de mutlaka ulusal endüstriyel ve teknolojik destekle bu ürünlerin ülkemizde üretilmesi gerekiyor" diye konuştu.