Eskişehir bayram namazı saati! Ramazan Bayramı namazı Eskişehir’de saat kaçta? Namaz vakti…
İslam alemi bir Ramazan Bayramı’na daha kavuşmanın iç huzurunu yaşarken bir yandan da Eskişehir bayram namazı saati araştırmalarını sürdürüyor. Eskişehir’de yaşayan vatandaşlar yarın günün erken saatinde camilere gidecek, peki namaz vakti nedir? Ramazan Bayramı namazı Eskişehir’de saat kaçta? Koronavirüs tedbirlerini alarak camiye gidecek olan Erzurum’lu vatandaşlar için bayram namazı saatine haberimizden ulaşabilirsiniz.
Eskişehir bayram namazı saati! Ramazan Bayramı namazı Eskişehir'de saat kaçta? Sorgulamaları arama motorları üzerinden binlerce vatandaş tarafından merakla sorgulanıyor. Müslüman vatandaşlar Ramazan Bayramı'nın ilk günü olan 13 Mayıs'ta maske, mesafe, hijyen kuralına dikkat ederek camilerde ibadetini gerçekleştirecek. Peki Erzurum'da yaşayan vatandaşlar bayram namazını saat kaçta kılacak?
ESKİŞEHİR'DE BAYRAM NAMAZI SAAT KAÇTA?
Diyanet'in yayımladığı takvime göre, 13 Mayıs'ta Eskişehir'de bayram namazı saat 06.18'de kılınacak.
2021 RAMAZAN BAYRAMI HUTBESİ!
Diyanet İşleri tarafından 13 Mayıs 2021 Ramazan Bayramı hutbesi yayımlandı. Bayram hutbesinin konusu "Kudüs'ün Özgür Olduğu Bayramlara" olarak belirlendi. İşte 2021 Ramazan Bayramı hutbesi:
Muhterem Müslümanlar!
Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da salgın hastalığın gölgesinde buruk bir bayram sevinci yaşıyoruz. Ancak bu bayram sabahında ulu mabetlerin altında buluştuk elhamdülillah. Rabbimizden dileğimiz odur ki tedbirlere riayet ederek geçireceğimiz bu bayram, coşkulu bayramlarımızın müjdecisi olsun. O'nun nusret ve inayet kapılarının ardına kadar açılmasına vesile olsun. "Şüphesiz zorlukla beraber bir kolaylık vardır. Gerçekten, zorlukla beraber bir kolaylık vardır."[1] ayet-i kerimesi, Müslümanlar ve tüm insanlık için tecelli etsin.
Aziz Müminler!
Bayramlar, yıkılan gönülleri tamir etme, ülfet, ünsiyet ve muhabbet köprüleri kurma günleridir. Öyleyse, hastalığın yayılmasına sebep olmamak ve kul hakkına girmemek için bu bayram da ziyaretlerimizi erteleyelim. Ancak iletişim imkânlarımızı kullanarak ana babamızla, dost, akraba ve komşularımızla bayramlaşıp hallerini ve hatırlarını soralım. Bir arada olamasak da manen yanlarında olduğumuzu hissettirelim. Bayram günlerini küskünlükleri ve dargınlıkları sonlandırmak için fırsat bilelim. Ramazan-ı şerifte kazandığımız güzel alışkanlıklarımızı kaybetmemeye özen gösterelim.
Kıymetli Müslümanlar!
Bu bayram, mahzunuz; çünkü ismiyle mukaddes, çevresiyle mübarek kılınmış Kudüs yaralıdır. Mescid-i Aksâ'ya ve Filistinli kardeşlerimize karşı azgın ve zorba bir topluluğun barbarca saldırılarına şahit oluyoruz. Bu bayram hüzünlüyüz; zira hukuku, ahlakı, kutsal değerleri hiçe sayan işgalciler, Kudüs'ün kutsiyetini ve insanlık için değerini ihlal etmektedir. Çocuk, yaşlı, kadın demeden masum canları şehit etmekte, Müslümanların Kudüs'e giriş ve çıkışlarını, Mescid-i Aksâ'da ibadet etme hürriyetlerini engellemektedir. Hâlbuki Rabbimizin buyruğu son derece açıktır: "Allah'ın mescitlerinde O'nun adının anılmasına engel olan ve onların harap olması için çalışandan daha zalim kim olabilir? Aslında bunların oralara ancak korka korka girmeleri gerekir. Böyleleri için dünyada zillet, ahirette ise büyük azap vardır."
Değerli Müminler!
İnsanlığın en köklü mirasına şahitlik eden Kudüs, bir İslam yurdudur. İslam'ın ilk kıblesi olan Mescid-i Aksâ, Müslümanlara aittir. Kudüs meselesi, sadece Filistinlilerin değil bütün Müslümanların ortak meselesidir. Dün olduğu gibi bugün de desteğimiz ve duamız, Filistinli kardeşlerimizin yanındadır. Yüce Rabbim, bu bayram sabahının hürmetine bütün mazlumlara, evlerinden ve yurtlarından çıkarılmış mağdurlara kurtuluş nasip eylesin. Ümmet bilincimizi ve iman kardeşliğimizi pekiştirmeyi bizlere lütfeylesin. Kudüs, Mescid-i Aksâ ve işgal altındaki bütün İslam beldelerinin özgürce kutlayacağı gerçek bayramlara bizleri kavuştursun. Bayramımız mübarek olsun.
Hutbemi Peygamber Efendimiz (s.a.s)'in şu hadis-i şerifiyle bitiriyorum: "Müminler, birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet ve şefkat göstermede, tıpkı bir organı rahatsızlandığında diğer organları da uykusuzluk ve yüksek ateşle bu acıyı paylaşan bir beden gibidir."