Konya'da boks antrenörünün öldüğü olayda yaralanan arkadaşı olay anını anlattı
Selçuklu ilçesinde 5 Mayıs günü akşam saatlerinde Beyhekim Mahallesi Arafat Sokak'taki apartmanda dövülen kadını kurtarmaya çalışan boks antrenörü Orhan Çumralıgil'in (35) bıçaklanarak öldüğü, arkadaşı Dündar Kömürcü'nün (42) yaralandığı olayın ayrıntıları, tarafların ifadeleri ile ortaya çıktı. Kömürcü, ifadesinde, ''İki kişinin, kadına saldırıp dövdüğünü görmemiz üzerine ben ve ölen arkadaşım Orhan Çumralıgil kavgayı ayırmak için yanlarına gittik" dedi.
Sigortacılık yapan ve aynı zamanda boks antrenörü de olan Orhan Çumralıgil, 25 Mayıs günü akşam saatlerinde Selçuklu ilçesi Beyhekim Mahallesi Arafat Sokak'taki sitede oturan bekar arkadaşı Dündar Kömürcü'nün evine gitti. İki arkadaş evde otururken saat 00.30 sıralarında apartmanın koridorunda kadın çığlıkları duydu ve kapıyı açtıklarında 2 kişinin kadını dövdüğünü gördü.
İki arkadaş kurtarmaya gittikleri A.E.'yi döven Fatih Özçiftçi (28) ve Yaşar Karadeniz'in (29) saldırısına uğradı. Fatih Özçiftçi, evden aldığı bıçakla Dündar Kömürcü'yü karnından, Orhan Çumralıgil'i de göğsünden bıçakladı. Göğsüne aldığı 3 bıçak darbesiyle yere yığılan Çumralıgil, kaldırıldığı Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yaşamını yitirdi. Kömürcü ise yapılan tedavisinin ardından taburcu oldu. Gözaltına alınan Fatih Özçiftçi ve Yaşar Karadeniz, sevk edildikleri adliyede çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.
'2 KİŞİNİN KADINI DÖVDÜĞÜNÜ GÖRDÜK'
Olayın ayrıntıları, tarafların ifadelerinde ortaya çıktı. Bir yıldır aynı apartmanda oturduğunu belirten Dündar Kömürcü, ifadesinde olay günü Orhan Çumralıgil'in de aralarında bulunduğu 5 arkadaşıyla evde oturdukları sırada, kadın bağırma sesini duyup, kapının önüne çıktıklarını belirtti. Kömürcü ifadesinde, olayı şöyle anlattı:
''Kapının önüne çıktığımızda önceden tanımadığımız, hiç görmediğimiz 2 kişinin, kadına saldırıp dövdüğünü görmemiz üzerine ölen arkadaşım Orhan Çumralıgil ile kavgayı ayırmak için yanlarına gittik. Olay yerine giderken elimizde, sopa, kesici ve delici gibi suç aleti cisimler yoktu. Biz kavga edenlerin yanına vararak, 'Kızı niye darbediyorsunuz? Bırakın kızı' dediğimiz sırada bize karşı küfürler edip, 'Niye karışıyorsunuz?' diyerek saldırmaya başladılar. Aramızda arbede yaşandı. Üzerinde gri tişört bulunan kişi eve girip, bıçak alıp geri geldi. Bıçağı bana doğru salladı ve ben karın bölgemden yaralandım. Ben yere yattım. Aynı kişi daha sonra bıçakla arkadaşım Orhan'ın üzerine yürüyüp ona doğru bıçağı sallamaya başladı. O da giriş koridorda bulunan güvenlik görevlilerinin bulunduğu masanın yanına yere düştü. Daha sonra diğer kişi, yerde yatan arkadaşım Orhan'a yumrukla vurmaya başladı. Ben de bıçak darbesi aldığım için müdahalede bulunamadım. Elinde bıçak olan kişi benim yanıma gelip, 'Siz niye karıştınız? Sizi niye ilgilendirir?' diyerek bağırıyordu. Daha sonra polis ve sağlık görevlileri geldi."
'YEMEĞE DAVET ETTİ'
Daha önce eşinden boşanan, olay günü şiddete uğrayan A.E. ise ifadesinde apartmanda 3 yıldır oturduğunu, olay günü de akşam işten evine geldiğini ve yan dairede oturan 2 aydır tanıdığı komşusu Yaşar Karadeniz'in kendisini yemeğe davet ettiğini söyledi. Davet üzerine 5 yaşındaki oğlunu da alıp komşusuna gittiğini belirten A.E. şöyle konuştu:
''Çocuğum salonda televizyonda çizgi filme bakmaya başladı. Ben onun karnını daha önce doyurmuştum. Yaşar ve arkadaşı Fatih, evin balkon kısmına sofra hazırlamışlar. Beni de yanlarına davet ettiler. Ben de balkona çıkarak onların karşı tarafında köşeye oturdum. Ben de yemeğimi yediğimi söyleyip, ancak biraz kavurma ve peynirden alabilirim diyerek muhabbet etmeye başladık.''
'ÖPMEYE MEYİLLENDİ'
Birlikte yemek yiyip, içki içtiklerini anlatan A.E., ''Fatih içeriye gittiği sırada Yaşar bana doğru eğilerek 'seni özlüyorum, seni istiyorum' diyerek dudaklarıma doğru yaklaşıp öpmeye meyillendi. Ben de ondan kendimi geri çekerek, sağ elim ile onun omzundan geriye doğru itekledim. 'Ne yapıyorsun sen. Ağzınla içmeyeceksen bırakacaksın içmeyeceksin' dedim. O sırada Fatih geldi. Niye tartıştığımızı sordu. Ben de 'Bana değil, arkadaşına sor' deyip, bana sarkmaya kalktığını söyledim" diye konuştu.
'BEN YAPMA DİYE BAĞIRDIKÇA VURUYORDU'
Olay sırasında Fatih Özçiftçi'nin kendisine yumruk attığını ifade eden A.E., "Fatih, sağ çeneme yumruk attı. Bunun üzerine ben hemen orada bulunan eşyalarımı toparlamaya başladım. Bu esnada Yaşar, yüzüme ve koluma, eliyle vurmaya başladı. Ben 'yapma' diye bağırdıkça vuruyordu. Yaşar bana küfredip 'Ben istediğimi davet ederim, istediğimi gönderirim' dedi. Ben de Yaşar'a 'Hem çağırıyorsun, konuşuruz muhabbet ederiz diye, ben de adam yerine koyup geldim. Sen bana hem askıntı oldun hem de sarktın' dedim. Bu sırada Yaşar bana vurmaya devam ediyordu. Eşyalarımı aldım. Çocuğumu alacağım sırada, Fatih de arkamdan vurmaya başladı. Yere düştüm, tekrar kalkmaya çalıştım" dedi.
'KENDİMİ VE ÇOCUĞUMU KORUMAYI ÇALIŞTIM'
A.E. "Yaşar, yakamdan tutarak beni silkeleyerek, küfredip 'Seni öldüresiye döverim. Sen bizim kim olduğumuzu biliyor musun?' dedi. Bana vururken ben herhangi bir karşılık vermedim. Kendimi ve çocuğumu korumaya çalıştım. Dairenin kapısı açıldı. Ben çıkmaya çalışıyordum. Tam kapıdan çıkarken bana vurup, küfretmeye devam ediyorlardı" diye konuştu.
BAŞKA DAİRELERDEN KAPILARINI AÇIP, KAPATANLAR OLDU
Kendisi ve oğlunun ayakkabılarını dahi giymeden koridorda yine vurmaya devam ettiklerini anlatan A.E., başka dairelerden kapılarını açıp, kapatanların olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
''Bağıra çağıra, küfrederek beni dövmeye devam ettiler. Bu sırada 6 numaralı daireden daha önce orada görmediğim, misafir olarak düşündüğüm iki erkek, çıkış kapısı bizim istikamette olduğundan dolayı bize doğru geldiler. Tam bizim yanımızdan geçerlerken beni döven Yaşar ve Fatih bu iki kişiye 'Ne bakıyorsunuz lan' diyerek sarktılar ve bu iki kişiye küfretmeye başladılar. Ben bu kişilere, 'Abi siz lütfen gidin, siz bulaşmayın' dedim. Yaşar ve Fatih'e sakin bir şekilde 'Bize niye kızıyorsun, bize niye küfrediyorsun' diye sordular. Fatih, iki kişiden siyah tişörtlü olana yumruk vurmaya başladı. Elini bu kişi tuttu. Bunun üzerine Yaşar da bu kişilere vurmaya başladı. Bunlar birbirine girince ben korkudan bina çıkışındaki kapıya doğru koşarak bahçeye çıktım"
'BIÇAKLA ÜZERİME GELDİ'
Kendisi dışarıda beklerken Fatih Özçiftçi'nin bıçakla üzerine geldiğini ve kendisinin geri geri kaçtığını belirten A.E., "Ben yalvarmaya başladım. 'Fatih lütfen sakin ol. Bırak elindeki bıçağı. Sen ve benim aramda herhangi bir şey yok. Benden ne istiyorsun? dedim. Bana 'Sen beni tanımıyorsun. Ben 3 kez içeri girdim, çıktım. Bir daha girer, çıkarım' dedi. Ben, 'Çoluğum çocuğum var. Bana acı, bana zarar verme, benim suçum yok' dedim. Bir elinde bıçakla beni tutup, tekrar apartmanın içine aldı. İçeri girdiğimizde güvenliğin olduğu yer kalabalıktı. Doğru daireme koştum" ifadelerini kullandı.
Diğer 2 kişinin yaralandığını fark etmediğini belirten A.E., Fatih Özçiftçi ve Yaşar Karadeniz'den şikayetçi olduğunu belirtti.
'BIÇAĞI KAÇ KEZ VURDUĞUMU HATIRLAMIYORUM'
Birden fazla 'yaralama' suçundan kaydı olan ve 9 Mayıs günü de yine aynı suçtan tutuklu bulunduğu cezaevinden tahliye olan sanayide işçi olarak çalışan bekar Fatih Özçiftçi ise ifadesinde Yaşar Karadeniz'in çocukluk arkadaşı olduğunu, evi 3 ay önce birlikte kiraladıklarını söyledi. Özçiftçi "Kirasını Yaşar ödüyordu. Annesiyle kalıyor. Annesi olmadığı, yalnız kaldığı zaman ben de gidiyorum" dedi.
Yaşar Karadeniz ve A.E.'nin birlikte olduğunu iddia eden Özçiftçi şöyle konuştu:
"Olay günü balkonda içki içiyorduk. Ben tuvalete gittim. Geri geldiğimde tartışıyorlardı. Ben kendilerine sakin olun, sessiz olun, oturuyoruz, içiyoruz dedim. Benim uyarmam üzerine ikisinin sesi yükseldi ve tartışma arttı. Yaşar, A.E.'yi itekleyerek 'Madem beni istemiyorsun, benden bıktın git' diyerek, dairesinin kapısını açıp, koridora doğru itekledi. A.E., bağırmaya başladı. Biz koridorda bulunduğumuz sırada iki kişi bize doğru yürüdü. Onlar, 'Kardeşim sessiz olun. Ne bağırıyorsunuz?' diye bağırarak bize doğru geldiler. Birisi bize küfretti. Ben de küfredip, içeri girdim. Mutfaktan bıçağı alıp geri geldim ve o kişiye bıçağı vurdum. Kaç kez vurdum hatırlamıyorum. Yanındaki diğer kişiye de bıçağı vurdum. Ona da kaç kez vurdum hatırlamıyorum. Biri bir tarafta, bir diğeri bir tarafta yatıyordu. Yaşar, 'Ambulansı beklemeyelim. Arabaya atıp hastaneye götürelim' dedi. Ben güvenlikçinin masasının yanında yatan kişiyi kollarına girip kaldırıp, hastaneye götürmek istedim. Kaldıramadım. Bu sırada yukarı katlardan doktor olduğunu söyleyen kadın ve erkek geldi. Diğer yaralının yanına gittim. O kendindeydi, konuşuyordu. Ona, 'Niye böyle yaptınız, ne gereği vardı?' dedim. O da 'Biz evimize gidiyorduk. Siz bizim karşımıza çıktınız' dedi. Ancak biz durduk yere onlara saldırmadık. Onlar bize sataştı."
UZMAN ONBAŞIYKEN İHRAÇ OLMUŞ
Bekar olan Yaşar Karadeniz de ifadesinde, 2018'de uzman onbaşı olarak göreve başladığını ve keskin nişancı olduğunu, 2-3 yıl çalıştıktan sonra psikolojik rahatsızlığı ve disiplinsiz davranışlarından dolayı ihraç edildiğini belirtti. Karadeniz, olay günü arkadaşı Fatih Özçiftçi ile evde alkol alıp, yemek yerken A.E.'nin geldiğini fark edince telefonla mesaj gönderip, yemeğe davet ettiğini, onun da saat 21.00 sıralarında oğluyla geldiğini söyledi.
'BEN PANİK ATAK GEÇİRDİM, NE YAPTIM HATIRLAMIYORUM'
İfadesinde üçü balkonda yemek yiyip, içki içtiklerini belirten Karadeniz, ''Fatih ihtiyaç üzerine lavaboya gittiğinde, ben daha önce A.E. ile cinsel ilişkiye girmiştim. Arkadaşlığımız devam ediyordu. A.E. bu ilişkinin hata olduğunu ve devam etmemesi gerektiğini söyleyince aramızda tartışma çıktı. Ben de 'Madem ilişkimiz bitecek. Niye evime geldin, benimle içki içiyorsun' diyerek tepki gösterdim. Evimden gitmesini istedim. Fatih geri geldi. Tartıştığımızı duydu. 'Madem anlaşamıyorsunuz, ayrılırsınız bu iş biter' dedi. A.E. çocuğunu alarak tam kapıdan çıkarken, iki kişi bulunduğumuz koridorun sağından çıkış kapısına doğru geldi. Bu sırada A.E. ile tartışıyordum. Tartışmamızı duyan iki kişi, 'Ne bağırıyorsunuz' diyerek küfretti. Birisi bana yumruk attı. Ben panik atak geçirdim. Bundan sonra ben ne yaptım hatırlamıyorum. Ben koridorda bulunduğum sırada paniğimden dolayı olayların nasıl geliştiğini hatırlamıyorum. Kendime geldiğimde tartıştığımız kişilerden biri güvenlikçinin masanın yanında, diğeri de kazan dairesine giriş kısmında yatarken gördüm" ifadelerini kullandı.