Esra Hankulu'nun acılı ailesi A Haber'e konuştu! Dayısı Esra'yı Ümitcan konusunda uyarmış
Türkiye'nin Müge Anlı ile Tatlı Sert programında gündeme gelen Aleyna Çakır olayının baş şüphelisi olarak tanıdığı ve ardından yaşanan olaylarla sık sık gündeme gelen Ümitcan Uygun, bu kez geceyi evinde geçirdiği Esra Hankulu'nun ölü bulunmasının ardından tutuklandı. Kendi odasında ağzından kan gelmiş halde ölü bulunan genç kadın, baba ocağı Çankırı'nın Alıca Köyü'nde defnedildi. Esra Hankulu'nun acılı ailesi A Haber'e özel açıklamalarda bulundu.
Esra Hankulu babasını 1 yaşında kaybettiği ortaya çıktı. Ankara Gölbaşı Belediyesi'nde çalışan baba Ahmet Hankulu'nun (25) Şubat 1997'de Moğan Gölü'ne düştüğü, cansız bedenine 3 ay sonra ulaşılabildiği öğrenildi. Babasıyla aynı yaşta hayatını kaybeden Esra, baba hasretiyle büyüdü.
Zira ölümünden bir gün önce babasının mezarına gitmek için arkadaşları Fırat G. ile Dilan C.'yi evine çağırmıştı. Sosyal medyada ise babasının fotoğrafını paylaşarak onu çok sevdiğini ve özlediğini dile getirmişti. O gece evde Ümitcan Uygun da vardı.
Baba ocağında son yolculuğa uğurlanan genç kızın cenazesi baba Ahmet Hankulu'nun başucuna gömülürken ve mezarın başına ise gelin duvağı asıldı. Esra Hankulu, 5 yıl önce Çankırı'da severek nişanlandığı, evlilik hazırlığı yaptığı sevdiğini de trafik kazasında kaybetti.
Esra'nın acılı ailesi A Haber'e özel açıklamalarda bulundu.
BU ÇOCUĞUN BİR AİLESİ OLDUĞUNU BİLSİNLER
Esra'nın dayısı Faruk Erova'nın açıklamaları şu şekilde:
Derdinden sıkıntısından bahseden biri değildi. Şöyle söyleyeyim Esra intihar edecek bir kız asla olmadı. Yani kesinlikle intiharı düşünecek bir kız hiçbir zaman olmadı. Biraz da insanlar elini vicdanına koysun da bu çocuğun bir ailesi olduğunu bu çocuk artık rahat uyusun ki düşünülen şeyler dile getirilip kağıda dökülsün istemiyoruz. Bu gerçekten çok can yakıyor ki yalan yanlış haberler. Biz artık bu şekildeki davranışlara dur demek istiyoruz. Yani o çocuk hakkında yalan haberleri hangi vicdanla yazıyorlar hangi vicdanla yayınlanıyor. Her ağızdan bir söz çıkıyor. Bu bilgiler nereden geliyor. İnsanlar elini vicdanına koyup düşünürlerse bu kızın sevildiğinin bilinmesi gerekiyor.
ESRA'YI ÜMİTCAN KONUSUNDA UYARMIŞLAR
Sosyal medyadan cezaevi çıkımışı ne resmi gördüğümüzde esrayı uyardık. Biz bununla görüştüğünü öğrenince zaten kendisine uyarımızı yaptık. Onunla muhabbet içine girmemesi gerektiğini uyardığımızda. "Tamam ben zaten görüşmüyorum" diye cevap vermişti. Bizim çocuğumuz kesinlikle madde kullanan biri değildi. Daha kaç genç kız bu şekilde katledilecek?
KARDEŞİ OLARAK ÇOK ZORUMA GİDİYOR
Esra Hankulu'nun kardeşi Recep Çalışkan, ablasının ölümüyle ilgili olarak, "Kardeşi olarak çok zoruma gidiyor. Aileme göstermemeye çalışıyorum. Dik durmaya çalışıyorum. Çok vicdansızca yorumlar kalbimi kırıyor. Evden kovuldu. evde barınamadı, bakmadılar gibi saçma sapan şeyler söyledi. Öyle bir şey kesinlikle olmadı. Ben şahidiyim bu evde yaşıyorum. Babam herkese aynı ilgiyi gösterdi.
KARDEŞİYLE PLAN YAPTI BULUŞMAK İÇİN SÖZLEŞTİ
Ölümünden önceki gün aradı. Ertesi gün buluşacaktık alışveriş için. Nasılsın diye sordu. Beni Kızılay'a çağırmıştı. Mülakatlarım için evrak hazırlayacaktım. Bir kaç işim vardı 1-2 gibi biter haber verirsin demişti. Bekledim aramadı rahatsız etmemek için ben de aramadım. Eve gitcem diye çıkmıştı nereye gitti bilmiyorum. WhatsApp'ta bir fotoğraf gördüm. Bir evdeydi ama kendi evi değildi." ifadelerini kullandı.
İNTİHAR EDEBİLECEK BİR KIZ OLMADI
Annesi Selvi Hankulu ise "Esra intihar edebilecek bir kız olmadı. Ben pazartesi gece WhatsApp'taki resmini gördüm. O kızı ilk defa gördüm. Yeni tanışmış olmaları gerekiyor yoksa daha önce görürdüm. Aleyna'ya çok üzüldüm. Çok ağladım o kıza. Biz beraber izlediğimiz oldu. Aleyna Çakır'a üzülüyorduk biz. Hapse girince çok sevinmiştim ama çıktı benim canımı yaktı.
İLAÇ KULLANMAYI SEVMİYORDU
İlaç kullanmayı sevmiyordu. Aşı oldu ben ağrı kesiciyi zorla içirdim. Hap içmeyi sevmiyordu midesi bulanıyordu. Öldüğünü biliyor niye merak etsin. Öldürmeye alıştı. Ölmediğini bilse aramaz mı hiç? Öldüğünü biliyor. Adamda vicdan yok. Son zamanlarda hattını değiştiriyordu sorduğumda "anne gereksiz insanların aramasını istemiyorum" dedi. Arkadaş çevresini sevmiyordu onlardan uzaklaşmak istiyordu.
İÇERDE SÜRÜNSÜN
O Ümitcan Çakır'ın hapisten çıkmasını istemiyorum. Kaç kızı mezara koydu. Müebbet versinler. Ölmesin, öldürmesinler. O içerde sürünsün." dedi.
YARA İZLERİ GÖRDÜM
Üvey babası Hüseyin Atalay, raporda "darp izi yok" denmesiyle ilgili olarak konuştu. Atalay "2 Ağustos 14.30' da geldi yanıma "iki fatura ödeyeceğim" dedi. Annesi çıkardı 500 TL verdi ben de bugün bizde kal dedim ama yorgunum diyerek kendi evine geçti. Gitmeden önce kardeşine hadi bizde kal dedi. Böyle bilinçli bir olay olsaydı çağırmazdı. Cenazesini almak için gittiğimizde içeri girdik kızımızın dizinde yara izi gördüm. Sağ kol iç kısmında kızarıklık gördüm. bel kısmında da kızarıklık vardı." ifadelerini kullandı.