Eleq ipucu 19 Mart: Üvey Baba ve Baba Evi kitaplarının yazarı kimdir? 20.00 eleq
Eleq ipucu 19 Mart yayına verildi. Canlı bilgi yarışması eleq bu akşam 20.00'de başlayacak. Onbinlerce kişinin oynadığı eleq yarışmasının bugünkü ipucu Üvey Baba ve Baba Evi gibi efsane olmuş kitapların yazarından geliyor. Peki, Üvey Baba ve Baba Evi kitaplarının yazarı kimdir? 20.00 eleq İşte eleq ipucu 19 Mart ve cevabı...
Eleq ipucu 19 Mart için bekleyiş sona erdi. Eleq ipucu sorusu ünlü bir roman yazarını konu ediniyor. Eleq yarışması bu akşam 20.00'de başlayacak. Yarışmada son soruya kadar ulaşmak isteyen binlerce kişi eleq ipucu sorusunun peşinde... Eleq ipucu 19 Mart için yapılan açıklamada, "Bugünkü ipucu sorusu için hazır mısınız eleqseverler? Öyleyse konumuz edebiyat. Üvey Baba ve Baba Evi gibi TV'ye uyarlanan dramatik kitapların yazarı kimdir?" ifadeleri kullanıldı. Peki, Üvey Baba ve Baba Evi kitplarının yazarı kimdir? İşte eleq ipucu 19 Mart ve cevabı...
ELEQ İPUCU 19 MART
Eleq ipucu sorusu için açıklama gelmesinin ardından binlerce kişi cevabın peşinde. Eleq ipucu 19 Mart ve cevabı haberimizde...
Eleq ipucu sorusu 19 Mart: Üvey Baba ve Baba Evi kitaplarının yazarı kimdir?
Cevap: KEMALETTİN TUĞCU
KEMALETTİN TUĞCU KİMDİR?
Kemalettin Tuğcu, 27 Aralık 1902 tarihinde İstanbul'da Çengelköy'de dört kardeşten ikincisi olarak doğmuştur. Babası, Birinci Dünya Savaşı'nda iki kez yaralanmış Binbaşı Galip Bey, annesi Şaziment hanım, çok güzel keman çalan bir ev hanımı idi. Kemalettin Tuğcu, ayaklarından sakat doğdu. Ayaklarındaki rahatsızlıktan dolayı okula hiç gidemedi. Hiçbir öğretmenden ders almadı. Babası, abisi Nurettin'e okuma yazma öğretirken o da öğrenir onları dinleyerek. Babasının kitaplığındaki kitapları okuyarak, kendi kendini yetiştirmiş ve dayısından öğrendiği Fransızcayı çeviri yapabilecek kadar ilerletmiştir. Çevirdiği kitaplardan bazıları; Araba ile Dünya Gezisi, Çırak Uçman, İzci Korkut, İzciler Kralı. Çengelköy'de, büyük bir bahçe içindeki köşklerinde, çocukluk çağlarından başlayıp şiir, roman yazdı. Hayatının ilk 25 yılını dedesinden kalan Çengelköy'deki köşkte geçirdi. Gazeteci yazar Nemika Tuğcu yeğenidir.
On üç yaşında şiir ve roman yaya başladı. Cumhuriyet'in ilanından sonra Çengelköy fırınında yeni yazı dersleri verdi, bir yandan, avunmak için tespihçilik, marangozluk, duvarcılık yaptı; saz ve keman yapımı gibi işlerle uğraştı. Bir kimya kitabını Türkçeye çevirdi. 15 yaşlarında iken, babasının görevde bulunduğu Çanakkale'ye gitti. Orada, Çanakkale Boğazı'nın düşman donanması tarafından bombardıman edilmesini izledi.
1927 yılında İstanbul dışına çıktı. Ankara yakınlarındaki Irmak istasyonuna gitti. Irmak-Çankırı demiryolu yapımında ambar memuru olarak görev yaptı. Bu görevi sırasında, köylü, işçi, binlerce kişiyle birlikte yaşadı. Sıtmaya yakalanınca İstanbul'a döndü. 1 Kasım 1928 tarihinde yapılan Harf Devrimi'nde Çengelköy'de bir fırında esnafa yeni harfleri öğretti.
1932 yılında yazı ve yayın hayatına duyduğu büyük ilgi sonucu Türkiye Yaynevi'ne girdi. Burada çeşitli görevlerde bulundu. 1936 yılında bu kuruluşun Yazı İşlerinde çalışmaya başladı. Yazdığı " Üç Aylıklar" adlı romanı ile dikkatleri üzerine çekti, büyük ilgi gördü. Mürettiphanede çalışırken bir yandan da Fransızcadan "Çırak Uçman" kitabını çevirdi. O sırada çıkan Yavru Türk dergisine, Binbir Roman ve Resimli Roman'a her hafta hikâyeler yazdı. İlk romanı "Zavallı Büyükbaba" tefrika edilmeye başladı ve çok beğenildi. Piyes, güldürücü bir savaş hikâyesi ve Cumhuriyet ruhunu taşıyan öyküler yazdı.
Yazı hayatında sadece kendisi için başlamış, yazarak yaşamış ve eğlenmiştir. Bu yazı yazma bir avuntu ve bir tutkudur. Kendisi bunu şöyle anlatır:
Kemalettin Tuğcu, ilk yazılarını Yavrutürk Çocuk Dergisi'nde yayımlatmıştır. 1943 yılında Türkiye'nin ilk kadın dergisi Ev-İş, Moda Albümü gibi kadın dergilerini yönetti. 1936 yılından sonra hemen hemen İstanbul'da çıkan bütün çocuk dergilerinde şiir, hikâye ve çocuk romanları yazmış, bu arada bazı romanları filme alınmıştır. Romanlarında duygu ve sevgi ağırlıklı temalar işleyen Kemalettin Tuğcu'nun, tercüme romanları, on iki adet aile romanı, üç yüz kadar çocuk romanı ve gazete ve dergilerde çıkmış iki yüzden fazla seçme hikâyeleri vardır.
1955 yılında Doğan Kardeş Dergisi'nde müdür olarak çalışmaya başladı. 1955 yılında Hayat dergisinde Kitaplık ve Arşiv Şefliği görevine geçerek, bir süre için yazılarına ara verdi. yılında, o zamana kadar yazdıklarının yayın hakkını alan bir yayınevi, bu eserleri yayınlamaya başladı. Böylece Kemalettin Tuğcu, ikinci kez yayın hayatına başlamış oldu. Yazar, elli yaşlarında iken, daha iyi tanınmaya başladı. Çalıştığı kuruluşun yazı yazmamasını istemesi üzerine, buradan ayrıldı. 1974 yılından itibaren serbest yazar olarak çalışmaya başladı.
1932 yılından beri 20 yıl çalıştığı Türkiye Yayınevi'nden tek kuruş tazminat almadan ayrıldı ve 1952 yılında Doğan Kardeş dergisine geçti. 1955 yılında ise Hayat Mecmuası'nda çalışmaya başladı, 1974 yılında emekli oldu.
1995 yılında Tüyap Kitap Fuarı'nda çocuk romancısı olarak onur ödülü verildi.
Hiçbir kitabında cinayet yoktur Kemalettin Tuğcu'nun; tecavüz, işkence yoktur. Gaddar üvey babalar ve kötü ruhlu üvey anneler vardır; çocuklar dayak yer, evden kovulur, ama hikâyelerin sonlan iyi biter. Hak yerini bulur; çalışan, dürüst olan kazanır.
Kemalettin Tuğcu, 1940 yılında Ayşe Hanım ile evlendi. Gülsevil ve Yaman adlarında bir kızı bir oğlu oldu.
Kemalettin Tuğcu, 18 Ekim 1996 tarihinde İstanbul'da 94 yaşında ölmüştür. Çengelköy Mezarlığı'nda defnedilmiştir.