İlk cemre düştü mü? İlk cemre ne zaman düşer? İlk cemre nereye düşüyor?
İlk cemre heyecanı binlerce kişiyi sarmış durumda. Baharı müjdelediğine inanılan ilk cemre ile ilgili detaylar sabahın erken saatlerinden itibaren yoğun şekilde aranıyor. Günlerdir soğuk havanın etkisi altındaki birçok şehirde bahardan kalma bir gün yaşanıyor. Peki, ilk cemre düştü mü? İlk cemre ne zaman düşer? İlk cemre nereye düşüyor? İşte detaylar...
Baharın müjdecisi ilk cemre binlerce kişi tarafından heyecanla bekleniyor. Soğuklar geçtiğimiz hafta etkisini iyice arttırırken, yeni haftanın ilk gününde ise baharda kalma bir hava hakim. Güneşin yeniden 'merhaba' demesiyle binlerce kişi ilk cemre ile ilgili detayları merak ediyor. Kimisi, "ilk cemre düştü mü?" diye ararken, kimisi ise "ilk cemre ne zaman düşer?" şeklinde arıyor. Peki, ilk cemre düştü mü? İlk cemre ne zaman düşer? İlk cemre nereye düşüyor? İşte baharın müjdesi ilk cemre ile ilgili detaylar...
İLK CEMRE DÜŞTÜ MÜ? İLK CEMRE NE ZAMAN DÜŞER?
İlk cemre henüz düşmedi. Baharın gelişini müjdelediğine inanılan, havaya, suya ve toprağa ayrı ayrı düştüğü kabul edilen cemre ile ilgili halk takvimi kabul ediliyor. Halk takvimine göre; kasım günlerinin 100. gününden 5 gün sonra cemrelerin düşmeye başladığı kabul ediliyor. Buna göre; ilk cemrenin yarın düşeceği var sayılıyor.
İLK CEMRE NEREYE DÜŞÜYOR?
Cemre inanışına göre; ilk cemre havaya düşüyor. İkinci cemre ise bir hafta sonra suya düşüyor. Bir diğer hafta ise son cemre toprağa düşüyor. Halk takvimi baz alındığında; ilk cemre 19-20 Şubat tarihlerinde havaya, ikinci cemre 26-27 Şubat tarihlerinde suya, üçüncü cemre ise 5-6 Mart 2019 tarihlerinde toprağa düşecek.
CEMRE DÜŞMESİ NE DEMEK?
Cemre kelimesi arapça kökenli bir kelimedir. Cemre kelimesinin sözlük anlamı kor yani ateştir. Halk arasında ise sıcaklığın artması olarak bilinmektedir.
Arapça kökenli olan cemre kelimesinin hikayesi vardır. Arap insanlar havalar ısındığı zaman yüksek yerlerde yaşarlar. Kış ayları geldiğinde ise düzlük yerlerde yaşamaktalardı. Düzlük yerlerde ortaya büyük bir çadır yapılır. Bu çatırda birlikte yaşarlardı. Çadırın hemen dışında küçükbaş hayvanlar daire şeklinde yerleştirilir. Küçükbaş hayvanların dışına da develer yerleştirilirdi. Kış geldiğinde birisi kendileri için diğer ikiside küçükbaş hayvanlar ve develer için olmak üzere üç ateş yakarlardı. Havaların ısınmasıyla birlikte bu ateşler birer hafta arayla dışta içe doğru söndürülmüştür. Böylece havaların ısınması halk dilinde havaların ısınması anlamına gelmiştir.
Cemrenin ilkbahar başlamadan hemen önce 7 gün arayla havaya, suya ve toprağa sırasıyla düştüğüne inanılır. Bu düşen cemreler sayesinde hava, su ve toprak ısınır.
19-20 Şubat tarihlerinde havaya 26-27 şubat tarihinde suya 5-6 mart tarihinde ise toprağa cemre düştüğüne inanılmaktadır.
Halk cemrenin düşüş sırasına göre önce havanın ısındığına sonra su ve yerin ısındığına inanır. Ancak bu coğrafi bilgilerle çatışmaktadır. Çünkü; güneş ışınları önce toprağı ısıtmaktadır. Yerden yansıyan ışınlar havayı ısıtır. Bunu örnekleyecek olursak dağların yüksek kısımlarının kar olması ve buralarda havanın soğuk olmasını verebiliriz. Halk arasında cemre düşmesiyle birlikte Hıdırellez ve nevruz kutlamaları başlamaktadır.
Cemre düşmesi Türk kültüründe de önemli bir yere sahiptir. Kültür ve edebiyat alanında kendine yer bulmuştur. Osmanlı zamanında Divan şairleri cemre zamanlarında önemli kişilere övgü şiirleri yazarlardı. Bu şiirlere 'cemreviye' denilmektedir.
Meteoroloji olarak ele alacak olursak ısınma sırası toprak, hava ve su şeklinde gerçekleşmektedir. Cemre düşmesi tecrübelere dayanan bir inanış olsa da bazen cemrenin düştüğü günlerde havalar soğuyabilmektedir. Ülkemiz incelendiğinde özellikle Marmara Bölgesinde cemre düştüğü zaman havaların %80'e varan oranlarda ısınmaktadır.
Sonuç olarak cemre düşmesinin modern meteroloji ile ilgisi fazla bulunmamaktadır. Küresel ısınma ve atmosfer olayları mevsimlerin değişmesine neden olmuştur. Bu tür olaylar cemrenin geçerliliğini yitirmesine sebep olmuştur. Ancak belirtmek isterim ki cemre düşmesi olayı yüzyıllar öncesinden itibaren halk tarafından gözlenilmiş ve tecrübelere dayandırılmış bir olaydır.