Evlilik yüzüklerini satıp sermaye yaptıkları iş yerinde şimdi 11 kişi çalışıyor

Tokat'ta yaşayan Alim Yıldırım, 1994 yılında ortaokul 2'nci sınıf öğrencisiyken okulu bırakıp, Niksar'da bir yufkacıda çıraklık yapmaya başladı. Daha sonra işinde ustalaşan Yıldırım askerlik görevini tamamladıktan sonra Hacer Yıldırım ile evlendi.

2 çocukları bulunan Yıldırım çifti, 2004 yılında Tokat'ta 25 metrekarelik bir dükkânda yufkacılık yapmaya başladı. İş yerini açtıktan bir süre sonra ekonomik zorluklar yaşayan çift, evlilik yüzüklerini satıp, un alarak, işlerini yürütmeye çalıştı. Yıldırım çifti, 2008 yılından sonra durumlarını düzelterek, 250 metrekarelik yeni iş yerine geçti. İşlerini büyüten Yıldırım çiftinin yanında şimdi 11 kişi çalışıyor.

CAMDA ASILI 'ÇIRAK ARANIYOR' YAZISINI GÖRÜP, İŞE BAŞLADI

Okulu bırakıp köye dönecekken yolda gördüğü çırak ilanı üzerine mesleğe adım attığını söyleyen Alim Yıldırım "Ortaokul 2'nci sınıfa giderken, okuldan ayrıldım. Köye gidecektim, yufkacıya 'çırak aranıyor' yazıyordu. Ben de gittim, çırak olarak işe başladım. 1994 yılında bu işe başladım. Köyden geldiğim için okuyup, memur olunacağını bilmiyordum. 10 yıl boyunca bu işin çıraklığını yaptım. Ustamın Samsun'da ve Niksar'da dükkanları vardı. Oralarda çalıştım. Çırak olarak girdiğimiz iş yerinden usta olarak çıktım" dedi.

'UN ALABİLMEK İÇİN EVLİLİK YÜZÜKLERİMİZİ SATTIK'

İşyerini açtıklarında çok cefa çektiklerini ifade eden Yıldırım, "Evlendikten sonra ne yapabiliriz diye eşimle birlikte düşünürken 25 metrekare bir iş yerinde yufkacı açtık. 25 metrekarelik iş yeriyle başladık, şimdi 250 metrekare alanda iş yapmaktayız. İlk iş yerimizi açtığımızda çok cefa çektik. Un alamadık, elektriğimiz kesildi, suyumuz kesildi. Un alabilmek için evlilik yüzüklerimizi bozdurduk, un aldık.

Bu seviyelere bu şekilde geldik. Allah'a şükürler olsun. Şu anda da 11 kişi ile çalışıyoruz. Başta Ankara, İstanbul olmak üzere il merkezi ve ilçelerimize başta erişte çeşitleri olmak üzere Tokat'ın yöresel hamur ürünlerini, yufkamızı, kadayıfımızı servis ediyoruz. Ürünleri yetiştirmekte zorlanıyoruz. Çıraklığını yapmadığın işin ustalığını yapmayacaksın. Bize ustamızın ilk öğrettiği dürüstlüktür. Çalmayacaksın, çırpmayacaksın. Herkesin hakkını vererek yapacaksın" dedi.

'ÇOCUĞUMUZ DÜKKANDA BÜYÜDÜ'

İlk başladıklarında çok zor günler geçirdiklerini söyleyen Hacer Yıldırım, "Eşimle evlendikten sonra bu işi yapmaya başladık. Birlikte çalışarak, işimizi yaptık. Sonrasında ilk çocuğumuz oldu. İşlerimiz büyüdü. Allah nasip ederse daha da büyüteceğiz. Oğlum Emir'i dükkanda büyüttük" dedi.