Eskişehir’de koronavirüs servisi hemşiresi Akyol: 'Virüs kaptık mı?' endişesiyle çalışıyoruz
Eskişehir’de Yunus Emre Devlet Hastanesi Covid-19 servisinde görevli hemşire Esra Akyol, her gün koronavirüs kapıp kapmadığının endişesiyle çalıştıklarını belirterek, "Eve gittiğimizde de komple bir temizlik sağladıktan sonra kendime özel hazırladığım odada kalıyorum. Olabildiğince annem ve babamdan uzak kalıyorum. Her gün de 'Acaba koronavirüs kaptım mı?' sorusunu kendime soruyorum" dedi.
Eskişehir'de Tepebaşı ilçesine bağlı Batıkent Mahallesi'nde oturan Kadir ve Nursel İnanç (65) çifti, öğretmen olan kızlarından temaslı olarak koronavirüs yaptı. Yapılan Covid-19 testleri pozitif çıkan çift, evde tedaviye alındı.
Yaklaşık 10 gün evde kalan çiftten Kadir İnanç, baygınlık geçirince Yunus Emre Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı ve Covid-19 servisine yatırıldı. Hastaneye getirildiği ilk 2 gün boyunca kendimi bilmeden yattığını anlatan Kadir İnanç, "Benim öğretmen olan kızım, öğrencisinden koronavirüs kaptı. Haberi de olmadığı için evde temas edince bize de bulaştı. Bir gün sonra evde fenalaştım. Arabayla hastaneye geldik, test yaptırdık ve gece yarısı pozitif çıktığını öğrendik. Eve ekip geldi, eşim ve toruna da test yaptılar. Onların testleri de pozitif çıktı. Yaklaşık 10 gün evde tedavi gördüm. Bu sırada evde düşmüşüm ambulansla Yunus Emre Devlet Hastanesi'ne getirdiler. İki gün kendimi bilmeden yatmışım. Şimdi çok şükür kefeni yırttık, atlattık. Sırt ağrısı ve konuşurken sürekli öksürük vardı. Dizlerim kıvrılmıyordu koronavirüs tedavi sırasında oda iyileşti. Artık ağrım sızım olmuyor" dedi.
'1 HAFTADA 7 KİLO VERDİM'
Mart ayından bu yana kendilerini eve kapatarak çok iyi koruduklarını anlatan Kadir İnanç, koronavirüsün ilk zamanlarda çok güçlük çektiklerini söyledi. Bir hafta içinde 7 kilo verdiğini ifade eden İnanç, "Kendimi çok korudum, evden çıkmadım. Mart ayından beri çok korudum ama ihtiyaçlarımızı da hemen alıp geri geliyorduk. Öğretmen kızımdan bulaştı bize de. Hastalığı inanmayanlar var, maske takmayanlar. Kısıtlamaların devam etmesi gerekiyor. İnsanlar umursamıyor. Yasaklara karşıyız, serbest etsen yapmazlar. Herkesin aksini yapıyoruz. İlk zamanlar hep uyuyordum, evde tedavi sırasında kafamı hiç kaldıramadım. Hiçbir şey yiyemedim. Hastaneye gelmeden önce 6-7 kilo verdim. Hastanede çok iyi bakıyorlar, yine kilo almaya başladım" diye konuştu.
'MASKE TAKIN, SOSYAL MESAFEYE UYUN'
Nursel İnanç ise koronavirüs hastalığını hafif geçirdiğini ve hala eşi Kadir İnanç ile birlikte Covid-19 servisinde tedavilerinin sürdüğünü ifade etti. Sokakta insanların hala maske takmadığını görmenin çok üzücü olduğunu belirten Nursel İnanç, "Mutlaka maske taksınlar, sosyal mesafelerine dikkat etsinler, kendilerini korusunlar. Ben halsizlik ve iştahım kesildiğinde anladım. Eşim hastaneye getirildiğinde bana da test yaptılar. O zaman pozitif çıktı" dedi. Hastanede tedavileri devam eden Kadir ve Nursel İnanç çifti, yakınları ve torunlarıyla da görüntülü görüşerek hasret gideriyor.
'PSİKOLOJİK OLARAK YIPRANDIK'
Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi Covid-19 servisi hemşiresi Esra Akyol, her gün koronavirüs kapma endişesiyle çalıştıklarını söyledi. Hasta odalarına girerken kat kat giyinerek koronavirüsten kendilerini korumaya ve hastaları da tedavi etmeye gayret ettiklerini anlatan Akyol, "Mart ayından bu yana Covid-19 servisinde çalışıyorum. Herkes için zor bir süreç. Hem koronavirüsle savaşmaya hem de korunmaya çalışıyoruz. Birilerini iyileştirmeye çalışıyoruz. Biraz zor ilerliyor. Serviste hasta odalarımıza girmeden önce önlük, bone, 2 maske, eldiven, siper maske kullanıyoruz. Bu kıyafetlerin içinde çalışmak gerçekten çok zor oluyor. Psikolojik olarak yıprandık aslında. Hastaneden çıktıktan sonra evimize, ailemizin yanına gidiyoruz. Evli olan arkadaşlarımız en çok çocuklarına bulaştırmaktan endişe ediyor. Bazı arkadaşlarımız çocuklarını kendilerinden uzaklaştırmak zorunda kaldılar. Özellikle genç ya da yaşlı diye ayıramıyorum" dedi.
'VİRÜS KAPTIK MI?' ENDİŞESİYLE ÇALIŞIYORUZ'
Serviste her yaş grubundan hasta gördüğünü ve genç/yaşlı ayrımı yapmanın yanlış olduğunu ifade eden hemşire Akyol, "Eve gittiğimizde de komple bir temizlik sağladıktan sonra kendime özel hazırladığım odada kalıyorum. Olabildiğince annem ve babamdan uzak kalıyorum. Her gün de 'acaba koronavirüs kaptım mı?' sorusunu kendime sürekli soruyorum. Dışarı tedbirleri uymayanları gördüğümde hem kızıyorum hem çok üzülüyorum. Farklı duygu durumları yaşıyorum. Herkesin ihtiyaçları var dışarı çıkıyor ama bu biraz keyfe döndüğü zaman bizim işimiz daha da zorlaşıyor. Çünkü hastanelerin doluluk oranları da artmaya başladı. Sayılarımız artmaya başladı. En acı noktası koronavirüse yakalanan çok arkadaşımız var. Bir arkadaşımın bugün testi pozitif çıktığını öğrendim ve çok üzüldüm. İnsanlardan ricamız, olabildiğince maskelerini takmaları ve evde kalmaları" diye konuştu.
Diyarbakır Sağlık Müdürlüğü bünyesinde bulunan Evde Sağlık Hizmetleri birim sorumlusu hemşire Hacire Çetintaş'ın (60), meslekteki 40'ıncı yılını kutlayacağı gün, koronavirüs testi pozitif çıktı. Bir hafta hastanede tedavi görmesinin ardından görevinin başına dönen hemşire Çetintaş, meslek hayatının 40'ıncı yılını kutlayacağı gün şikayetleri olduğunu ve klinikte çalışanların plaket ve sürpriz hazırladıklarını ancak yaptırdığı testin pozitif çıktığını belirterek, "Kas, vücut ağrılarım ve ateş yükselmesi ile bunaltı hissim vardı. Kabus dolu günlerdi, çok kötü geçirdim. Lütfen herkes hijyen, maske ve mesafeye dikkat etsin" dedi.
İl Sağlık Müdürlüğü bünyesindeki Evde Sağlık Hizmetleri birim sorumlusu Hacire Çetintaş, 3 Kasım günü, meslekte 40'ıncı yılını doldurdu. Çetintaş, sorumlu olduğu birime gitmek üzere uyandığı gün koronavirüs belirtileri olan ateşi ve halsizliği hissetti. Bunun üzerine Çetintaş'ın, yaptırdığı koronavirüs testi pozitif çıktı. Evinde kendini izole eden Çetintaş, 8 Kasım günü fenalaşarak Kayapınar ilçesindeki özel hastaneye yatırıldı. 16 Kasım'da tedavisi sona eren ve sağlığına kavuşan Çetintaş, taburcu edildi. Görevli olduğu birime tekrardan gelen ve görevinin başına dönen Çetintaş, çalışma arkadaşları tarafından karşılandı. Kendisine pasta alan mesai arkadaşlarıyla kutlama yapan Çetintaş'a, hastane tarafından da plaket veirlerek meslekteki 40'ıncı yılı kutlandı.
'KABUS DOLU GÜNLERDİ'
Hacire Çetintaş, meslek hayatının 40'ıncı yılını kutlayacağı gün şikayetleri olduğunu ve klinikte çalışanların plaket ve sürpriz hazırladıklarını ancak o gün yaptırdığı testte pozitif olduğunu öğrendiğini belirterek, "Kutlamayı da yapamadım. Ateşim yükseldi, özel hastanede tedavi gördüm. O süreç çok kötüydü. Kas, vücut ağrılarım ve ateş yükselmesi ile bunaltı hissim vardı. Kabus dolu günlerdi. Lütfen herkes dikkat etsin. Hijyen, maske ve mesafeye dikkat etsinler. Bu hastalığa mümkün olduğunca yakalanmasınlar. Mesleğimi çok severek yapıyorum. Tedavim bittikten sonra tekrar geri döndüm. Severek ve isteyerek görevimin başındayım. 4 bin hastamız var. Evde yatalak olan bu hastalarımızın bakımlarını ve takibini yapıyoruz. Çeşitli gruplarda hastalar yer alıyor. Tetkiklerini takip ediyoruz. Hastaların bir gün önceden randevusunu oluşturuyoruz. Bu hastaların enjeksiyonlarını ve serumlarını koronavirüs döneminde kan tetkiklerini biz yapıyoruz" diye konuştu.
'ARAMIZA GERİ DÖNDÜĞÜ İÇİN ÇOK MUTLUYUZ'
Acil Sağlık Hizmetleri Başkan Yardımcısı Evde Sağlık Hizmetleri İl Koordinatörü Dr. Fırat Uykur, evde sağlık hizmetleri olarak 3 yıl önce devraldıkları bayrak yarışında Hacire hemşireyi birim başına getirdiklerini ifade etti. Uykur, "Hacire hemşire 3 yıl içinde Diyarbakır'da evde sağlık birimine çok şey kattı. Özellikle başarı istatistiklerinde yukarıya doğru çıkarılmasında çok büyük bir emeği var. 40'ıncı yılına girdiği ilk gün maalesef koronavirüse yakalandı. Kendisi bu süreci zor atlattı. Bu süreçte gerçekten kendisine ayrıca minnettarız. Bu süreci atlattığı için aramıza geri döndüğü için çok mutluyuz. Hacire hemşireyi aramızda görmek bizim için onur ve gururdur. Onun emekleriyle evde sağlık hizmetleri kaldığı yerden başarılarına ve hizmetlerine devam edecektir" dedi.