Hadi ipucu sorusu: Alaaddin sihirli lambayı nerede bulur? 11 Aralık Hadi ipucu sorusu cevabı

Hadi ipucu sorusu 11 Aralık 12.30'daki yarışma için yayınlandı. Hadi öğlen yarışmasında tam 10 bin TL ödül verecek. Ödülü kazanmak isteyenler hadi ipucu sorusu ve cevabını merak ediyor. Hadi ipucu sorusu, Masalda, Alaaddin sihirli lambayı nerede bulur? oldu. Peki, hadi ipucu sorusu olan Alaaddin'in Sihirli Lambası masalında, Alaaddin sihirli lambayı nerede bulur? İşte hadi ipucu sorusu 11 Aralık ve cevabı...

Hadi ipucu sorusu 11 Aralık öğlen yarışması öncesi yayınlandı. Hadi ipucu sorusu her gün binlerce kişi tarafından aratılıyor. 12.30'da düzenlenecek yarışma öncesi Hadi Instagram hesabından hadi ipucu sorusu ve joker şartları duyuruldu.

Hadi İnstagram hesabından yapılan açıklamada hadi 11 aralık joker kodu için şu ifadelere yer verildi:

"Ödül Supradyn'den 10.000 TL Öğlen hadisinin jokeri iki soru arasında saklı! Supradyn Enerji Focus'la sorulara odaklananlar ipucunu yakalıyor! Ayrıca tam 10.000 joker de Ödül Supradyn'den 10.000 TL Öğlen hadisinin jokeri iki soru arasında saklı! Supradyn Enerji Focus'la sorulara odaklananlar ipucunu yakalıyor! Ayrıca tam 10.000 joker de."

Hadi ipucu sorusu, Alaaddin'in Sihirli Lambası masalında, Alaaddin sihirli lambayı nerede bulur? olarak belirlendi. Binlerce kişi bu sorunun doğru yanıtını arıyor. Peki, Alaaddin sihirli lambayı nerede bulur? Hadi ipucu sorusu 11 Aralık ile ilgili detaylar...

HADİ İPUCU SORUSU: ALAADDİN'İN SİHİRLİ LAMBASI MASALINDA ALAADDİN SİHİRLİ LAMBAYI NEREDE BULUR?

Hadi ipucu sorusu: Alaaddin'in Sihirli Lambası masalında, Alaaddin sihirli lambayı nerede bulur?

Hadi ipucu cevabı: Alaaddin sihirli lambayı mağara içinde bulur.

ALAADDİN'İN SİHİRLİ LAMBASI MASALI

Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, yer mavi, gök yeşil iken, ben ninemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken. Uzak bir köyde Alaaddin adında bir oğlu olan dul bir kadın varmış. Alaaddin ve annesi çok yoksulmuş, hayatları yokluk ve sıkıntı içinde geçiyormuş. Alaaddin para kazanmak için en zor işleri yapıyor, her gün çok uzak bölgelere meyve toplamaya gidiyormuş. Bir gün şehirden uzaktaki bir hurmalıkta yabani hurma toplarken garip bir yabancıyla karşılaşmış.

Bu iyi giyimli, sakallı adamın başındaki sarıkta parlak bir safir taş varmış. Gözleri simsiyahmış ve bakışları insanın içine işliyormuş. Yabancı, Alaaddin'e bir teklif yapmış:

– Buraya gel evlat! Gümüş bir para kazanmak ister misin? diye sormuş.

Alaaddin hayretle;

– Gümüş bir para mı? Böyle bir şeyi kazanmak için her şeyi yaparım, demiş.

– Senden bir şey istemiyorum. Sadece benim sığamadığım şu delikten aşağı in,
orada söylediklerimi yaparsan karşılığını alırsın, diye konuşmuş adam.

Alaaddin, adamın yerdeki ağır taşı kaldırmasına yardım ettikten sonra ufak tefek ve çevik olması sayesinde daracık delikten zorlanmadan geçmiş. İçeride daracık bir merdiven bulmuş ve dikkatle aşağı inmiş.

Aşağısı parlak taşlarla dolu, büyük bir mağaraymış. Eski bir gaz lambasının cılız ışığı yeraltını hafifçe aydınlatıyormuş. Alaaddin'in gözleri bu yarı aydınlık ortama alışınca, çevresinde olağanüstü bir manzara olduğunu fark etmiş. Ağaçların dallarından ışıl ışıl parlayan mücevherler sarkıyormuş. Mağaranın her tarafında altın testiler ve içlerinde değerli taşlar bulunan mücevher kutularıyla doluymuş. Alaaddin, gözlerine inanamıyormuş. Karşısında gerçek bir hazine varmış. Şaşkınlığını henüz üzerinden atamamışken, yukarıdan gelen sesle irkilmiş:

– Lamba! Lamba! Lambayı söndür ve sadece onu getir bana! Adamın bu kadar mücevherin arasından sadece değersiz bir lambayı istemesine çok şaşıran Alaaddin, onun bir büyücü olduğunu düşünmüş. Aladdin lambayı almış ve merdivenleri tırmanmaya başlamış. Büyücü:

– Ver onu bana, demiş. Lambayı almak üzere elini uzatarak tekrar onu hemen ver, diye bağırmış. Lambaya bir an önce kavuşmak isteyen adam;

– Lambayı hemen vermezsen seni sonsuza kadar burada bırakırım, demiş.

– Önce dışarı çıkmak istiyorum!

– Bunu sen istedin! Diyerek deliği kapatmış.

Parmağındaki yüzüğün fırlayıp aşağıya düştüğünü fark etmemiş. Alaaddin birden ayağının altında bir şey hissetmiş. Yerden alınca, bunun bir yüzük olduğunu fark etmiş. Yüzüğü parmağına takar takmaz mağara gürültüyle aydınlanmış ve Alaaddin'in önünde beliriveren pembe bulutun içinden bir cin çıkmış.

– Dile benden ne dilersen! Diye konuşmuş cin. Olanlara şaşıran Alaaddin, karşısındaki dev görüntüye bakarak sadece:

– Evime gitmek istiyorum, diye mırıldanmış.

Dileği göz açıp kapayıncaya kadar yerine gelmiş. Oğlunu bir anda evin içinde gören annesi, ocağın başından kafasını kaldırarak kapıya bakmış ve kapalı olduğunu görünce hayretle;

– İçeri nereden girdin? Diye sormuş. Alaaddin, başına gelenleri heyecanla annesine anlatmış. Annesi:

– Peki ya gümüş para ne oldu? Diye sorunca, Alaaddin lambayı annesine göstermiş. Onca maceradan sonra elinde sadece bu lamba kalmış.

– Üzgünüm anne, ama elimde sadece bu var, demiş Alaaddin. Annesi;

– Bu lamba sağlam mı acaba, baksana ne kadar da kirli demiş. Temizlemek için lambayı ovuşturmaya başlamış. Birden lambanın ağzından çıkan dumanlar odayı kaplamış. Dumanlar arasından bir cin belirivermiş ve:

– Yüzyıllardır bu lambanın içinde yaşıyordum. Siz beni serbest bıraktınız, artık benim efendimsiniz. Dileyin benden ne dilerseniz, diye konuşmuş. Şaşkınlıktan Alaaddin ve annesinin ağzı açık kalmış, tek söz bile edememişler. Cin bir kez daha sözlerini tekrarlamış ve annesinin yemek için bir şeyler hazırlamadığını hatırlayarak;

– Bize içinde her şeyin bulunduğu bir sofra donat! Diye emretmiş.

O günden sonra, Alaaddin v annesi çok mutlu olmuşlar. Sihirli lamba sayesinde her istekleri yerine geliyormuş. Yoksulluk günleri geride kalmış. Zamanla Alaaddin de büyümüş, uzun boylu ve yakışıklı bir genç olmuş. Annesi oğlunun iyi bir kızla evlenip yuva kurmasını istiyormuş. Bir gün Alaaddin Pazar yerinden geçerken iki kişinin taşıdığı tahtırevanın içinde Sultanın kızını görmüş ve ona aşık olmuş. Eve gidince olanları annesine anlatmış, annesi de oğlu için saraya gidip Sultanla konuşmaya karar vermiş. Ertesi gün, annesi Sultanın huzuruna çıkmak üzere içi eşsiz mücevherlerle dolu bir kutu hazırlamış. Mücevherlerle dolu kutuyu çok beğenen Sultan kadını huzuruna çağırtmış.

Kadının geliş nedeni anlaşılınca, Sultanın kızı Yasemin ile evlenme hayalleri kuran Vezir, Sultanı etkileyecek şeyler söylemiş. Sultan da Alaaddin'in annesine oğlunun zenginliğini ve gücünü gösteren bir armağanla huzuruna çıkması gerektiğini söylemiş. Sultan, eğer oğlun kızımla evlenmek istiyorsa, yarın bana kırk köle yollasın. Her köle için değerli taşlarla dolu küpler taşısın. Bu değerli hediyeleri korumak için de peşlerinden kırk asker gelsin, diye sözlerine son vermiş. Bunları duyan kadın üzüntüyle evine geri dönmüş. Sihirli lambanın bu kadar büyük bir isteği karşılaması çok zormuş.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.