İtalya'dan Türkiye'ye gelen öğrenci karantina yurdundan seslendi: Utanarak izledim
Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Opera-Şan mezunu olan ve 2019 yılında Yüksek Lisans eğitimi için İtalya’ya yerleşen Elif Canbazoğlu, koronavirüs salgını nedeniyle, Türkiye’ye ailesinin yanına dönen öğrenciler arasında yer alıyor. Türkiye’ye indikten sonra, Samsun’da karantina yurtlarına yerleştirilen Canbazoğlu, bu süreçte yaşadıklarını anlattı. Diğer yurtlarda konaklayanların, kaldıkları yere yaptıkları saygısızlıklar hakkında da konuşan Canbazoğlu, ‘’O görüntüleri utanarak izledim’’ dedi.
Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Opera-Şan mezunu olan ve 2019 yılında Yüksek Lisans eğitimi için İtalya'ya yerleşen Elif Canbazoğlu, koronavirüs salgını nedeniyle, Türkiye'ye ailesinin yanına dönen öğrenciler arasında yer alıyor. Türkiye'ye indikten sonra, Samsun'da karantina yurtlarına yerleştirilen Canbazoğlu, bu süreçte yaşadıklarını anlattı.
YETKİLİ İSİMLERE TEK TEK TEŞEKKÜR ETTİ
14 günlük karantina sürecinde çok iyi ağırlandığını belirten Türk öğrenci, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, Samsun Valisi Osman Kaymak, Eğitim Sosyal ve Kültürel Faaliyetler Şube Müdürü Turgay Ekşi ve Münevver Ayaşlı Yurt Müdiresi Fatma Hoş'a teşekkürlerini sunarak, ''İyi ki varsınız, iyi ki yanımızdasınız'' ifadelerini kullandı.
KORKULARININ BOŞA ÇIKTIĞINI ANLATTI
Karantina sürecinin 12.gününden seslenen Elif Canbazoğlu, karantina yurduna gelmeden önce bazı önyargıları olduğunu, iki hafta boyunca bir odada tek başına kalma fikrinin kendisini ürkütüğünü anlattı. Korkularının boşa çıktığını söyleyen Canbazoğlu, yurttaki bütün personellerin, öğrencilerin yüzünü güldürmek için çabaladığını belirterek, bütün talepleriyle yakın bir şekilde ilgilendiklerini de sözlerine ekledi.
''SANKİ ŞEFKATE İHTİYACIMIZ OLDUĞUNU BİLİYORLARDI''
''Burada gördüğüm şeyler, beni çok duygulandırdı'' diyen Canbazoğlu, karantina sürecini çok güleryüzlü bir ekiple geçirdiğini anlattı. ''Sanki yaşadığımız sıkıntılar yüzünden, şefkate ihtiyacımız olduğunu biliyorlardı'' diyerek, her türlü ihtiyaçlarının tebessüm dolu bir yüzle karşılık bulduğunu söyledi.
''KARANTİNADA DEĞİL DE EVDE GİBİ HİSSEDİYORDUK''
Kaldığı odanın tertemiz olduğunu ve odada öğrenciler için bırakılan bir torba olduğunu söyleyen Canbazoğlu, torbanın içinde kişisel bakım ürünleri ve temizlik malzemelerinin olduğunu belirtti. Yurt odalarındaki masalara, bol bol taze meyve, ayran ve su bırakıldığını anlatan öğrenci, ''Kendimizi karantinada değil de, evde gibi hissediyorduk'' dedi. Beslenme konusunda da, büyük bir hassasiyetle ağırlandıklarını belirten öğrenci, sağlıklarının da devamlı kontrol altında tutulduğunu ve kimse için herhangi bir risk oluşturmadıklarını anlattı.
WHATSAPP GRUPLARI KURULDU
Yurttaki öğrenciler ve personeller arasındaki iletişim ağı hakkında da konuşan Cambazoğlu, şunları söyledi: ''Gelir gelmez WhatsApp grupları oluşturuldu, kat temsilcileri seçildi, odalara gönderilen bir notta, burada geçireceğimiz günler ile ilgili bilgilendirmeler yer aldı. Bu bilgiler, yemek saatlerimiz, çöp çıkarma saatlerimiz, yurdun internetinden yararlanma, sipariş verebilmek için kantinin telefon numarası ve acil durumlarda ulaşabileceğimiz numaraları içeriyordu.''
ÇAY VE KAHVE TALEPLERİ SONRASI 400 YENİ SU ISITICISI DAĞITILDI
Yurda dışarıdan yiyecek-içecek girişinin çok da mümkün olmadığını anlatan Canbazoğlu, öğünlerin yetersiz geldiğine dair yorumlar sonrası, yurt yönetiminin, ara öğünler ve tatlı ikramında bulunduğunu anlattı. Canbazoğlu ayrıca, öğrencilerin çay ve kahve talepleri doğrultusunda, Samsun Gençlik ve Spor İl Müdürü İsmail Hakkı Kasapoğlu'nun, karantinanın ikinci gününde, 400 odaya yeni su ısıtıcıları ve bir torba dolusu çay-kahve dağıttığını da sözlerine ekleyerek teşekkürlerini iletti.
''UTANARAK İZLEDİM''
Diğer yurtlarda konaklayanların, kaldıkları yere yaptıkları saygısızlıklar hakkında da konuşan Canbazoğlu, ''O görüntüleri utanarak izledim'' dedi.
''GÖREVLİLERE SONSUZ TEŞEKKÜRLER''
Konservatuvar mezunu Canbazoğlu, sözlerini, görevli personellere teşekkür ederek noktaladı:
''Bu riskli koşullar altında, herkesin çalışmayı kolaylıkla kabul etmeyeceği bir ortamda saatlerce çalışarak, yemeklerimizi bize ulaştıran, çöplerimizi alan ve ihtiyaçlarımızla ilgilenen kanatsız meleklerimiz, kat görevlilerine sonsuz teşekkürler. Aynı şekilde, sağlık takibimizi yapan sağlık personellerine çok teşekkürler. Gece-gündüz demeden burada bulunan polislerimize, yurt görevlilerimize, Kızılay ve Afad'a sonsuz teşekkürler. Üstelik tüm bu yorgunluğa ve strese rağmen yüzlerinden bir an olsun gülücük ve dillerinden tatlı sözler eksik olmadı. Çok iyi niyetli, iyi kalpli, adeta melek gibiler… Ömrüm boyunca unutamayacağım günler yaşadım, kalbimde kocaman bir yeriniz var, sizi asla unutmayacağım…''