18 Eylül Cuma hutbesi: Bu haftaki cuma hutbesi konusu nedir? Diyanet hutbeler...
Cuma hutbesi, günün en çok aranılanları arasında yer alıyor. Müslümanlar her cuma olduğu gibi bu cuma namazında da ibadetlerini yerini getirmek için cuma saatini beklemeye başladılar. Cuma namazı öncesinde tüm camilerde okunan cuma hutbesinin konusu merak ediliyor. Diyanet tarafından 18 Eylül tarihli cuma hutbesi yayımlandı. Peki, bu haftaki cuma hutbesi konusu nedir? İşte 18 Eylül cuma hutbesi...
Müslümanların bayramı olarak bilinen cuma günü geldi. Cuma hutbesi, dev arama motoru Google üzerinden aratılmaya başlandı. İslam alemi için günlerin en hayırlısı olarak kabul edilen cuma günleri öğle vakti cuma namazı kılınıyor. Cuma namazı öncesinde tüm camilerde hutbe okunuyor. Bu haftanın cuma hutbesi konusu vatandaşlar tarafından merak ediliyor. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından her perşembe günleri haftanın cuma hutbesi yayımlanıyor. 18 Eylül cuma hutbesine haberimizden ulaşabilirsiniz. İşte 18 Eylül 2020 cuma hutbesi...
CUMA HUTBESİ (18 EYLÜL 2020)
"BEREKET: MANEVİ BOLLUK"
Muhterem Müslümanlar!
Yüce Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurur: "O memleketlerin ahalisi iman etseler ve günahtan sakınsalardı, elbette onların üstüne gökten ve yerden nice bereket kapıları açardık."1
Peygamber Efendimiz (s.a.s) ise bizi şöyle uyarır: "Bu dünya malı göz alıcı ve tatlıdır. Kim bu mala cömert bir gönülle sahip olursa, malı bereketlenir. Ama kim de hırs ve tamah dolu bir kalple bu malı isterse, malının bereketi kaçar."2
Aziz Müminler!
Okuduğum ayet-i kerime ve hadis-i şerif bize bereketin sırrını öğretmektedir: Hayatına bolluk gelsin istiyorsan, elindekileri biriktirmeye değil paylaşmaya bak! Çünkü mal, ilim, rızık ve sevgi ancak paylaşınca artar. Bereket, gönül zenginliği ve cömertlikle gelir. İsraftan, hırs ve tamahtan, nimete karşı nankörlükten ve cimrilikten uzak dur! Zira bereket, sahip olduklarına esir düşmeden yaşayarak ulaştığın huzurdur. Yalan, riya, gösteriş, aldatma ve haksızlıktan kaçın! Çünkü günahlar ve ahlaki zafiyetler bereketi yok eder. Bereket, Allah'a teslimiyetle, kanaat ve şükürle, doğruluk ve dürüstlükle, tevazu ve tevekkülle elde edilir.
Kıymetli Müslümanlar!
Ömrümüzün bereketi; iman, ibadet, salih amel ve güzel ahlaktır. Gönlümüzün bereketi Kur'an-ı Kerim'dir. Hanemizin bereketi ülfet, muhabbet ve merhamettir. Malımızın bereketi, zekât, infak ve sadakadır. Ticaretimizin bereketi, dürüstlük, alın teri ve helal kazançtır. Çalışmamızın bereketi, işimizin hakkını vermek ve özverili olmaktır. İlmimizin bereketi, öğrendiğimizle amel etmek ve bilgimizi paylaşmaktır. Zamanımızın bereketi onu heba etmemek, kıymetini bilip değerlendirmektir. Neslimizin bereketi İslam'a ve insanlığa hayırlı evlat yetiştirmektir.
Değerli Müminler!
Cenâb-ı Hak, Tebâreke ve Teâlâ'dır; bereketin yegâne kaynağı, yüceler yücesidir. Zü'lCelâl-i ve'l-İkrâm'dır; azamet sahibidir ve cömerttir. O halde kulluk ve ibadetimizle, dua ve niyazımızla varlığın özüne bereketi yerleştiren Rabbimize yönelelim. Huzur ve mutluluğu çok olanda değil, bereketli olanda arayalım. Unutmayalım ki biz niyetimizi Rahmanın rızasına bağlarsak, O Kudret Sahibi de bereket kapılarını bize açacaktır.