Mendelssohn, "Düğün Marşı" eserini hangi oyun için bestelemiştir? Hadi ipucu 6 Şubat!
Hadi ipucu sorusu ile ilgili beklenen açıklama geldi. Hadi instagram hesabından yapılan açıklamada, "Felix Mendelssohn, bugün düğünlerde de çalınan "Düğün Marşı" eserini hangi oyun için bestelemiştir?" denildi. Peki, Mendelssohn "Düğün Marşı" eserini hangi oyun için bestelemiştir? İşte hadi ipucu sorusu ve cevabı...
Hadi ipucu 6 Şubat yayınlandı. Hadi 100 yarışması bugün saat 20.30'da başlayacak. Yarışma öncesi hadiciler, şansını daha da artırmak için hadi ipucu sorusu ve cevabını araştırıyor. Hadi instagram hesabından yapılan açıklamada, "Felix Mendelssohn, bugün düğünlerde de çalınan "Düğün Marşı" eserini hangi oyun için bestelemiştir?" denildi. Peki, Mendelssohn, "Düğün Marşı" eserini hangi oyun için bestelemiştir? İşte hadi ipucu 6 Şubat...
HADİ 6 ŞUBAT İPUCU SORUSU
SORU: Felix Mendelssohn, bugün düğünlerde de çalınan "Düğün Marşı" eserini hangi oyun için bestelemiştir?
CEVAP: Bir Yaz Gecesi Rüyası
FELİX MENDELSSOHN KİMDİR?
Alman, besteci. Romantik dönem bestecisi olmasına karşın klasik kurallara bağlı kalmıştır.
Jakob Ludwig Felix Mendelssohn-Bartholdy 3 Şubat 1809'da Hamburg'da doğdu, 4 Kasım 1847'de Leipzig'de öldü. Ünlü Yahudi felsefeci Moses Men-delssohn'un torunuydu. Bir banker olan babası Abra-ham Mendelssohn, Yahudiler'e farklı yasalar uygulanması nedeniyle Hıristiyan olmuştu. 1811'de Hamburg'daki Fransız işgali sırasında aile Berlin'e göç etti.
Mendelssohn piyano çalmasını annesinden öğrendikten sonra, Ludwig Berger'den piyano ve besteci K.F.Zelter'den müzik kuramı dersleri aldı. Dokuz yaşında ilk konserini verdi, on iki yaşında ilk bestelerini yaptı. İçlerinde beş opera, yaylılar için onbir senfoni, konçertolar, sonatlar, fügler de bulunan bu elyazmaları, II.Dünya Savaşı sırasında kaybolana değin Prusya Devlet Kitaplığı'nda korundu.
Mendelssohn, 1821'de Goethe'yle tanıştırılmak üzere Weimar'a götürüldü. On iki yaşındaki besteci Si Minör Dörtlüsü'nü ona adadı. Yaşamı boyunca en büyük dostu olarak kalacak ablası Fanny ile birlikte düetler yapıyor, felsefe üzerine araştırmalarda bulunuyor ve Shakespeare'den parçalar çeviriyorlardı.
Bu çalışmaların bir ürünü olan Bir Yaz Gecesi Rüyası Uvertürü'nü yazdığında on yedi yaşındaydı. İngiltere, İtalya, Fransa'ya yaptığı yolculukların ardından 11 Mart 1829'da Berlin Singakademie'de Matthaus Passi-onu'mm, Bach'm ölümünden sonraki ilk çalmışını yönetti. Bu olay Bach'ın gözde bir besteci olarak yeniden yaşam kazanmasına yol açtı.
Mendelssohn 1833'te Düsseldorf kentinin müzik yönetmeni oldu. 1835'te Leipzig'deki ünlü Gewand-haus Orkestrası'nın yöneticiliğine getirildi. Burada 1843'te Schumann'la birlikte bir de konservatuvar kurarak kısa sürede Leipzig'i Almanya'nın müzik başkenti durumuna getirdi. 1844'te bestelediği Mi Minör Keman Konçertosu, çekici melodileri ile bu türün en sevilen yaratılarından biri oldu.
1845'te Gewandhaus konserlerinin yönetimini aşırı yorgunluğu nedeniyle Danimarkalı besteci Niels Wilhelm Gade'ye (1817-1890) bıraktı. Mayıs 1847'de ablası Fanny'nin ölümü onu çok sarstı, altı ay sonra da öldü.
Yapıtlarını Romantik dönemde vermeye başlayan, ama klasik kurallara sıkı sıkıya bağlı kalmaya çalışan Mendelssohn'un bu yanı özellikle senfonilerinde görülür. 1830'da bestelediği Reformasyon Sen-fonisi'nin ardından Iskoç ve Italyan senfonileri klasik kontrpuana bağlı sağlam işçilikleriyle belirginleşirler. 1831 tarihli 1. Piyano Konçertosu'nda da klasikler, özellikle Beethoven örnek alınmış, solocu ile orkestranın karşılıklı olarak eşdeğerde müzik yapmalarına özen gösterilmiştir.
Mendelssohn'un müziği saf, açık, parlak bir müzik olmasına karşın, klasik eğilimiyle Romantik akımı bağdaştıramaması nedeniyle, biçim olarak sağlam, ama derinliksiz kalmıştır. Fingal Mağarası adıyla da bilinen Hebrid'ler Uvertürü'yle Mendelssohn yetkin bir doğa betimleyicisi olarak belirir. 1847'de bestelemeye başladığı ve ölümüyle yarım kalan tek operası Lorelei'ın da dramatik açıdan oldukça güçlü olduğu görülür.
Mendelssohn'un yapıtlarının bir bölümü zamanla eskimişse de, kendi içinde tutarlı bir kesinliğe ve ince işçiliğe sahip birçok bestesi de günümüz konser repertuarının vazgeçilmez parçaları arasında yer almaktadır.